( (

Sürekli Genital Uyarılma Bozukluğu Ruh Sağlığını Bozuyor…

Sağlık 14.09.2021 - 14:01, Güncelleme: 21.03.2023 - 03:23
 

Sürekli Genital Uyarılma Bozukluğu Ruh Sağlığını Bozuyor…

Sürekli Genital Uyarılma Bozukluğu sık karşılaşılmayan bir bozukluk olsa da maruz kalan bireylerin günlük yaşam aktivitelerini sürdürmelerini zorlaştırıyor. Cinsel uyarılmaların olağan orgazmik deneyimle çözülmediğini, saatler veya bazen günleri bulan çoklu orgazmlarla yatıştığını belirten uzmanlar, kişilerin hiperseksüalite tanısı almaktan korktukları için çoğu zaman yakınmalarını sağlık çalışanları ile paylaşmadıklarını ifade ediyor. Uzmanlar, ruh sağlığını ciddi şekilde etkileyen Sürekli Genital Uyarılma Bozukluğu’nun nedeni henüz tam olarak belirlenemediği için vaka bazında tedavi uygulanabildiğini söylüyor.
Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Beyin Hastanesi Psikiyatri Uzmanı Doç. Dr. Nermin Gündüz, Sürekli Genital Uyarılma Bozukluğu ile ilgili değerlendirmelerde bulundu.   Saatlerce ya da günlerce sürebiliyor   Sürekli Genital Uyarılma Bozukluğu’nun sık karşılaşılmayan bir bozukluk olduğunu belirten Doç. Dr. Nermin Gündüz, “Sürekli genital uyarılma bozukluğu’nda görünüşte cinsel olmayan bir uyaranla veya herhangi bir uyaran olmadan ortaya çıkabilen, saatlerce ya da günlerce süren ve kendiliğinden tamamen gerilemeyen genital uyarılma belirtileri mevcuttur. Bedensel genital uyarılma yanıtları kişi tarafından sıklıkla cinsel arzu ya da istekten bağımsız olarak deneyimlenir, aniden ve beklenmedik şekilde veya istenmeyen şekilde ortaya çıkar ve kişiye çok ciddi sıkıntı verir. Öyle ki bu kişiler günlük yaşam aktivelerini sürdürmekte zorlanır.” dedi.   Ruh sağlığında ciddi bozulmalara yol açabiliyor   Cinsel uyarılmaların olağan orgazmik deneyimle çözülmediğini, saatler veya bazen günleri bulan çoklu orgazmlarla yatıştığını vurgulayan Gündüz, “Sürekli genital uyarılma bozukluğu  tanısı konulan kişiler, ruh sağlığında ciddi bozulmaların yanı sıra cinsel işlevlerini ve günlük etkinliklerini sürdürmekte de zorlandıklarını belirtiyorlar. Sürekli genital uyarılma bozukluğu, gerçek yaygınlığından daha düşük oranda tanı konulan bir durumdur. Bu durum, sürekli genital uyarılma yakınması olan kişilerin hiperseksüalite tanısı almaktan korktukları için çoğu zaman yakınmalarını sağlık çalışanları ile paylaşamamalarından kaynaklanıyor.” ifadelerini kullandı.   Standart bir tedavisi bulunmuyor   Bu bozukluğu yaşayan kişilerde depresyon, kaygı bozuklukları, suçluluk, utanç, sosyal izolasyon ve intihar düşüncesinin gözlemlenebildiğini ifade eden Psikiyatri Uzmanı Doç. Dr. Nermin Gündüz sözlerini şöyle tamamladı:   “Hastalar tarafından sıklıkla utanç verici bir durum olarak algılandığı için çoğu zaman doktorlarıyla bile paylaşamazlar. Sürekli genital uyarılma bozukluğu ile ilgili klinik tablonun neden ortaya çıktığına yönelik çok az şey biliniyor. Depresyon ve anksiyeteyi içeren psikolojik kökenli nedenlerle ilişkili olabileceği gibi damarsal, nörolojik, ilaç kaynaklı süreçlerle de ilişkili olabilir. Bu nedenle ayrıntılı bir inceleme gerekebilir. Nedeni henüz tam belirlenemediği için standart bir tedavisi de yoktur. Vaka bazında tedavi başlanması ve takip edilmesinin uygun olduğunu söyleyebiliriz.”
Sürekli Genital Uyarılma Bozukluğu sık karşılaşılmayan bir bozukluk olsa da maruz kalan bireylerin günlük yaşam aktivitelerini sürdürmelerini zorlaştırıyor. Cinsel uyarılmaların olağan orgazmik deneyimle çözülmediğini, saatler veya bazen günleri bulan çoklu orgazmlarla yatıştığını belirten uzmanlar, kişilerin hiperseksüalite tanısı almaktan korktukları için çoğu zaman yakınmalarını sağlık çalışanları ile paylaşmadıklarını ifade ediyor. Uzmanlar, ruh sağlığını ciddi şekilde etkileyen Sürekli Genital Uyarılma Bozukluğu’nun nedeni henüz tam olarak belirlenemediği için vaka bazında tedavi uygulanabildiğini söylüyor.

Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Beyin Hastanesi Psikiyatri Uzmanı Doç. Dr. Nermin Gündüz, Sürekli Genital Uyarılma Bozukluğu ile ilgili değerlendirmelerde bulundu.

 

Saatlerce ya da günlerce sürebiliyor

 

Sürekli Genital Uyarılma Bozukluğu’nun sık karşılaşılmayan bir bozukluk olduğunu belirten Doç. Dr. Nermin Gündüz, “Sürekli genital uyarılma bozukluğu’nda görünüşte cinsel olmayan bir uyaranla veya herhangi bir uyaran olmadan ortaya çıkabilen, saatlerce ya da günlerce süren ve kendiliğinden tamamen gerilemeyen genital uyarılma belirtileri mevcuttur. Bedensel genital uyarılma yanıtları kişi tarafından sıklıkla cinsel arzu ya da istekten bağımsız olarak deneyimlenir, aniden ve beklenmedik şekilde veya istenmeyen şekilde ortaya çıkar ve kişiye çok ciddi sıkıntı verir. Öyle ki bu kişiler günlük yaşam aktivelerini sürdürmekte zorlanır.” dedi.

 

Ruh sağlığında ciddi bozulmalara yol açabiliyor

 

Cinsel uyarılmaların olağan orgazmik deneyimle çözülmediğini, saatler veya bazen günleri bulan çoklu orgazmlarla yatıştığını vurgulayan Gündüz, “Sürekli genital uyarılma bozukluğu  tanısı konulan kişiler, ruh sağlığında ciddi bozulmaların yanı sıra cinsel işlevlerini ve günlük etkinliklerini sürdürmekte de zorlandıklarını belirtiyorlar. Sürekli genital uyarılma bozukluğu, gerçek yaygınlığından daha düşük oranda tanı konulan bir durumdur. Bu durum, sürekli genital uyarılma yakınması olan kişilerin hiperseksüalite tanısı almaktan korktukları için çoğu zaman yakınmalarını sağlık çalışanları ile paylaşamamalarından kaynaklanıyor.” ifadelerini kullandı.

 

Standart bir tedavisi bulunmuyor

 

Bu bozukluğu yaşayan kişilerde depresyon, kaygı bozuklukları, suçluluk, utanç, sosyal izolasyon ve intihar düşüncesinin gözlemlenebildiğini ifade eden Psikiyatri Uzmanı Doç. Dr. Nermin Gündüz sözlerini şöyle tamamladı:

 

“Hastalar tarafından sıklıkla utanç verici bir durum olarak algılandığı için çoğu zaman doktorlarıyla bile paylaşamazlar. Sürekli genital uyarılma bozukluğu ile ilgili klinik tablonun neden ortaya çıktığına yönelik çok az şey biliniyor. Depresyon ve anksiyeteyi içeren psikolojik kökenli nedenlerle ilişkili olabileceği gibi damarsal, nörolojik, ilaç kaynaklı süreçlerle de ilişkili olabilir. Bu nedenle ayrıntılı bir inceleme gerekebilir. Nedeni henüz tam belirlenemediği için standart bir tedavisi de yoktur. Vaka bazında tedavi başlanması ve takip edilmesinin uygun olduğunu söyleyebiliriz.”

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ipekyoluhaber.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
( (