( (

TYB Konya Şubesi’nin Bu Haftaki Programı Doldu Taştı

Kültür Sanat 10.03.2019 - 00:00, Güncelleme: 21.03.2023 - 03:23
 

TYB Konya Şubesi’nin Bu Haftaki Programı Doldu Taştı

Sözlerine “Bir tarihçi araştırdığı konuyu önce kendisi kavrayıp, inanmalı ardından başkalarına anlatmalı” diyerek başlayan Prof. Dr. Ahmet Taşağıl, “Tarihi konuları işlerken gerçeklerden uzaklaşmadan ve kendimiz emin olmadan sırf popülizm uğruna gerçekleri tahrif etmemeliyiz” dedi. Türk tarihini daha iyi anlayabilmek ve öğrenebilmek için ana kaynaklara inmek gerektiğini düşündüğünü ve bunun için de Çince öğrendiğini söyleyen Taşağıl, “Çin yıllıklarından ve Çinli devlet adamlarının hatıratlarından edindiğim bilgiler ışığında kitaplarımı kaleme aldım. Daha sonra rahmetli Servet Somuncuoğlu ile birlikte saha araştırmalarına başladık. Elde ettiğimiz bulgular ile Çin yıllıklarından okuduklarımızı bir araya getirip daha ciddi ve daha doğru bir tarih algısı oluşturma gayreti içerisinde olduk. Bunu büyük ölçüde başardığımızı düşünüyorum.” dedi. HALEN VAR OLMAMIZI GÖÇERLİĞİMİZE BORÇLUYUZ Bazen bana Roma, Mısır, Yunan uygarlıklarının geride bıraktığı maddi mirasları örnek gösterip “Türklerin neyi var?” şeklinde sorular yöneltiliyor. Ben de onlara “Türkler halen tarihte var.” cevabını veriyorum diyen Prof. Dr. Ahmet Taşağıl “Gerçekten de ekonomik krizler, toplu katliamlar, salgın hastalıklar, yenilgiler, kıtlık gibi etkenler bir milletin tarih sahnesinden silinmesine sebep olur. Türk Milleti bu sayılan olumsuzlukların hepsini yaşamış ama tarih sahnesindeki yerini muhafaza etmeyi başarmıştır. Bunun en büyük sebeplerinden birisi göçer bir toplum olması ve oymaklar halinde topluca hareket etmeleridir. Kabileler halinde topluca göç edilmesi hem tehlikeli bölgeden uzaklaşılmasını sağlamış hem de gidilen yeni bölgede asimile olmanın önüne geçmiştir. Binlerce yıldır halen Türk Milletinden bahsediliyorsa bunun en büyük sebebi göç edebilme yeteneğine sahip olan bir millet olmamızdır.” şeklinde konuştu. MACARİSTANDA AVAR MEZARLARI BULUNDU Türklerin Orta Asya’dan Avrupa’nın ortası olan Macaristan’a kadar geniş bir alanda hareket ettiklerini, bu yüzden de bu bölgelerde yapılan kazılarda aynı kültüre ait birçok kalıntı bulunduğunu söyleyen Prof. Dr. Taşağıl, “Karadeniz’in üzerinden Balkanlar’a geçen Peçenekler bu bölgede 200 yıldan fazla etkili olmuşlardır. Yine Macaristan’da yapılan kazılarda Avarlardan kalma yüzlerce mezar bulunmuştur. Türkler yüzlerce yıl Avrupa’da var olmuş ve buranın tarihinde önemli roller oynamışlardır.” dedi. ŞARTLAR GÖÇERLİĞE ZORLADI Türklerin M.Ö 700’lü yıllara kadar yerleşik bir hayata sahip olduklarını, ağaçtan yapılmış evlerde yaşadıklarını söyleyen Prof. Dr. Taşağıl, “Bölgede meydana gelen kuraklık ve kıtlıklar Türkleri sahip oldukları hayvanların karnını doyurmak için göç etmeye zorladı. Bu göçler sürekli bir yerden bir yere savrulmak şeklinde olmadı. Kendilerine kışlak ve yazlıklar edindiler. Her boy sahiplendiği arazi arasında mevsimlik göçler yaptılar. Göç süreleri ve mesafeleri uzun olan boylar sadece hayvancılıkla geçindiler. Göç işlemini bir hafta gibi kısa sürede gerçekleştirebilen boylar ise ziraatla da ilgilendiler. Bu hayat tarzı yüzünden büyük şehirler kurmadılar, büyük tapınaklar inşa edemediler. Ama bu durum onların medeni olmadığına yorumlanmamalı. Türkler ilmikli halıyı ilk bulan toplumdur. Onlar kurganlar ve balballar ile o günden bu güne mesajlarını ulaştırmışlardır.” dedi. TÜRKİYE CUMHURİYETİ GÖKTÜRK DEVLETİNİN DEVAMIDIR Türk tarihine bütüncül bir gözle bakılması gerektiğini ve Türk’ü anlamanın Göktürkleri iyi tanımak geçtiğini belirten Prof. Dr. Ahmet Taşağıl, “Bu gün Göktürkler diye bahsettiğimiz devletin asıl ismi “Türk Kağanlığıdır” . Türk boylarını oluşturan bütün boylar bu devletin bayrağı altında toplanmışlardır.  Bu kağanlığın kurduğu düzen sonrasında Türk Milleti Oğuz Yabguluğunu, Selçukluyu ve Osmanlıyı kurmuştur. Türkiye Cumhuriyeti, Göktürklerin devamıdır. Başta söylediğim gibi Türk Milletinin tarihte bıraktığı en büyük iz halen devam ediyor olmasıdır.” şeklinde konuştu. Üniversite öğrencileri, akademisyenler ve kültür insanları tarafından dolup taşan salondaki büyük ilgi ve soru cevap faslı programı oldukça renklendirdi. Soru cevap faslından sonra Türkiye Yazarlar Birliği Konya Şubesi Başkanı Prof. Dr. Hayri Erten, Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Çaycı ve Öğretim Görevlisi Ahmet Şimşek Prof. Dr. Ahmet Taşağıl’a günün hatırasına bir plâket takdim ettiler.

