( (

Selçuk’ta Akademik Yılın İlk Dersini Binali Yıldırım Verdi

Eğitim 31.10.2019 - 15:34, Güncelleme: 21.03.2023 - 03:23
 

Selçuk’ta Akademik Yılın İlk Dersini Binali Yıldırım Verdi

Selçuk Üniversitesi 2019-2020 Akademik yıl açılışı Eski Başbakan ve İzmir Milletvekili Binali Yıldırım’ın katılımlarıyla gerçekleşti. Akademik yılın ilk dersini veren
Türkiye Cumhuriyeti 65. Hükümeti Başbakanı ve İzmir Milletvekili Yıldırım’a Selçuk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Şahin tarafından Fahri Doktora Unvanı takdim edildi. Selçuk Üniversitesi Süleyman Demirel Kültür Merkezi 30 Ağustos Salonunda düzenlenen 2019-2020 Akademik Yıl Açılışı ve Fahri Doktora Tevdi Törenine; Türkiye Cumhuriyeti 65. Hükümeti Başbakanı ve İzmir Milletvekili Binali Yıldırım ve eşi, Vali Cüneyit Orhan Toprak, Konya AK Parti Milletvekilleri Selman Özboyacı,  Leyla Şahin Usta, Ziya Altunyaldız, Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mustafa Akış,   Cumhuriyet Başsavcısı Ramazan Solmaz, Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, Selçuk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Şahin, Necmettin Erbakan Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Prof. Dr. Cem Zorlu, Konya Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Babür Özçelik, Konya Gıda ve Tarım Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Cumhur Çökmüş kaymakamlar, İl Emniyet Müdürü Mustafa Aydın, askeri erkân, SÜ Rektör Yardımcıları; Prof. Dr. Hüseyin Kara, Prof. Dr. Mehmet Okka, Prof. Dr. Özdemir Koçak, Genel Sekreter İbrahim Halıcı, AK Parti İl Başkanı Hasan Angı, Rektör Danışmanları, dekanlar, okul müdürleri, akademisyenler ve öğrenciler katıldı. Program önce İstiklal Marşı ardından Dilek Sabancı Devlet Konservatuvarı öğretim üyeleri ve öğrencileri tarafından hazırlanan halk müziği konseriyle başladı. Açılış konuşmasını yapan Selçuk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Şahin, “2019-2020 Eğitim-Öğretim Dönemi Akademik Yıl Açılış programımıza hoş geldiniz, safalar getirdiniz. Öncelikle devletimizin bekası, vatanımızın güvenliği ve milletimizin huzuru için canlarını ortaya koyan güvenlik güçlerimize başarılar, şehitlerimize Allah’tan rahmet, yaralılarımıza acil şifalar diliyorum. Selçuk Üniversitesi olarak ülkemizin yürüttüğü bu haklı mücadelesinde üzerimize düşen her vazifeyi kayıtsız-şartsız yerine getireceğimizi ifade etmek istiyorum” şeklinde konuştu. Selçuk Üniversitesinin köklü bir geçmişe sahip olduğunu ifade eden Rektör Şahin, “1975 yılında kurulmuş olan Selçuk Üniversitesi, kuruluşundan bu yana geçen 44 yılda 640 binden fazla mezun vermiş, bölgemizdeki 8 üniversitenin kuruluşuna katkıda bulunmuştur. 1 yıl önce 20 bin öğrenci ve 350’den fazla akademisyeni ile Konya Teknik Üniversitesi’nin kuruluşuna da öncülük etmiş olmasına rağmen yaklaşık 75 bin öğrencisi ve 6 bin çalışanı ile halen ülkemizin en kalabalık üniversitelerinden birisidir. Üniversitemiz 23 fakülte, 22 meslek yüksekokulu, 6 yüksekokul, 5 enstitü, 1 konservatuvar ve 40’dan fazla araştırma merkezi ile ülkemiz yükseköğreniminin önemli ve köklü bir kurumdur.  