Gösteriye, Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Selçuk Özdağ, İyi Parti Konya Milletvekili Fahrettin Yokuş ve çok sayıda Doğu Türkistanlı vatandaş katıldı. Burada söz alan Karaduman, TBMM’den geçirilmek istenen ‘suçluların iadesi’ anlaşmasının kesinlikle reddedilmesi gerektiğini vurgulayarak, ailelerinden haber alamayan Doğu Türkistanlıların mağduriyetinin giderilmesi için de bir takım adımlar atılması çağrısında bulundu.

MÜSLÜMAN MAZLUMUN YANINDA OLMAK ZORUNDADIR

Mazlumun yanında olmanın gerektiğini ifade eden Karaduman, “Müslüman Müslümanın kardeşidir ona zulüm etmez ve onu zalime teslim etmez. Bugün yeryüzünün neresinde olursa olsun, nerede bir zulüm işlenirse işlensin, bu zulmün karşısında olmak bizim inancımızın ve insanlığın bir gereğidir. Mazlum yeryüzünde hangi milletten olursa olsun, amasız ve fakatsız mazlumun yanında olmakta bizim insanlığımızın ve inancımızın gereğidir” ifadelerini kullandı.

ZULÜME SESSİZ KALINMAMALI

Çin’in Doğu Türkistan’da gerçekleştirdiği zulmün asırlardır devam ettiğini belirten Karaduman, “Bugün yıllardır Doğu Türkistan’da zalim Çin devletinin uyguladığı zulüm karşısında ses çıkarmak zorundayız. Sadece bugün bu olaylar yaşanmıyor yüz yıllardır Doğu Türkistanlı kardeşlerimize sistematik bir şekilde zulmediliyor. Sistematik bir şekilde işkenceler ile kardeşlerimizin, Çinlileştirilmesi gibi asimilasyon politikaları uygulanıyor. Zalim Çin devleti bölgede demografik yapının değiştirilmesi ve bölgeye Çinlilerin yerleştirilmesi ile bölgede adeta Doğu Türkistanlı nüfusu ortadan kaldırmaya çalışıyor” şeklinde konuştu.

TÜRKİYE DOĞU TÜRKİSTANLILARIN YANINDA YER ALMALI

Türkiye’nin Doğu Türkistanlıların yanında olması gerektiğini vurgulayan Karaduman, “Doğu Türkistanlıların izzeti bizim izzetimizdir. Orada insanlarımızın haysiyetinin ayaklar altına alınması, bizim haysiyetimizin ayaklar altına alınmasıdır. Çini her gün kınıyoruz ama netice itibariyle zalim zulmünü yapmaya devam ediyor. Bu devleti yönetmek Çin severler partisinin kendilerine söylediklerini direktif olarak kabul etmek değildir. Dolayısıyla bugün özellikle Türkiye Cumhuriyetini yönetenlere, Doğu Türkistanlılara yapılanlara karşı sessizliklerini kınıyorum. Çin ile iyi ilişkiler kuracağız diye Doğu Türkistan davamıza, namusumuza, izzet ve şerefimize zarar gelmesine müsaade etmeyeceğiz. Yerin dibine batsın Çin ile ilişkileriniz. Türkiye’nin devlet olarak ses çıkartma mecburiyeti vardır. Özellikle bu süreçte Çinin bir yetkilisini güle oynaya Türkiye’de misafir ederlerse Allah’ın huzurunda bunun hesabını veremezler. Çinin zulüm bölgesinde gözlemcilerin araştırma yapma altyapısını Türkiye’nin temin etmesi gerekmektedir” ifadelerini kullandı.