Selçuk’ta “Kariyer Günleri” Etkinliği Yapıldı
Hukuk Fakültesi konferans salonunda gerçekleştirilen etkinliğe; Cumhuriyet Başsavcısı Ramazan Solmaz, Selçuk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Şahin, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Okka, Konya Bölge Adliyesi 7. Ceza Dairesi Üyesi Ali Kaya, İdari Hâkim Kerim Yonisoğlu, Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ümit Süleyman Üstün, dekan yardımcıları, öğretim üyeleri ve çok sayıda öğrenci katıldı.
Programın açılış konuşmasını gerçekleştiren Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Süleyman Üstün, “Hukuk ve İnsan Hakları Topluluğundan öğrenci arkadaşlarımızın hazırladığı programda bulunuyoruz. Sayın misafirlerimizin, paylaşacakları hayat tecrübelerinin değeri paha biçilemez. Hayat boyunca elde edemeyeceğiniz birçok bilgiyi burada hocalarımızın saygıdeğer misafirlerimizin sunumuyla elde edebileceğiz. Dolayısıyla hepimiz adına katkı sağlayacak çok önemli bir program icra edeceğiz” diye konuştu. Selçuk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Şahin ise, “Böyle bir programda bir arada olmak gerçekten mutluluk verici oldu. Dostlarımızı, burada sizler vesilesiyle görmüş olduk ama en önemlisi de üniversitemizin bir sloganı var; ‘teorik yüklemelerden çok uygulayarak öğretmek’ tam da bu sloganımıza uygun bir program tertiplenmiş. Dolayısıyla yarın mensubu olacağınız böylesine şerefli bir mesleğin mensuplarından bizzat uygulamalı öğreneceksiniz. Misafirlerimize katılımlarından dolayı teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı.
Meslek tecrübelerini paylaşan Cumhuriyet Başsavcısı Ramazan Solmaz, “Meslek hayatım büyüklerimizin rehberliğinde yürüyen bir serüven oldu. Siz iyi olursanız birileri mutlaka arayıp sizi buluyor ve önünüze güzel kapılar açılıyor. Evet, istemek ve çalışmak lazım ama kendinizi geliştirip yetiştirdiğinizde mutlaka iyi yerlere gelebilmek ve iyi şeyler yapabilmek adına güzel kapılar açılacaktır. Eğer üniversitede akademisyen olarak kalmak istiyorsanız Almanca ve İngilizce dilini öğrenmeyi tavsiye ediyorum. Savcı, hâkim ya da avukat olun bizim için herhangi bir şey fark etmiyor. Ne olursanız olun ama en iyisi olmak adına mutlaka çabalayın. İyi olduğunuzda mutlaka toplum içerisinde farkındalık oluşturuyorsunuz. Savcılık mesleği, biraz daha hareketlilik isteyen sahada olmayı gerektiren bir meslektir. Uzunca bir süre dosya okuyabiliyorsanız, hâkimlik mesleği güzeldir, neticesinde nihai olan hâkimlik, bir hüküm vermektir. Hâkimler, Türk milleti adına karar veren insanlar olarak netice de bizim tabii olduğumuz da hâkimliktir. Bizler, savcı olarak iddianame düzenleriz. Savcılar arasında da iş bölümü vardır, herkes kendi alanına bakar” dedi
Öğrencilere karar alırken tavsiyelerde bulunan Cumhuriyet Başsavcısı Ramazan Solmaz, “Adalet mülkün temelidir. Her şeyin başı adalettir. Çok önemli bir kararname veya iddianame yazacaksam. Yazdıktan sonra hemen imzalamam kâğıdın üzerine kalemimi koyarım bir gün daha düşünürüm. Eğer aynı karardaysam altına imzamı atarım. O zaman gönlümde mutmain olur. Hayatınız için ya da mesleğinizle ilgili vereceğiniz kararları yazdıktan sonra imzalamanız için kendinize zaman verin. Vicdanınızı sorgulayın, yine aynı kararı veriyorsanız altına imzanızı atın” diye konuştu.
Hâkimlik mesleğinde adaletin çok önemli olduğunun altını çizen Konya Bölge Adliyesi 7. Ceza Dairesi Üyesi Ali Kaya, “Hâkimlik mesleğinde temel kural şudur; hâkimler arasında ast-üst ilişkisi yoktur. Mesleğe yeni başlayan hâkim ile meslekte 40 yıllık bir geçmişi olan hâkim arasında yetki anlamında bir fark yoktur. Kimse kimseden üstün değildir. Sadece olsa olsa mesleki tecrübe farkı vardır. Hâkimlik mesleğinin özü, millet adına karar vermekle birlikte en adil hükme ulaşmaktır. Sadece modern hukukta değil, ilahi hukukta da insanlığın varlığından itibaren insanlar; hâkime, hakeme ve arabulucuya ihtiyaç duymuşlardır. Tabii modern toplumlar geliştikten sonra da devlet yetkisi ile donatılmış millet adına hüküm veren hâkimlik yargıçlık meslekleri ortaya çıkmıştır. Özellikle İslam dininde Kur’an-ı Kerim’de geçen kelimelerden bir tanesi adalettir. Önemle şu belirtilir; ‘kimseye duyduğunuz kin ile hareket etmeyin, hüküm vermeyin’ meal olarak söylüyorum. Hâkimlik mesleğinin; en önemli hususlarından bir tanesi budur, adaletli olacaksınız. Hâkimler hukuka uygun olarak vicdanlarına göre karar verirler. Hâkim; bir kişiye duyduğu kızgınlıkla, sevgiyle, sempatiyle, siyasi görüşleri ve inançlarıyla hareket etmemelidir. Hâkim, elindeki somut olaylardaki delilleri değerlendirerek nihai bir karara ulaşacak ve bunu karşı tarafa hüküm olarak bildirecek” ifadelerini kullandı.
İdari Hâkim Kerim Yonisoğlu, “Hayallerinize uzak olmadığınızı ifade etmek isterim. Yeter ki isteyelim yeter ki inanalım. Tabii bunu yaparken sadece biz istiyoruz deyip de işin alt kısmını boş bırakmayalım. Hak kavramı, sadece adliye içerisinde geçerli değildir, aslında hayatımızın her alanında bir hak vardır. Hep şunu söylerim; esasen iyi bir insan olacağız. Mesleğinizi icra ederken ya da yaptığınız herhangi bir işte mutlaka ne yaparsak yapalım nasıl bir meslek sahibi olursak olalım en iyisini yaptığınız müddetçe kapılar açılacaktır. Yaptığınız işte hakikaten bir çaba bir sevgi gösterirseniz, karşılığında ne iş yaparsanız yapın saygı göreceksiniz. Mesleği icra ederken kim gelirse gelsin verdiğiniz karar da adaletli ve vicdanlı davranacaksınız. İdari yargı, adli yargıdan farklı olarak, biz heyet mahkemesi yani heyet halinde karar veririz. İdari yargıda duruşma çok az olur. Biz, dosya üzerinden yazışmalardan sonra karar veririz. İdari yargılama sadece şehir merkezlerinde vardır. Türkiye’de 49 ilde bulunuyor. İdari yargıda taraflardan biri kamudur” diye konuştu.
Konuşmaların sonunda öğrencilerin soruları cevaplandırıldı. Programın sonunda konuşmacılara teşekkür belgesi takdim edildi.