Ulusal ve uluslararası sıralamalarda üniversitemiz ülkemizdeki 207 üniversite arasında 16. Sırada, dünyadaki 26 binden fazla üniversite arasında ise ilk 1000 üniversite içinde yer almaktadır” diye konuştu Tarihi ve jeopolitik konumu nedeniyle tüm dünyanın gözünün Türkiye üzerinde olduğunu ifade eden Rektör Şahin, “1071 Malazgirt, 1176 Miryakefalon, 1453 İstanbul’un Fethi, 1915 Çanakkale Savunması, Kurtuluş Savaşı ve 30 Ağustos Zaferi şanlı tarihimize altın harflerle yazılmıştır. Anadolu’ya yerleştiğimiz ilk yıllardan itibaren ardı-arkası kesilmeyen haçlı seferleri yapılmıştır. Bu seferlerin sonuncusu 15 Temmuz 2016 tarihinde yapılmıştır. Şundan eminiz ki bu saldırılar asla son bulmayacaktır. 4 tarafı ateş çemberi ile çevrili olan bu topraklar daha nice 1000 yıllar vatanımız olmaya devam edecektir. Ülkemizin içinde bulunduğu az önce ifade ettiğim zorluklar elbette bizler açısından büyük önem arz ediyor. Bu hususta akademik camia olarak üzerimize düşen görev ve sorumlulukları eksiksiz yerine getirerek, hedeflediğimiz projelerimizi birer birer hayata geçirme gayreti içerisindeyiz” diye konuştu  2019-2020 Eğitim-Öğretim yılının ülkemize ve tüm insanlığa hayırlar getirmesini dileyen Rektör Şahin, “Üniversitemizin kuruluşundan beri emeği geçen ve bugün hayatta olmayan Rektörlerimizi ve hocalarımızı rahmetle anıyorum. Hayatta olan Rektörlerimize, tüm akademisyenlerimize, personelimize ve Konyalı hemşehrilerimize emek ve katkılarından dolayı minnet ve şükranlarımı sunuyorum. Öğrencilerimizin başarılı ve verimli bir eğitim-öğretim dönemi geçirmelerini diliyorum” ifadelerini kullandı. Eski Başbakan Binali Yıldırım’a Konya’ya teşriflerinden dolayı teşekkürlerini ifade eden Konya Valisi Cüneyit Orhan Toprak, “Selçuk Üniversitesi’nin 2019-2020 yılı akademik açılış programına hepiniz hoş geldiniz, şeref verdiniz. Sayın Başbakanımız Cumhurbaşkanımızla beraber gerek Ulaştırma Bakanlığı döneminde gerekse Başbakanlık döneminde ülkemizin tabiri caizse çağ atlamasında çok önemli rolleri üstlendi. 82 milyon Türk vatandaşının daha rahat bir ortamda yaşaması için yaptığı çalışmalardan ötürü Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı ve devletin temsilcisi olarak saygılarımı şükranlarımı arz ediyorum. Selçuk Üniversitemiz de lider konumda. Buradan 2 tane üniversite çıkmış. Onlar da emin adımlarla gelişimlerini sürdürüyorlar. 44 yıllık bir köklü geçmişinin olması münasebetiyle Selçuk Üniversitesinde bir yerde ağabeylikte yapabiliyor. Böyle çok özel bir bilim yuvasında bulunmak tabii ki bizlere çok büyük heyecan ve gurur veriyor. Hepinizi teşekkür ediyorum. Öğrencilerimize başarılar diliyorum” dedi. Selçuk Üniversitesi Radyo-Televizyon Yapım ve Yayıncılık Araştırma ve Uygulama Merkezi tarafından hazırlanan “Son Başbakan” filmi izletildi. Selçuk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Şahin tarafından, üniversite konferans salonunda düzenlenen törende, Türkiye Cumhuriyeti 65. Hükümeti Başbakanı, TBMM Eski Başkanı, İzmir Milletvekili Binali Yıldırım’a Fahri Doktora Payesi takdim edildi. Eski Başbakan İzmir AK Parti Milletvekili Binali Yıldırım, hitaplarında şunları dile getirdi: “Konya deyince akla hoşgörü, sevgi gelir, çünkü sevgiyi hoşgörüyü bütün dünyaya yayan Mevlana’nın şehridir Konya. Bugün kadim devletlerimizden Selçuklu’nun adını taşıyan üniversitemizde sizlerle beraberiz. 44 yıllık bir geçmişi var neredeyse yarım asır. Bu süre içerisinde az önce Rektör Bey de değerlendirmelerde bulundu. 