Sözlerine “Bir tarihçi araştırdığı konuyu önce kendisi kavrayıp, inanmalı ardından başkalarına anlatmalı” diyerek başlayan Prof. Dr. Ahmet Taşağıl, “Tarihi konuları işlerken gerçeklerden uzaklaşmadan ve kendimiz emin olmadan sırf popülizm uğruna gerçekleri tahrif etmemeliyiz” dedi.


Türk tarihini daha iyi anlayabilmek ve öğrenebilmek için ana kaynaklara inmek gerektiğini düşündüğünü ve bunun için de Çince öğrendiğini söyleyen Taşağıl, “Çin yıllıklarından ve Çinli devlet adamlarının hatıratlarından edindiğim bilgiler ışığında kitaplarımı kaleme aldım. Daha sonra rahmetli Servet Somuncuoğlu ile birlikte saha araştırmalarına başladık. Elde ettiğimiz bulgular ile Çin yıllıklarından okuduklarımızı bir araya getirip daha ciddi ve daha doğru bir tarih algısı oluşturma gayreti içerisinde olduk. Bunu büyük ölçüde başardığımızı düşünüyorum.” dedi.


HALEN VAR OLMAMIZI GÖÇERLİĞİMİZE BORÇLUYUZ


Bazen bana Roma, Mısır, Yunan uygarlıklarının geride bıraktığı maddi mirasları örnek gösterip “Türklerin neyi var?” şeklinde sorular yöneltiliyor. Ben de onlara “Türkler halen tarihte var.” cevabını veriyorum diyen Prof. Dr. Ahmet Taşağıl “Gerçekten de ekonomik krizler, toplu katliamlar, salgın hastalıklar, yenilgiler, kıtlık gibi etkenler bir milletin tarih sahnesinden silinmesine sebep olur. Türk Milleti bu sayılan olumsuzlukların hepsini yaşamış ama tarih sahnesindeki yerini muhafaza etmeyi başarmıştır. Bunun en büyük sebeplerinden birisi göçer bir toplum olması ve oymaklar halinde topluca hareket etmeleridir. Kabileler halinde topluca göç edilmesi hem tehlikeli bölgeden uzaklaşılmasını sağlamış hem de gidilen yeni bölgede asimile olmanın önüne geçmiştir. Binlerce yıldır halen Türk Milletinden bahsediliyorsa bunun en büyük sebebi göç edebilme yeteneğine sahip olan bir millet olmamızdır.” şeklinde konuştu.


