Ali Babacan: ‘Sayın Erdoğan’ı Çarşıya Çıkıp İnsanların Arasına Karışmaya Çağırıyoruz’

İki lider, yaklaşık iki saat süren görüşmenin ardından basının karşısına birlikte çıktı. Babacan şu ifadeleri kullandı:

 

‘Hayatın gerçek enflasyonunda yüzde 40, 50 gibi artış var’

“İşçilerin ve memurların hayatlarından memnun olduğunu söyleyen Sayın Erdoğan’a çağrımız; çarşıya, sokağa çıksın insanların arasına karışsın. Önceden program ayarlamadan rastgele çat kapı otursun bir kıraathaneye. Hayatlarından memnun olup olmadığını emeklilerin kendisi söylesin. Sabit gelirlilerin tamamının maaş artışı resmî enflasyona göre yapılıyor. TÜFE yüzde 19. Halbuki hayatın gerçek enflasyonunda yüzde 40, 50 gibi artışlar var. TÜİK’in kendi açıkladığı gıda enflasyonu 30’larda. Mızrak çuvala sığmadığı için rakamları makyajlayarak ancak bu kadar düzeltebiliyorlar. Sabit gelirli vatandaşlarımızın geliri ancak resmî enflasyon kadar artırılıyor. Ama çarşı pazar enflasyonu can yakıcı.”

 

‘Dünya enflasyonun yüzde sıfırdan maksimum 4’e çıkmasını tartışıyor’

“Girdi maliyetleriyle alakalı tablo oldukça kötü. Evet, dünyada da şu an bir enflasyon sorunu var. Ama bu, dünyada yüzde sıfırlarda dolaşan enflasyonun maksimum yüzde 3’e, 4’e çıkmasıyla ilgili bir sorun. Dünya, enflasyon yüzde 4’e çıktı diye ‘Gidişat iyi değil, tedbir almalı mıyız, para politikasında değişiklik olmalı mı’ tartışmasını yapıyor. Bizdeki tablo, TÜİK’in resmi rakamına inanıyorsak, tüketici fiyatlarındaki enflasyon yüzde 19. Üretici fiyatlarında ise yüzde 43. Türkiye’de dünyadaki enflasyon tartışmasının çok daha ötesinde bambaşka bir enflasyon dünyası var.”

 

‘Adalet konusunda gerekenler yapılmazsa ağızlarıyla kuş tutsalar ekonomide beklenen sonuç oluşmaz’

“Türkiye’deki enflasyonun ana kaynağı döviz kurundaki artıştır. Döviz kuru arttığında A’dan Z’ye her şeye zam gelir, geliyor. Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi başladıktan sonra irili ufaklı en az dört kur atağı yaşadık. Bu nasıl bir ortam oluşturdu? Hem kur hem faiz hem enflasyon arttı. Türkiye’nin karşı karşıya kaldığı sorun kötü yönetimdir. Hangi ülke olursa olsun, sorunların çözümü için dürüst ve ehil bir kadro, istişare, ortak akıl gerekir. Ağızlarıyla kuş tutsalar, hukuk, adalet, insan hakları konusunda yapılması gerekenleri yapmazlarsa asla ekonomide beklenen sonuç oluşmaz.”

 

‘Aday mı yoksa politika mı değiştirecekleri kendi bilecekleri iş’

“Yapılan araştırmalara ve fiilen sahaya baktığımızda bir sonraki seçimlerde sayın Erdoğan’ın ve Cumhur İttifakı’nın tekrar seçilmesi oldukça zor görünüyor. İşler çok zor. Artık aday mı, yoksa politika mı değiştirirler kendi bilecekleri iş. Biz kendi işimize bakıyoruz.”

 

‘Sistem değişikliği gerekli ama yeterli değil’

“‘Sistem değişecek ve sorunlar düzelecek’ diye bir şey yok. Sistem mutlaka değişmeli, parlamenter sistem uygulanmalı. Bu gerekli ama yeterli değil. İktidardaki zihniyetin değişmesi gerekiyor. Topyekûn bir iktidar değişikliği gerekiyor.”

 

‘Vatandaşlarımızın karşısına uzlaşılmış bir parlamenter sistemle çıkarsak daha iyi sonuç alırız’

“Sistem değişikliği kuşkusuz önemli. Altı partinin bir arada olduğu bir masadayız. Tüm hazırlıklar masaya konmuş durumda. Farklı partilerin üzerinde çalışıp olgunlaştırdığı hazırlıklar var. Buradaki hedef bütün bu çalışmaların mümkün olduğunca ortak, tek bir çalışma haline getirilmesi. En azından ilkeler, değerler, amaç konusunda bir ortak noktaya gelinmesini önemsiyoruz. Vatandaşlarımızın karşısına uzlaşılmış, üzerinde geniş bir siyasi ve toplumsal mutabakat zemini oluşmuş bir parlamenter sistemle çıkarsak çok daha iyi sonuç alacağımızı düşünüyoruz.”

 

Görüşme sırasında Saadet Partisi heyetinde genel başkan yardımcıları Sabri Tekir, Cafer Güneş ve Fatih Aydın yer aldı. Babacan’a ise partisinin genel başkan yardımcıları Sadullah Ergin ve İbrahim Çanakcı ile genel sekreter Medeni Yılmaz eşlik etti.