2 üniversiteyi bağrından çıkarmış ve binlerce yetişmiş insanımızın eğitim, öğretim gördüğü güzel bir üniversitemiz en başarılı üniversitelerimizden bir tanesi. YÖK’ün yayınladığı listede bu başarı tescillenmiş vaziyette dünyadaki ilk bin üniversite içerisinde de haklı olarak yerini alıyor. Bugün bu üniversitede iki güzelliği birden yaşıyoruz, birincisi yeni eğitim, öğretim yılına genç üniversiteli kardeşlerimizle, hocalarımızla sizlerle beraberiz; ikincisi de şahsıma tercih ettiğiniz Fahri Doktora münasebetiyle buradayız. Ben bu vesileyle üniversitemizin senatosuna, Değerli Rektörümüze bizi böyle bir paye ile takdir ettikleri için şükranlarımı sunuyorum, teşekkür ediyorum” Konya’nın destek alan değil devlet bütçesine katkı yapan bir şehri olduğunu dile getiren Eski Başbakan Binali Yıldırım İzmir Milletvekili Binali Yıldırım,  Konya’yı bir adım öne geçiren kamu yatırımları değil, özel sektörün atılımları olduğunu belirtti Selçuk Üniversitesi’nin 44 yıllık süre içerisinde çok sayıda fazla öğrenciyi mezun ettiğini dile getiren Eski Başbakan Binali Yıldırım, “Konya’da Selçuk Üniversitesi ile beraber bugün 5 üniversitemiz var. Demek ki Konya sadece sanayi, turizm, tarım değil aynı zamanda gittikçe bir eğitim şehri olmaya da devam ediyor. 5 üniversitesiyle 140 bine yakın öğrencisiyle Konya’nın daha da gelişmesi için üniversitelerimiz çok büyük kaynağımız, çok büyük desteğimiz olarak görüyoruz. Tabii burada yabancı öğrenci sayısı bakımından potansiyelimizin daha da yüksek olması kanaatindeyim. Genel ölçü öğrenci sayısının yüzde 5’i kadar yabancı uyruklu öğrenci olmalı. Buna ihtiyacımız var. Çünkü buraya gelen öğrenciler sadece üniversite tahsili yapmıyor Türkiye’yi tanıyor ve memleketlerine döndüklerinde bizim gönüllü elçimiz oluyorlar. Ve onlar ülkelerinde önemli sorumluluklar önemli görevler aldıklarından Türkiye’ye bakışları çok daha farklı oluyor. Küresel öğrencilerin sayısının artması hem eğitim turizmi açısından hem ülkeye katma değer sağlaması hem de ülkemizin dışarda tanıtımına yönelik büyük bir katkı dağlıyor” diye konuştu. “Üniversitelerle ilgili gerçek reform, gerçek yatırım iktidarımız döneminde programa koyduğumuz her ilde mutlaka en az bir üniversite olacak hedefimizin gerçekleştirilmesiyle yaşanmıştır” diyen Eski Başbakan Yıldırım, “Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın ortaya koyduğu bu vizyon ile bugün iki yüz yedi tane üniversitemiz var. Her ilde üniversitemiz var. Bazı illerde birden fazla üniversitemiz var, Konya, İstanbul, Ankara ve diğer büyük illerimizde olduğu gibi. Hani bir zamanlar “üniversite vardı da biz mi gitmedik ?” söylemi vardı ya şimdi artık o söylem geçerliliğini yitirdi. Neden çünkü şuan da üniversiteye erişim bakımından dünyada ikinci sıradayız” dedi Türkiye Cumhuriyeti olarak yaşadığımız coğrafyanın çok dinamik bir coğrafya olduğunu ifade eden Eski Başbakan Binali Yıldırım, “İbni Haldun’un bir meşhur lafı vardır: ‘Coğrafya kaderdir’ bizim kaderimizde bu topraklarda yaşamak varmış. Bu topraklarda yaşamanın bedeli de ağır. Biz bunu asırlardır yaşayarak görüyoruz. Hele hele son kırk yıl içerisinde maalesef ülkemizde bir yandan bölücü terör örgütü bir yandan FETO örgütü başta olmak üzere egemenliğimizi, toprak bütünlüğümüzü, kardeşliğimizi korumak için bir mücadele veriyoruz. Kırk yıl içerisinde kaybettiğimiz insan sayısı İstikbal Harbimizde kaybettiğimizden çok daha fazladır. Bu bölge bu topraklar üzerinde planı olan emperyalist güçler, Türkiye’nin enerjisini azaltıp terörle enerjisini