Hasan Ekici, Kentsel Dönüşüm Uygulamalarındaki Sorunları TBMM’ye Taşıdı
Gelecek Partisi Konya Milletvekili Hasan Ekici, TBMM’de her kesimden vatandaşın sesi olmaya devam ediyor.
KENTSEL DÖNÜŞÜMDE YAŞANAN SORUNLAR MECLİS GÜNDEMİNDE
Hasan Ekici, bu kez de birçok mağduriyet oluşturan kentsel dönüşüm uygulamalarını TBMM gündemine taşıdı.
Genel kurulda konuşan Hasan Ekici, kentsel dönüşüm uygulamalarındaki sorunlara yönelik çözüm önerilerini de açıkladı.
“BİRÇOK PARSELDE ELBİRLİĞİ MÜLKİYETİNDE ARSA PAYLARI BULUNMAKTADIR”
Konuşmasında kentsel dönüşüm uygulamalarında yaşanan el birliği mülkiyeti konusuna değinen Hasan Ekici, şunları söyledi:
“Kentsel dönüşüm uygulamalarında yaşanan sorunlardan bir tanesi “Elbirliği Mülkiyetinde” bulunan hissedarların durumudur. Birçok parselde Elbirliği Mülkiyetinde arsa payları bulunmaktadır. Kanun, Elbirliği Mülkiyetini tek bir hisse olarak görmekte, Elbirliği Mülkiyetinden Paylı Mülkiyete geçilemediği durumda Elbirliği Hissedarlarının bir kısmı anlaşma sağlasa dahi anlaşamayan hisselerin satış aşamasında Elbirliği Mülkiyeti tek bir hisse olarak görülmekte ve satış yapılırken anlaşmak isteyen elbirliği mülkiyetindeki hisseler de satılmaktadır. Birçok ata mülkünün Elbirliği Mülkiyetinde olması ve sorun çıkaran Elbirliği Hissedarlarının hissesinin anlaşan elbirliği hissedarlarına satış yapılarak değerlendirilmesi vicdani bir yaklaşım olacaktır.”
“KANUN TASARISI, İMARLI VE KAT MÜLKİYETİ KURULMUŞ BİNALAR İÇİN DÜŞÜNÜLMÜŞ”
Kentsel dönüşüm kararı için gerekli olan salt çoğunluk konusuna da değinen Hasan Ekici, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“İkinci bir sorun da kanunda yapılan değişiklikle dönüşüm kararı almak için getirilen “salt çoğunluk” sistemidir. Kanun tasarısı, imarlı ve kat mülkiyeti kurulmuş binalar için düşünülmüş. Dönüşüm için “salt çoğunluk” kararı bu binalar için işlevsel bir yaklaşım olabilir. Ancak 10.000 m2’lik bir parsel ve üzerinde 20 adet ev olduğunu düşünelim. Tek bir arsa paydaşı 5.001 m2 hisseye (yani salt çoğunluğa) ve 1 adet riskli eve sahip olduğunda; Bu ev için Riskli Yapı Tespiti yaptırarak parseli uygulama alanı haline getirebilir. Bu durumda söz hakkı tek eve ve arsanın salt çoğunluğuna sahip hissedarın eline geçmiş oluyor. Kalan 19 adet ev sahibinin rızası olmadan karar alınmış oluyor. Karar sonrasında, kalan 19 evin incelenmesi ve Re’sen tespit yapılması ise ciddi problemlerin oluşmasına sebebiyet verecektir. Bu nedenle bu tür alanlarda karar almak için 2/3 oranının devam etmesi adil çözüm olacaktır.”