MACARİSTANDA AVAR MEZARLARI BULUNDU


Türklerin Orta Asya’dan Avrupa’nın ortası olan Macaristan’a kadar geniş bir alanda hareket ettiklerini, bu yüzden de bu bölgelerde yapılan kazılarda aynı kültüre ait birçok kalıntı bulunduğunu söyleyen Prof. Dr. Taşağıl, “Karadeniz’in üzerinden Balkanlar’a geçen Peçenekler bu bölgede 200 yıldan fazla etkili olmuşlardır. Yine Macaristan’da yapılan kazılarda Avarlardan kalma yüzlerce mezar bulunmuştur. Türkler yüzlerce yıl Avrupa’da var olmuş ve buranın tarihinde önemli roller oynamışlardır.” dedi.


ŞARTLAR GÖÇERLİĞE ZORLADI


Türklerin M.Ö 700’lü yıllara kadar yerleşik bir hayata sahip olduklarını, ağaçtan yapılmış evlerde yaşadıklarını söyleyen Prof. Dr. Taşağıl, “Bölgede meydana gelen kuraklık ve kıtlıklar Türkleri sahip oldukları hayvanların karnını doyurmak için göç etmeye zorladı. Bu göçler sürekli bir yerden bir yere savrulmak şeklinde olmadı. Kendilerine kışlak ve yazlıklar edindiler. Her boy sahiplendiği arazi arasında mevsimlik göçler yaptılar. Göç süreleri ve mesafeleri uzun olan boylar sadece hayvancılıkla geçindiler. Göç işlemini bir hafta gibi kısa sürede gerçekleştirebilen boylar ise ziraatla da ilgilendiler. Bu hayat tarzı yüzünden büyük şehirler kurmadılar, büyük tapınaklar inşa edemediler. Ama bu durum onların medeni olmadığına yorumlanmamalı. Türkler ilmikli halıyı ilk bulan toplumdur. Onlar kurganlar ve balballar ile o günden bu güne mesajlarını ulaştırmışlardır.” dedi.


TÜRKİYE CUMHURİYETİ GÖKTÜRK DEVLETİNİN DEVAMIDIR


Türk tarihine bütüncül bir gözle bakılması gerektiğini ve Türk’ü anlamanın Göktürkleri iyi tanımak geçtiğini belirten Prof. Dr. Ahmet Taşağıl, “Bu gün Göktürkler diye bahsettiğimiz devletin asıl ismi “Türk Kağanlığıdır” . Türk boylarını oluşturan bütün boylar bu devletin bayrağı altında toplanmışlardır.  Bu kağanlığın kurduğu düzen sonrasında Türk Milleti Oğuz Yabguluğunu, Selçukluyu ve Osmanlıyı kurmuştur. Türkiye Cumhuriyeti, Göktürklerin devamıdır. Başta söylediğim gibi Türk Milletinin tarihte bıraktığı en büyük iz halen devam ediyor olmasıdır.” şeklinde konuştu.


Üniversite öğrencileri, akademisyenler ve kültür insanları tarafından dolup taşan salondaki büyük ilgi ve soru cevap faslı programı oldukça renklendirdi. Soru cevap faslından sonra Türkiye Yazarlar Birliği Konya Şubesi Başkanı Prof. Dr. Hayri Erten, Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Çaycı ve Öğretim Görevlisi Ahmet Şimşek Prof. Dr. Ahmet Taşağıl’a günün hatırasına bir plâket takdim ettiler.



Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ipekyoluhaber.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
( (