azaltarak emellerini gerçekleştirmek istiyorlar. Türkiye’nin kalkınma mücadelesini geciktirmek istiyorlar, bunu biliyoruz, bu henüz bitmişte değil, bildiğiniz gibi 2011’de Suriye’de bir iç savaş başladı ve bizim en büyük sınır ülkesi olarak bu iç savaştan, iç karışıklıktan en fazla etkilenen ülke olduk. En büyük bedeli biz ödedik ve burada yirmi milyon insan bir kısmı bu iç karışıklıkla hayatını kaybetti, bir kısmı ülke içinden başka yerlere göç etmek mecburiyetinde kaldı. Bizim amacımız; biran önce Suriye’de bu iç savaşın son bulması ve emperyalist hedeflerin sona ermesi ve bölgede barışın, huzurun tekrardan tesis edilmesidir. İz bunun için gayret ederken, biz bunun için zorda, darda kalmış insanlara kucak açıp, aşımızı, işimizi, ekmeğimizi, paylaşırken maalesef gördük ki hudutlarımız boyunca yeni bir sorun alanı oluşturulmaya çalışılıyor. Önce demokratik değişiklik yapıldı ve etnik değişiklerle de bölge terörize edilmeye çalışıldı. Bunun için başbakanlığım dönemimde önce ‘Fırat Kalkanı’ operasyonunu hem de 15 Temmuz alçak darbe girişiminden hemen sonra gerçekleştirdik, iki bin kilometre karelik alanı terörden, YPG’den, PKK’dan, DEAŞ’den temizledik. Daha sonra 2018 Ocak ayında “Zeytin Dalı” operasyonuyla Afrin bölgesinde aynı temizliği yaptık ve şimdide Fırat’ın Batısı diye tanımladığımız bu bölge güvenli hale geldi ve buraya 360 bin Suriyeli dönerek yerleşik hayata geçti. Bu sefer yine boş durmadılar, ne yazık ki dost ve müttefik bildiğimiz Amerika Birleşik Devletleri DEAŞ’ı yok edeceğim bahanesiyle bizim kırk yıldır başımızı ağrıtan PKK’nın Suriye’deki yeğenleriyle YPG bölücü terör örgütüyle iş birliğine gittiler. Hedef, ‘biz DEAŞ örgütünü yok edeceğiz’, ‘nasıl yok edeceksiniz?’, bir terör örgütü ile iş birliği yapıp başka bir terör örgütü yok edilirse o zaman cebimizde kalan terör örgütünü yok etmek için yeni bir terör örgütümü üreteceksiniz. Böyle bir yol olabilir mi? Bir devletin böyle bir politikası olabilir mi? Maalesef bütün uyarılarımıza rağmen bu yanlışta Amerikan yönetimi devam etti ve sonunda dedik ki iş başa düştü ve bildiğiniz gibi en son Sayın Cumhurbaşkanımızın, iradesiyle “Barış Pınarı” Operasyonu başladı. Barış Pınarı operasyonu, başlar, başlamaz, dünya ayağa kalktı. Ve dost bildiğimiz Avrupa, Amerika, diğer ülkelerin birçoğu terör sevicisi haline geldi. Türkiye’yi Kürtleri öldürüyor şeklinde suçlamaya kalktı. Şunu bütün dünya bilmeli, bütün insanlık bilmeli Türkiye hiçbir zaman bir masumun, bir sivilin, kılına zarar gelmemesi için azami gayret ve itina göstererek bu operasyonları yapan bir ülkedir” ifadelerini kullandı.   TBMM Eski Başkanı, İzmir AK Parti Milletvekili Binali Yıldırım, “Ne diyor bir Çin atasözü ‘Bir yılı hedefliyorsanız tohum ekin. Eğer 10 yılı planlıyorsanız ağaç dikin.  Eğer yüzyılı ve nesilleri hedefliyorsanız insan yetiştirin’ İşte Selçuk Üniversitesi de bunu yapıyor. Nesilleri nesillere taşıyacak gençlerimizi yetiştiriyor.  Bu vesileyle bugün akademik yıl açılışında sizlerle beraber olduğumuz için bahtiyarlığı bir kez daha ifade ediyor. Yeni eğitim-öğretim yılının başarılarla dolu geçmesini Mevla’mdan niyaz ediyorum” diye konuştu   Programın toplu fotoğraf çekiminin ardından son buldu.
Selçuk Üniversitesi 2019-2020 Akademik yıl açılışı Eski Başbakan ve İzmir Milletvekili Binali Yıldırım’ın katılımlarıyla gerçekleşti. Akademik yılın ilk dersini veren

