Davutoğlu, şöyle konuştu:

“İsrail’e yapılan son ziyaretlere bakıldığında hemen hemen bütün küresel ülkeler İsrail’in sürdürdüğü bu vahşete destek verecek açıklamalarla İsrail’i ziyaret ediyorlar. İsrail ordusu hiçbir insani değere saygı göstermeden aldığı bu destekle daha da vahim suçlar işlemeye devam etmekte.

Küresel güçlerin bölgeye yaptığı ABD, Rusya, Çin büyük bir tehlikenin habercisi ve bölgesel bir savaşın tetiklenme ihtimali ile karşı karşıyayız.

Geçmişte birlikte çalıştığımız dışişleri bakanları, başbakanlar ile birçok görüşme yaptım. Filistin konusunda öne çıkabilecek isimlerle bu yönde atılabilecek adımları da gözden geçirdikten sonra BM daimî üyeleri ve BMGK başkanından ve bölge ülkelerinden randevu talep ettim. İlk olarak Brezilya Büyükelçiliğini ziyaret ettik, çünkü Brezilya şu anda BMGK dönem başkanı ve dostumuzdur.

Bu bağlamda yarın Rusya Büyükelçisi ile bir görüşme gerçekleştireceğiz. Diğer ülkelerden de talep ettik. Kim bu konuda adım atmayı düşünürse kanaatlerimizi beyan etmeye devam edeceğiz. Sayın Bahçeli’ye bir kez daha teşekkür etmek isterim, dezenformasyonun son derce yoğun bir şekilde devam ettiği bu dönemde Filistin karşıtı bir dava estirilmeye çalışılıyor.

Mescid-i Aksa başta olmak üzere Filistinliler için kutsal olan mekanları sürekli taciz ediyor, sürekli insan hakları ihlalleri yapıyor, Gazze’ye ambargo uyguluyor buna ses çıkarmayanlar bir anda İsrail yanlısı bir kampanyaya Türkiye’yi muhatap kılıyor. Böyle bir ortamda Sayın Bahçeli’nin yapmış olduğu çağrı önemlidir.

Gün ihtilafların unutulması gereken bir gündür. İnsani bir mesele varsa aramızdaki siyasi farklılıkları unutabilmeyiz. Milli bir mesela varsa kendi aramızdaki siyasi farklılığı unutabilmeyi bilmeliyiz. Burada hem insani hem de milli bir mesele var. Çünkü gözümüzün önünde bir millet yok ediliyor. Gözümüzün önünde bir şehir yok ediliyor. Gözümüzün önünde çocuklar katlediliyor.”

Mısır'daki zirveye Türkiye lider düzeyinde katılmalıydı.

“Mısır'da 2 gün önce düzenlenen Gazze için Kahire Barış Zirvesi'ne Türkiye'nin lider ülke olarak katılması gerektiğini aktaran Davutoğlu, "Sayın Hakan Fidan'ın diplomatik becerisine bir itirazım yok; ama Mısır'daki zirveye Türkiye lider düzeyinde katılmalıydı. Lider düzeyinde bir açıklama yapmalıydı. Başkan Lula, Sayın Erdoğan'ın yakın arkadaşıydı, bence ilk gün aranmalıydı. Çünkü BM Güvenlik Konseyi Başkanı. Buradan çağrıda bulunuyorum. Önümüzdeki günlerde bakanlar düzeyinde bir BM Güvenlik Konseyi toplantısı yapılacak. Oraya Türkiye'nin bakan düzeyinde katılım sağlaması lazım. Sayın Bahçeli'nin ifadesi içerisinde bunların hepsi var. En azından öyle yorumluyorum. İlla hemen askerimizin gitmesi değil ama şuna da Türkiye'nin hazırlıklı olması lazım. Eğer Çin donanması geldiyse Türkiye'nin Doğu Akdeniz'ine; Amerikan, İngiliz, Rus donanmaları gelmişse; Türkiye'nin derhal güvenlik açısından çok senaryolu ve çok taraflı bir planlama içine girmesi lazım. Bugün Sayın Erdoğan'dan da görüşme talep edeceğim. Her türlü tartışmayı yaparız. Mesele Filistin, Kudüs, Mescid-i Aksa ise bizce içerideki tartışmaların bitmesi gereken andayız demektir" açıklamasında bulundu.”

Bugün Sayın Erdoğan’dan randevu talep edeceğim.

“Bugün küçük ihtilafları unutma günüdür. Bugün Sayın Erdoğan’dan randevu talep edeceğim. İçeride her türlü tartışmayı yaparız fakat mesele Filistin ise, mesele Kudüs ise, Mesele Mescid-i Aksa ise içerdeki tartışmaları bitirmemiz gereken andayız demektir.

Gün konuşma günü ve hepimizin derhal harekete geçme günüdür. Böylesi bir bölgesel savaş tansiyonunun yükselmesi ve olaya Lübnan’ın müdahil olması Hizbullah üzerinden ve Doğu Akdeniz’de yapılan yığınak karşısında Türkiye’nin milli bir politikada buluşması lazım. Doğu Akdeniz bizim milli meselemizdir.

Türkiye’nin Filistin’de ne işi var diyenlere soruyorum; Çin’in ne işi var, ABD’nin ne işi var? Türkiye her türlü senaryoya hazır olmak durumundadır. Sayın Erdoğan’a çağrım; derhal tek, tek ya da topluca bütün siyasi liderleri toplayıp gelişmelerle ilgili bilgilendirme, istişare ve ortak bir destek platformu oluşturma çabası içine girmelidir.” Dedi.

Gecikmeden bir heyet oluşturulması lazım.

Davutoğlu, “Gelecek-Saadet Grubu olarak biz iki konuda girişimde bulunduk. 1. Ulusal yas ilan edilsin. 2. TBMM başkanlığına başvurdu arkadaşlarımız ve bir heyet oluşturulup Gazze’ye bir heyetin gönderilmesi konusu.

İkinci konu, Meclis gündeminde ve arkadaşlarımız bu konuyu yakından takip ediyor. Derhal bir heyet oluşturulmalı, Milletvekillerimiz durumu alanda görmekle yükümlü bu bir tercih meselesi değildir. 2012 savaşında bombalar altında Gazze’ye girmiştim. Üzerimize bomba yağarken Şifa Hastanesi’ne gitmiştim, üzerimize bombalar yağıyordu. Devlet adamlığı, siyaset bunu gerektirir, insanlık bunu gerektirir.

Gecikmeden bir heyet oluşturulması lazım, bu heyet için arkadaşlarımızın hepsi gönüllüdür. Gidip orada durumu görmek, küresel güçlerin İsrail’in yanında gelip ben buraya Yahudi olarak geldim diyen Blinken’in olduğu ortamda Türk Milletvekilleri de yüz yıl önce dedelerimizin savaştığı topraklarda biz buraya insan olarak geldik ve Gazzelilerin yanındayız diyebilecekleri bir ortamın oluşması lazım.

Tüm siyasi liderlere çağrıda bulunuyorum; kendi gruplarına talimat versinler, başta Sayın Erdoğan çünkü Ak Parti grubu olmandan böyle bir karar alınamaz. Sayın Bahçeli’ye bunu da teklif edeceğim. Ak Parti’yi de ikna etsin veya Ak Parti karşı çıksa bile bütün partilerin ortak girişimi ile bu karar çıkabilir. Ve bir heyet gitsin. Buradan hamaset nutukları atmak yetmez, bir heyetin derhal Gazze’ye gönderilmesi lazım.” İfadelerine yer verdi.