2016 yılında yayınlanan “Gayr-i Mümkin” isimli şiir kitabı ile kültür ve sanat dünyasına adım atan Ağralı, 2018 yılında yayınlanan “Kahkahaların Sustuğu Yer” isimli eseri ile şiirlerini okuyucuyla buluşturmaya devam etti.

Şimdi yeni kitabı “Kendini Aramak”ı okuyucuyla buluşturmanın heyecanını yaşayan Kazım Emre Ağralı; bu eserin, okuyucuya kendini araması için bir yol değil bir kapı olduğunu belirtti. “Bu eserle okuyucunun kendini aramasını öğretmekten ziyade bu yola çıkmasını hatırlatmayı hedeflemekteyiz” diyen Ağralı, eserinin sanatsal bir dille kaleme aldığı önsözünde kendini aramanın, kendini bilmenin öneminden ve kendi rotasından şu cümlelerle bahseder: “… mademki aynalardan başka varlığıma bir delilim yoktu, ben de her şeyden önce kendimi arayarak başlamalıydım. Hem demiyorlar mıydı büyükler “kendini bilen Rabbini bilir” diye? Hâl böyleyken çıktığım o yoldan dönmedim ve gördüğüm her nesnede bir eser arıyorum kendimden. Bir kırkbeşlik plağın cızırtısında arıyorum sesimi, bir kaldırım taşının arasında arıyorum bedenimi. Bir bağ bozumu heyecanıyla koşuyorum gri tüylü kargaların peşinden.”

Küçük yaşlardan beri şiir alanında pek çok eserle, farklı sanatsal görüşlere sahip şairlerin gönül dünyasında gezen Ağralı, şiirlerindeki biçimsel, sanatsal ve duygusal çeşitliliği buna bağlamaktadır. Bunun yanı sıra insanları dinlemeyi yegâne hayat düsturu olarak belirleyen Kazım Emre Ağralı, şiirlerinin kaynağı olarak da bunu göstermektedir. Bu görüşünü2018 yılında kaleme aldığı “Şiir Hakkında Mülâhazât” isimli yazısında şu cümlelerle belirtir: “Şair toplumdan esin kaynağı toplayıp, bunları kendi imge atölyesinde işleyip şiir olarak yine topluma sunacaktır. Böylelikle toplumun şiir adı altında okudukları yine kendi yaşadıkları olacaktır. Biz de bu doğrultuda oynattık kalemimizi, kâğıdı incitmeden.”