Türkiye Cumhuriyeti 65. Hükümeti Başbakanı ve İzmir Milletvekili Yıldırım’a Selçuk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Şahin tarafından Fahri Doktora Unvanı takdim edildi.

Selçuk Üniversitesi Süleyman Demirel Kültür Merkezi 30 Ağustos Salonunda düzenlenen 2019-2020 Akademik Yıl Açılışı ve Fahri Doktora Tevdi Törenine; Türkiye Cumhuriyeti 65. Hükümeti Başbakanı ve İzmir Milletvekili Binali Yıldırım ve eşi, Vali Cüneyit Orhan Toprak, Konya AK Parti Milletvekilleri Selman Özboyacı,  Leyla Şahin Usta, Ziya Altunyaldız, Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mustafa Akış,   Cumhuriyet Başsavcısı Ramazan Solmaz, Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, Selçuk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Şahin, Necmettin Erbakan Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Prof. Dr. Cem Zorlu, Konya Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Babür Özçelik, Konya Gıda ve Tarım Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Cumhur Çökmüş kaymakamlar, İl Emniyet Müdürü Mustafa Aydın, askeri erkân, SÜ Rektör Yardımcıları; Prof. Dr. Hüseyin Kara, Prof. Dr. Mehmet Okka, Prof. Dr. Özdemir Koçak, Genel Sekreter İbrahim Halıcı, AK Parti İl Başkanı Hasan Angı, Rektör Danışmanları, dekanlar, okul müdürleri, akademisyenler ve öğrenciler katıldı.

Program önce İstiklal Marşı ardından Dilek Sabancı Devlet Konservatuvarı öğretim üyeleri ve öğrencileri tarafından hazırlanan halk müziği konseriyle başladı.

Açılış konuşmasını yapan Selçuk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Şahin, “2019-2020 Eğitim-Öğretim Dönemi Akademik Yıl Açılış programımıza hoş geldiniz, safalar getirdiniz. Öncelikle devletimizin bekası, vatanımızın güvenliği ve milletimizin huzuru için canlarını ortaya koyan güvenlik güçlerimize başarılar, şehitlerimize Allah’tan rahmet, yaralılarımıza acil şifalar diliyorum. Selçuk Üniversitesi olarak ülkemizin yürüttüğü bu haklı mücadelesinde üzerimize düşen her vazifeyi kayıtsız-şartsız yerine getireceğimizi ifade etmek istiyorum” şeklinde konuştu.

Selçuk Üniversitesinin köklü bir geçmişe sahip olduğunu ifade eden Rektör Şahin, “1975 yılında kurulmuş olan Selçuk Üniversitesi, kuruluşundan bu yana geçen 44 yılda 640 binden fazla mezun vermiş, bölgemizdeki 8 üniversitenin kuruluşuna katkıda bulunmuştur. 1 yıl önce 20 bin öğrenci ve 350’den fazla akademisyeni ile Konya Teknik Üniversitesi’nin kuruluşuna da öncülük etmiş olmasına rağmen yaklaşık 75 bin öğrencisi ve 6 bin çalışanı ile halen ülkemizin en kalabalık üniversitelerinden birisidir. Üniversitemiz 23 fakülte, 22 meslek yüksekokulu, 6 yüksekokul, 5 enstitü, 1 konservatuvar ve 40’dan fazla araştırma merkezi ile ülkemiz yükseköğreniminin önemli ve köklü bir kurumdur.  Ulusal ve uluslararası sıralamalarda üniversitemiz ülkemizdeki 207 üniversite arasında 16. Sırada, dünyadaki 26 binden fazla üniversite arasında ise ilk 1000 üniversite içinde yer almaktadır” diye konuştu

