Selçuk Özdağ, Milli Eğitim Bakanına ‘Hani Mülakat Kaldırılacaktı’ Diye Sordu
Özdağ TBMM’ye verdiği soru önergesinde şu ifadelere yer verdi;
Cumhurbaşkanı Sn. Erdoğan Mayıs 2023 seçimlerinden hemen önce, kamuya yapılacak alımlarda mülakatların kaldırılacağı sözünü vermiş ve seçim beyannamelerinde: “Kamu atamalarında görevin niteliğinin gerektirdiği haller dışında mülakat usulünü kaldıracak, atamaları tamamen yazılı sınav sonuçlarına göre yapacağız.” açıklamasını yapmıştı.
Tıpkı doğalgaz, petrol, maden ve uzaya sert iniş (sonra yumuşak iniş oldu) sözü gibi, tıpkı ekonominin düzeleceği, hayat pahalılığının sona ereceği, kira, konut, otomobil fiyatlarının aşağı çekileceği, vergi yükünün çalışanın sırtına yüklemekten vazgeçileceği sözü gibi. Tıpkı doğalgaz ve akaryakıt fiyatlarının makul seviyeye çekileceği, emekliler başta olmak üzere sabit maaşla geçinmeye çalışanların ücretlerinin artırılacağı, yargının artık adalet dağıtacağı, uluslararası uyuşturucu çetelerinin ve mafyanın kökünün kurutulacağı, milyonlarca sığınmacı, kaçak ve kim olduğu belli olmayan yabancıların ülkemizden gönderileceği ve paramızın ve pasaportunuzun değerli hale getirileceği sözü gibi …
Hasılı, verilen her söz gibi mülakatların kaldırılacağı sözü de sadece bir seçim aldatmacası olduğu anlaşılmıştır. Bunu nerden mi biliyoruz? Seçimden önce CB Erdoğan’ın, kaldırılacağını söylediği mülakat için Milli Eğitim Bakanı, öğretmen adaylarının mülakatla alınacağı açıklamasını yapmasından. Bunu kamuoyuna açıklarken de: “Cumhurbaşkanı mülakat uygulamasından şekil olarak rahatsız dolaysıyla bundan sonra mülakat gibi mülakat yapacağız demiştir.
Bu bağlamda:
1. Yüzbinlerce gencimiz bir işe girmek için yıllarca çalışıp ter döküyor, ailesi ve kendileri ciddi bir masraf yapıyor, yediğinden içtiğinden kısıyor, yazılı sınavları başarıyla geçiyor ve akabinde hangi bilgiyi ölçtüğü belli olmayan bir dizi soruya mülakat adı altında muhatap oluyor. Bu soruları akademik bir heyet mi yoksa kurum içinden birileri mi hazırlamaktadır?
2. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, 11 Nisan 2023 tarihinde “Kamuya işe alımları, görevin getirdiği zorunluluklar dışında, mülakatı kaldırarak gençlerimizin sınavlardaki başarı sıralamasına göre yapacağız,” şeklindeki açıklamasına karşın Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in 11 Eylül 2023’te öğretmen atamalarında mülakat usulünün devam edeceğini duyurdu. Adalet ve Kalkınma Partisi, Seçim Beyannamesinde yer alan kamu görevine getirilecek adaylarla mülakat aşamasının kaldırılması vaadi hangi kamu görevlerini kapsayacaktır? Bahsedilen “görevin getirdiği zorunluluklar” hangi esaslara göre belirlenecektir?
3. Dönemin Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer’in 12 Mayıs 2023’te yaptığı öğretmen atamalarında mülakatın kaldırılacağı ve yalnızca KPSS puanının kullanılacağı yönündeki açıklamaya karşın halefinin bu karardan vazgeçmesinin sebepleri nelerdir? CB Erdoğan’ın verdiği sözler ile uygulamalar arasında bir fark olmasının gerekçesi nedir?
4. Bu usule devam edilirken mülakatların “mülakat gibi” yapılmasından kasıt nedir? Bu söylenene göre, mülakat usulünün getirildiği 27 Temmuz 2016 tarihli 668 No’lu KHK kapsamında ataması yapılan 200 bine yakın öğretmenin tabi olduğu “mülakat gibi” olmayan mülakatların sonuçlarına itiraz mümkün olacak mıdır?
5. “Mülakat gibi mülakatlarda” sorulacağı öne sürülen alan bilgisini sınayıcı sorular hâlihazırda KPSS’nin Eğitim Bilimleri oturumunda sorulanlardan nasıl bir farklılık arz etmektedir?
6. Türkiye’nin çeşitli üniversitelerine bağlı 110 adet Eğitim Fakültesi’nde verilen dersler ve yaptırılan stajlarla formasyon kazandırılan öğretmen adaylarının ders anlatma, iletişim becerisi ve sorun çözme becerisi gibi yeterliliklerinin mülakat heyetlerince kısıtlı sürede test edilmesi ne kadar etkin olacaktır?
7. Eğer sözü edilen bu yöntem en etkin usul olacaksa altı yıldır uygulanan mülakatlarda neden bu benimsenmemiştir? Eğitim Fakültelerinin bu alanlardan gerekli yeterliliğe haiz öğretmenler yetiştirmediği hangi değerlendirmelere dayanmaktadır? Bu sorunun çözümü yetişmiş öğretmen adaylarının elenmesinde mi yatmaktadır?
8. Sayın Bakan, ilgili beyanında mülakatların “güvenlik soruşturması gibi” işlediğinden söz ederken 5 Aralık 2018 tarihinde yayınlanan “Milli Eğitim Bakanlığı Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması Yönergesi” doğrultusunda ataması yapılacak öğretmen adaylarının soruşturulmasının dışında bir mekanizmadan mı bahsetmektedir? Bu mülakatları yürüten heyetlere Yönerge’nin Sekizinci Maddesinde belirtilen makamlar dışında katılmış kişilerin yetkilendirilmesi hangi hukuki zemine dayanmaktadır? Mevcut durumdaki mülakat uygulamasının bir güvenlik soruşturması olarak işletilmesi yönergede belirtilen gizlilik hükümlerine uygun mudur?
9. Ülkemizin en önemli meselelerinden olan eğitim-öğretim faaliyetlerinin uzun vadeli ve milli olması yanında dünya ile entegre, siyaset üstü olması gerekirken, her eğitim döneminde ve her bakan değişiminde farklı uygulamalarla yaz boz tahtasına çevrilmiş olmasından nasıl bir fayda amaçlanmaktadır?