“ADA BAZLI DÖNÜŞÜM EN UYGUN DÖNÜŞÜM TÜRÜDÜR”
“Malumunuzdur ki ada bazlı dönüşüm en sağlıklı dönüşüm türüdür. Bunun sağlanması için Yerel Yönetimlere daha fazla yetkinin verilmesi uygun olacaktır” diyen Gelecek Partisi Konya Milletvekili Hasan Ekici, “ Kanunda, yapılaşma olmayan parsellerde komşu parseller ile tevhit için 100/100 muvafakat istenmektedir. 10.000 m2’lik adada 25 m2 yapılaşması mümkün olmayan bir parselin olduğunu düşünürsek önümüzde 2 yol bulunmaktadır. İmar Uygulaması ile bu parsellerin tevhid edilmesi-ki çok zor ve yorucu bir işlem. 25 m2’lik parseldeki herkesten muvafakat almak hemen hemen imkânsız. Bu durumun Kanun ve Uygulama Yönetmeliğinde açıklığa kavuşturulması büyük önem arz etmektedir. Ayrıca ek imar hakkı verilerek ada bazlı dönüşüm özendirilebilir.”
“KAMU BANKALARI DÖNÜŞÜM KREDİLERİNE ÇOK İLGİSİZLER”
Lisanslı Kuruluşlar tarafından hazırlanan Riskli Yapı Tespit Raporlarının ilgili idarece sonuca ulaştırılması için idareye belli bir süre verilmesinin de uygun olacağını kaydeden Ekici, “İş yoğunluğu, ihmal vb. sebeplerle riskli bir yapının ilgili idarece yerinde kontrolü ve Riskli Yapı Onayının yapılması bazen 4-5 ayı bulmaktadır. Bu durum dönüşüm süreçlerinin uzamasına ve yeniden yapım sürecinin yavaşlamasına neden olmaktadır. Kanun değişiklik tasarısında tebligat işlemlerinin hızlandırılması için bazı maddeler olsa da yurtdışında yaşayan, vatandaşlıktan çıkmış ya da çıkarılmış, kayıp ya da kaçak malikler için ek düzenleme yapılması da fayda sağlayacaktır. Emlak Katılım Bankasının ihtisas bankası olması ve kentsel dönüşüm için gerekli dönüşüm kredisi vb. konularda hizmet vermesi büyük fayda sağlayacaktır. Dönüşüm için birçok banka ile anlaşma yapılmış görünse de maalesef uygulamada özellikle kamu bankaları dönüşüm kredilerine çok ilgisizler ve istekli değiller” dedi.
“KİRA YARDIMLARI EKONOMİK GERÇEKLERDEN UZAK”
-2018 yılında yaşanan kriz nedeniyle birçok inşaatın yarım kaldığına da dikkati çeken Ekici, çözüm önerilerini ise şöyle sıraladı:
“Bu durumun tekrar yaşanmaması için Kanunda da öngörülen bina tamamlama sigortasının Emlak Katılım Bankasının ortak olduğu bir Sigorta Şirketi yolu ile yaptırılması uygun olacaktır. Sigorta şirketleri özellikle inşaat sektörünü riskli gördükleri için bu sigorta işlemini yapmamaktadırlar. Dönüşümlerde uygulanan kira yardımları maalesef günün ekonomik gerçeklerinden uzaktır. Kira tutarlarının artırılması ve kira yardım süresinin 18 aydan 24 aya çıkarılması teşvik edici olacaktır. Diğer taraftan kira yardımını 1 kişi yalnızca 1 ev ve 1 işyeri için alabilmektedir. Bu nedenle dönüşüm alanında birden çok evi ve işyeri olanlar dönüşüme sıcak bakmamaktadırlar. Dönüşümünü gerçekleştirdiğimiz yapıların güvenli olduğundan emin olmak zorundayıız. Bu sebeple yapım sürecinin her aşamasında; akredite şantiye şefi, akredite yapı denetim elemanları akredite laboratuvar çalışanlarının çoklu ve doğrulayıcı olması ve bizzat yerinde denetimin sağlanması amacı ile lokasyon bilgisi içeren ve Parmak İzi ve Yüz Tanıma ile aktive olan programın devreye alınması elzemdir.”