Tarihi ve jeopolitik konumu nedeniyle tüm dünyanın gözünün Türkiye üzerinde olduğunu ifade eden Rektör Şahin, “1071 Malazgirt, 1176 Miryakefalon, 1453 İstanbul’un Fethi, 1915 Çanakkale Savunması, Kurtuluş Savaşı ve 30 Ağustos Zaferi şanlı tarihimize altın harflerle yazılmıştır. Anadolu’ya yerleştiğimiz ilk yıllardan itibaren ardı-arkası kesilmeyen haçlı seferleri yapılmıştır. Bu seferlerin sonuncusu 15 Temmuz 2016 tarihinde yapılmıştır. Şundan eminiz ki bu saldırılar asla son bulmayacaktır. 4 tarafı ateş çemberi ile çevrili olan bu topraklar daha nice 1000 yıllar vatanımız olmaya devam edecektir. Ülkemizin içinde bulunduğu az önce ifade ettiğim zorluklar elbette bizler açısından büyük önem arz ediyor. Bu hususta akademik camia olarak üzerimize düşen görev ve sorumlulukları eksiksiz yerine getirerek, hedeflediğimiz projelerimizi birer birer hayata geçirme gayreti içerisindeyiz” diye konuştu 

2019-2020 Eğitim-Öğretim yılının ülkemize ve tüm insanlığa hayırlar getirmesini dileyen Rektör Şahin, “Üniversitemizin kuruluşundan beri emeği geçen ve bugün hayatta olmayan Rektörlerimizi ve hocalarımızı rahmetle anıyorum. Hayatta olan Rektörlerimize, tüm akademisyenlerimize, personelimize ve Konyalı hemşehrilerimize emek ve katkılarından dolayı minnet ve şükranlarımı sunuyorum. Öğrencilerimizin başarılı ve verimli bir eğitim-öğretim dönemi geçirmelerini diliyorum” ifadelerini kullandı.

Eski Başbakan Binali Yıldırım’a Konya’ya teşriflerinden dolayı teşekkürlerini ifade eden Konya Valisi Cüneyit Orhan Toprak, “Selçuk Üniversitesi’nin 2019-2020 yılı akademik açılış programına hepiniz hoş geldiniz, şeref verdiniz. Sayın Başbakanımız Cumhurbaşkanımızla beraber gerek Ulaştırma Bakanlığı döneminde gerekse Başbakanlık döneminde ülkemizin tabiri caizse çağ atlamasında çok önemli rolleri üstlendi. 82 milyon Türk vatandaşının daha rahat bir ortamda yaşaması için yaptığı çalışmalardan ötürü Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı ve devletin temsilcisi olarak saygılarımı şükranlarımı arz ediyorum. Selçuk Üniversitemiz de lider konumda. Buradan 2 tane üniversite çıkmış. Onlar da emin adımlarla gelişimlerini sürdürüyorlar. 44 yıllık bir köklü geçmişinin olması münasebetiyle Selçuk Üniversitesinde bir yerde ağabeylikte yapabiliyor. Böyle çok özel bir bilim yuvasında bulunmak tabii ki bizlere çok büyük heyecan ve gurur veriyor. Hepinizi teşekkür ediyorum. Öğrencilerimize başarılar diliyorum” dedi.

Selçuk Üniversitesi Radyo-Televizyon Yapım ve Yayıncılık Araştırma ve Uygulama Merkezi tarafından hazırlanan “Son Başbakan” filmi izletildi.

Selçuk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Şahin tarafından, üniversite konferans salonunda düzenlenen törende, Türkiye Cumhuriyeti 65. Hükümeti Başbakanı, TBMM Eski Başkanı, İzmir Milletvekili Binali Yıldırım’a Fahri Doktora Payesi takdim edildi.

Eski Başbakan İzmir AK Parti Milletvekili Binali Yıldırım, hitaplarında şunları dile getirdi: “Konya deyince akla hoşgörü, sevgi gelir, çünkü sevgiyi hoşgörüyü bütün dünyaya yayan Mevlana’nın şehridir Konya. Bugün kadim devletlerimizden Selçuklu’nun adını taşıyan üniversitemizde sizlerle beraberiz. 44 yıllık bir geçmişi var neredeyse yarım asır. Bu süre içerisinde az önce Rektör Bey de değerlendirmelerde bulundu. 2 üniversiteyi bağrından çıkarmış ve binlerce yetişmiş insanımızın eğitim, öğretim gördüğü güzel bir üniversitemiz en başarılı üniversitelerimizden bir tanesi. YÖK’ün yayınladığı listede bu başarı tescillenmiş vaziyette dünyadaki ilk bin üniversite içerisinde de haklı olarak yerini alıyor. Bugün bu üniversitede iki güzelliği birden yaşıyoruz, birincisi yeni eğitim, öğretim yılına genç üniversiteli kardeşlerimizle, hocalarımızla sizlerle beraberiz; ikincisi de şahsıma tercih ettiğiniz Fahri Doktora münasebetiyle buradayız. Ben bu vesileyle üniversitemizin senatosuna, Değerli Rektörümüze bizi böyle bir paye ile takdir ettikleri için şükranlarımı sunuyorum, teşekkür ediyorum”

