Özçakıl, “Şems İle Baba Oğul Gibiydik”
Konya Aydınlar Ocağı'nın bu haftaki Selçuklu Salı Sohbetinde çifte program icra edildi. Postnişin Fahri Özçakıl’ın, Konya ve Hz.Mevlâna’yı öğrendikten sonra Müslüman olan (Şems) Ira Friendlander’in hayatını anlattığı programın ikinci bölümünde de; sanat hayatının 50. Yılını kutlayan Ahmet Çakır, okuduğu şiir ilahi ve türküleri Filistin’e hediye etti.
Programın açılış konuşmasını yapan Aydınlar Ocağı Başkanı Dr. Mustafa Güçlü, aslen Rus Yahudi olan Ira Friendlander’in yaşadığı dönüşüme dair bilgiler vererek, “Konya ile ilgisi olan, gelip giden birisiydi. Ben de kendisini İstanbul’da yeni Müslüman olduğu dönemde bir tasavvufi ortamda tanımıştım. Ama bir yıl önce öldüğünden ve Konya’ya getirilip Üçler Mezarlığına defnedildiğinden haberimiz olmadı. Bugün kendisini ölüm yıldönümünde anmak ve tanımak üzere bir aradayız” dedi.
Daha sonra kürsüye gelen Postnişin Fahri Özçakıl, Müslüman olduktan sonra Şems adını alan Friendlander’in gerçek tevhidi, tasavvufu, İslâm’ı yaşayarak bulmuş bir Allah dostu olduğunu söyledi. Programı düzenleyen Aydınlar Ocağı yönetimi ve Başkan Mustafa Güçlü’ye teşekkür eden Özçakıl, Şems ile 1972’de tanıştıklarını ve aralarında iyi bir münasebet geliştiğini anlattı.
Friendlander’in 1940 yılında New York’ta dünyaya gelmiş bir Rus Yahudisi olduğunu kaydeden Özçakıl, “Grafiker, akademisyen, yazar, şair ve fotoğraf sanatçısıydı. İslami Araştırmalar Vakfı tarafından eserleri en etkili beş yüz kişi arasında gösterilmişti. Hz. Mevlana ve eserleri hakkında on civarında kitap yazdı. Bazı çalışmaları özel koleksiyonlarda yer aldı. Eserleri Türkçe ye de çevrildi” dedi.
Birçok manevi öğretmenden ders alarak Müslümanlığı seçen ve Şems adını alan Friendlander’in her sabah şafaktan önce Allah lafzını zikrederek tefekkür ettiğini anlatan Özçakıl, “Şems, 1972’de program için Amerika’ya giden Mevlevi heyeti ile tanışıp onlarla yakından ilgilenmiş. Aynı yıl da İstanbul’a gelip Cerrahi Şeyhi Muzaffer Ozak hocamızla tanışmış, orada zikir programına katılmış. Muzaffer hoca onun elinden tutmuş” dedi.
Şems’in İstanbul’dan sonra Konya’yı da ziyaret ettiğini ifade eden Özçakıl, “Biz de kendisiyle bu seyahatinde tanıştık, Aramızda bir bağ oluştu. Kitabında Konya ziyaretini yazarken (1972’de Mevlana’ya geldim ve her şey aydınlanmaya başladı. İslâm beş duyumdan içeri akıyordu. Peygamberin kokusunu, Allah’ın tecellisini hissediyordum. İslâm’a ilgi duyduğum üç yılın sonunda, İslâm’a girmeden tasavvuf yolunun açılmayacağını anladım) diye yazdı” şeklinde konuştu.
Şems Friendlander’in 1972’de birlikte Konya’ya geldiği eşi Barbara’nın da Rabia adını aldığını anlatan Özçakıl, “Şems 1973’de Amerika’ya döndü. Bizim evde çektiği bazı fotoğrafların da olduğu kitabı o zaman yayınlandı. 1978’de Amerika’ya gittiğimizde de bizi karşıladı. Hatta benim orada kalmam için ısrarcı da oldu ama kabul etmedim. Şems sonra Kahire’ye de gidip bir süre orada yaşadı. 1981’de Muzaffer Ozak Efendi, Şems’e Cerrahi Halisefi İcazeti verdi. 2014’de tekrar İstanbul’a geldi ve burada kaldığı dönemde Erol Yarar beyin kardeşi Meral hanımla evlendi. İki yıl sonra da Konya’ya geldi. Uzun yıllar sonra buluştuk, hasbihal ettik. (Mevlana’nın yazdıklarını hayatıma nasıl uygularım) diye düşünen bir insandı. 22 Kasım 2022 tarihinde İstanbul’da vefat etti. Ertesi gün Karagümrük’te ilk cenaze namazı kılındı, Konya’ya getirildi ve Üçler mezarlığına defnedildi. Onunla aramızda manevi baba oğul ilişkisi vardı. Ruhu ad olsun” diyerek sözlerini bitirdi.
Programın ikinci bölümünde eğitimci sanatçı Ahmet Çakır’ın ellinci sanat yılı kutlandı. Sazıyla ve boynunda Filistin atkısıyla sahne alan Çakır, “Filistin’de çocukların durumunu hepimiz görüyoruz; Allah şehadetlerini kabul etsin. Bizim meselemiz Mescid’i Aksa’dır. Dünya Türk dünyası olmadan rahat edemez” diye konuştu. İlahi, marş ve türküler icra eden Çakır’dan sonra sahneye gelen Azerbaycanlı şair Rıza Alizade de Filistin konulu şiirini yorumladı.
Program sonunda Aydınlar Ocağı Başkanı Dr. Mustafa Güçlü, Postnişin Özçakıl’a günün anısı olarak kitap hediye etti. Ahmet Çakır’ın 50. Yıl Beratı ve Aliziade’nin hediyesini de Dr. Güçlü ile Özçakıl birlikte verdi.