Konya’nın destek alan değil devlet bütçesine katkı yapan bir şehri olduğunu dile getiren Eski Başbakan Binali Yıldırım İzmir Milletvekili Binali Yıldırım,  Konya’yı bir adım öne geçiren kamu yatırımları değil, özel sektörün atılımları olduğunu belirtti

Selçuk Üniversitesi’nin 44 yıllık süre içerisinde çok sayıda fazla öğrenciyi mezun ettiğini dile getiren Eski Başbakan Binali Yıldırım, “Konya’da Selçuk Üniversitesi ile beraber bugün 5 üniversitemiz var. Demek ki Konya sadece sanayi, turizm, tarım değil aynı zamanda gittikçe bir eğitim şehri olmaya da devam ediyor. 5 üniversitesiyle 140 bine yakın öğrencisiyle Konya’nın daha da gelişmesi için üniversitelerimiz çok büyük kaynağımız, çok büyük desteğimiz olarak görüyoruz. Tabii burada yabancı öğrenci sayısı bakımından potansiyelimizin daha da yüksek olması kanaatindeyim. Genel ölçü öğrenci sayısının yüzde 5’i kadar yabancı uyruklu öğrenci olmalı. Buna ihtiyacımız var. Çünkü buraya gelen öğrenciler sadece üniversite tahsili yapmıyor Türkiye’yi tanıyor ve memleketlerine döndüklerinde bizim gönüllü elçimiz oluyorlar. Ve onlar ülkelerinde önemli sorumluluklar önemli görevler aldıklarından Türkiye’ye bakışları çok daha farklı oluyor. Küresel öğrencilerin sayısının artması hem eğitim turizmi açısından hem ülkeye katma değer sağlaması hem de ülkemizin dışarda tanıtımına yönelik büyük bir katkı dağlıyor” diye konuştu.

“Üniversitelerle ilgili gerçek reform, gerçek yatırım iktidarımız döneminde programa koyduğumuz her ilde mutlaka en az bir üniversite olacak hedefimizin gerçekleştirilmesiyle yaşanmıştır” diyen Eski Başbakan Yıldırım, “Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın ortaya koyduğu bu vizyon ile bugün iki yüz yedi tane üniversitemiz var. Her ilde üniversitemiz var. Bazı illerde birden fazla üniversitemiz var, Konya, İstanbul, Ankara ve diğer büyük illerimizde olduğu gibi. Hani bir zamanlar “üniversite vardı da biz mi gitmedik ?” söylemi vardı ya şimdi artık o söylem geçerliliğini yitirdi. Neden çünkü şuan da üniversiteye erişim bakımından dünyada ikinci sıradayız” dedi

Türkiye Cumhuriyeti olarak yaşadığımız coğrafyanın çok dinamik bir coğrafya olduğunu ifade eden Eski Başbakan Binali Yıldırım, “İbni Haldun’un bir meşhur lafı vardır: ‘Coğrafya kaderdir’ bizim kaderimizde bu topraklarda yaşamak varmış. Bu topraklarda yaşamanın bedeli de ağır. Biz bunu asırlardır yaşayarak görüyoruz. Hele hele son kırk yıl içerisinde maalesef ülkemizde bir yandan bölücü terör örgütü bir yandan FETO örgütü başta olmak üzere egemenliğimizi, toprak bütünlüğümüzü, kardeşliğimizi korumak için bir mücadele veriyoruz. Kırk yıl içerisinde kaybettiğimiz insan sayısı İstikbal Harbimizde kaybettiğimizden çok daha fazladır. Bu bölge bu topraklar üzerinde planı olan emperyalist güçler, Türkiye’nin enerjisini azaltıp terörle enerjisini azaltarak emellerini gerçekleştirmek istiyorlar. Türkiye’nin kalkınma mücadelesini geciktirmek istiyorlar, bunu biliyoruz, bu henüz bitmişte değil, bildiğiniz gibi 2011’de Suriye’de bir iç savaş başladı ve bizim en büyük sınır ülkesi olarak bu iç savaştan, iç karışıklıktan en fazla etkilenen ülke olduk. En büyük bedeli biz ödedik ve burada yirmi milyon insan bir kısmı bu iç karışıklıkla hayatını kaybetti, bir kısmı ülke içinden başka yerlere göç etmek mecburiyetinde kaldı. Bizim amacımız; biran önce Suriye’de bu iç savaşın son bulması ve emperyalist hedeflerin sona ermesi ve bölgede barışın, huzurun tekrardan tesis edilmesidir. İz bunun için gayret ederken, biz bunun için zorda, darda kalmış insanlara kucak açıp, aşımızı, işimizi, ekmeğimizi, paylaşırken maalesef gördük ki hudutlarımız boyunca yeni bir sorun alanı oluşturulmaya çalışılıyor. Önce demokratik değişiklik yapıldı ve etnik değişiklerle de bölge terörize edilmeye çalışıldı. Bunun için başbakanlığım dönemimde önce ‘Fırat Kalkanı’ operasyonunu hem de 15 Temmuz alçak darbe girişiminden hemen sonra gerçekleştirdik, iki bin kilometre karelik alanı terörden, YPG’den, PKK’dan, DEAŞ’den temizledik. Daha sonra 2018 Ocak ayında “Zeytin Dalı” operasyonuyla Afrin bölgesinde aynı temizliği yaptık ve şimdide Fırat’ın Batısı diye tanımladığımız bu bölge güvenli hale geldi ve buraya 360 bin Suriyeli dönerek yerleşik hayata geçti. Bu sefer yine boş durmadılar, ne yazık ki dost ve müttefik bildiğimiz Amerika Birleşik Devletleri DEAŞ’ı yok edeceğim bahanesiyle bizim kırk yıldır başımızı ağrıtan PKK’nın Suriye’deki yeğenleriyle YPG bölücü terör örgütüyle iş birliğine gittiler. Hedef, ‘biz DEAŞ örgütünü yok edeceğiz’, ‘nasıl yok edeceksiniz?’, bir terör örgütü ile iş birliği yapıp başka bir terör örgütü yok edilirse o zaman cebimizde kalan terör örgütünü yok etmek için yeni bir terör örgütümü üreteceksiniz. Böyle bir yol olabilir mi? Bir devletin böyle bir politikası olabilir mi? Maalesef bütün uyarılarımıza rağmen bu yanlışta Amerikan yönetimi devam etti ve sonunda dedik ki iş başa düştü ve bildiğiniz gibi en son Sayın Cumhurbaşkanımızın, iradesiyle “Barış Pınarı” Operasyonu başladı. Barış Pınarı operasyonu, başlar, başlamaz, dünya ayağa kalktı. Ve dost bildiğimiz Avrupa, Amerika, diğer ülkelerin birçoğu terör sevicisi haline geldi. Türkiye’yi Kürtleri öldürüyor şeklinde suçlamaya kalktı. Şunu bütün dünya bilmeli, bütün insanlık bilmeli Türkiye hiçbir zaman bir masumun, bir sivilin, kılına zarar gelmemesi için azami gayret ve itina göstererek bu operasyonları yapan bir ülkedir” ifadelerini kullandı.

 

TBMM Eski Başkanı, İzmir AK Parti Milletvekili Binali Yıldırım, “Ne diyor bir Çin atasözü ‘Bir yılı hedefliyorsanız tohum ekin. Eğer 10 yılı planlıyorsanız ağaç dikin.  Eğer yüzyılı ve nesilleri hedefliyorsanız insan yetiştirin’ İşte Selçuk Üniversitesi de bunu yapıyor. Nesilleri nesillere taşıyacak gençlerimizi yetiştiriyor.  Bu vesileyle bugün akademik yıl açılışında sizlerle beraber olduğumuz için bahtiyarlığı bir kez daha ifade ediyor. Yeni eğitim-öğretim yılının başarılarla dolu geçmesini Mevla’mdan niyaz ediyorum” diye konuştu

 

Programın toplu fotoğraf çekiminin ardından son buldu.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ipekyoluhaber.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
( (