( (

Prof. Dr. Küçükdağ; “Uğrunda Canların Feda Edildiği Yerden, Hedefe Yürüyüşün Devam Etmesi Gereklidir.”

02.03.2020 - 09:08, Güncelleme: 21.03.2023 - 03:23
 

Prof. Dr. Küçükdağ; “Uğrunda Canların Feda Edildiği Yerden, Hedefe Yürüyüşün Devam Etmesi Gereklidir.”

Konya Fikir Sanat Kültür Adamları Birliği Derneği Başkanı Prof. Dr. Yusuf Küçükdağ, İdlip’te şehit düşen 33 askerimize Allah’tan rahmet, yaralı askerlerimize de acil şifalar dileyerek, Türk Milletine başsağlığı diledi.
İdlip’te şehit düşen askerimiz ve süreci değerlendiren Konya Fikir Sanat Kültür Adamları Birliği Derneği Başkanı Prof. Dr. Yusuf Küçükdağ İdlip’te hedefe yürüyüşün devam etmesi gerektiğini belirterek,  “Vatan yaşasın diye hayatlarının baharında can feda edenlere, vazife başında şehit düşenlere ne mutlu. Görevlerini yapmış olmanın rahatlığıyla onlar, ebedi âleme gittiler. Bundan sonra iş, şehadet şerbetine nail olamayanlara düşmüştür. Uğrunda canların feda edildiği gayenin güdülmesi, bedenlerin düştüğü yerden hedefe yürüyüşün devam etmesi gerekmektedir. Zira ilim, teknoloji ve üretimin bollaştığı günümüzde; insanlık, erdem, ahlak, hukuk azalmış bulunmaktadır. Baltık kıyılarındaki ormanlardan çıkıp gelmiş olanların Müslümanları katlettiği, Atlantis ötesinden gelenlerin bir damla petrol için binlerce bebeğe kıydığı bir dönemde yaşıyoruz. Suriye, coğrafya olarak 911 kilometrelik sınırıyla Türkiye’nin komşusudur. Kan dökmek, aşağılık bir çıkarı elde etmek için Suriye’ye uzaktan gelmiş değildir. Suriye insan unsuru yönünden de Türkiye ile aynı durumdadır. Türkmen’i, Kürt’ü, Arap’ı ile bizim insan unsurumuz, yüz yıl önce emperyalistlerin çizdiği sınırların iki yakasında akraba olarak yaşamaktadır. Onun için babasız-anasız, evsiz barksız bırakılmış en çok mazlum, Suriye’den kaçarak Türkiye’ye sığınmıştır. Avrupalılar, mazlumlar ülkelerine girmesin diye on binlerce mülteciyi, Akdeniz’de botları batırarak öldürür, kara sınırlarına tel örgüler çekerken Mehmetçiğin; kanı, akıtıldığı yerde durdurmak istemesi kadar doğal ne olabilir?” dedi.   “Mehmetçiğin duruşu, tarihin kaydedeceği en asil duruştur.”   Prof. Dr. Yusuf Küçükdağ Mehmetçiğin duruşunun tarihin kaydedeceği en asil bir duruş olduğuna dikkat çekerek, “Yüz milyonlarca mazluma, yeni milyonlar eklemekten utanmayan, güçlü ama çıkardan başka düşüncesi olmayan devletlere karşı Mehmetçiğin duruşu, tarihin kaydedeceği en asil bir duruştur. Hakkı tutup kaldırmak üzere şehit düşenlerin asaleti önünde Rusya, ABD ve AB’nin saygıyla eğilmesi gerekir. Ama o duygudan yoksun oldukları gözükmektedir. Bu yüzden Mehmetçiğin davasını güdenlerin, güçlü zalimlere İslam coğrafyasında baş eğdirecek bir çabanın içine girmeleri gerekmektedir. Mehmetçiğin kanını dökenler, burada sadece Esed güçleri değildir. Esed zulmünün devamını sağlayarak, İslam coğrafyasında maşaları eliyle üsler tutan Rusya, maşaları ile İslam kanı akıtarak petrol başta olmak üzere çıkar hesapları güden ABD’dir. Türkiye’ye, ‘yanınızdayız’ mesajı veren NATO ve ABD tavrı, arkadan vurduğu hançeri gizlemek için önden sırıtma gösterenlerin tutumudur. Türkiye, şehitlerinin kanı yerde kalmaması için Moskof’un S-400’leri, ABD patriyotları yerine kendi Yerli savunma sanayini dışa ihtiyaç duymayacak, başımızı dik tutacak düzeyde geliştirmesi gerekmektedir. Yerli bilimsel düşünceye, bilim ve teknolojinin geliştirilmesine bu vesile ile hız verilmelidir. Mehmetçiğin kanını, asıl akılcı bir çaba sonuçta yerde bırakmayacaktır. Bir ölüp bin dirilenlerin, intikam yolunu çok farklı bir çaba içine girerek geliştirmeleri gerekmektedir. Rusya ile anlaşmaların gözden geçirilmesi,  Boğazların konumunun, ABD üslerinin durumunun yeniden masaya yatırılması da bunlara dâhildir.  Şehitlerimizden dolayı acımız büyüktür. Acı, hepimizin ocağına düşmüştür. Ama şehit yakınlarının durumu daha bir başkadır. Allah’tan sabrı cemil diliyoruz. Türk Milletine başsağlığı diliyoruz” şeklinde konuştu.
Konya Fikir Sanat Kültür Adamları Birliği Derneği Başkanı Prof. Dr. Yusuf Küçükdağ, İdlip’te şehit düşen 33 askerimize Allah’tan rahmet, yaralı askerlerimize de acil şifalar dileyerek, Türk Milletine başsağlığı diledi.

İdlip’te şehit düşen askerimiz ve süreci değerlendiren Konya Fikir Sanat Kültür Adamları Birliği Derneği Başkanı Prof. Dr. Yusuf Küçükdağ İdlip’te hedefe yürüyüşün devam etmesi gerektiğini belirterek,  “Vatan yaşasın diye hayatlarının baharında can feda edenlere, vazife başında şehit düşenlere ne mutlu. Görevlerini yapmış olmanın rahatlığıyla onlar, ebedi âleme gittiler. Bundan sonra iş, şehadet şerbetine nail olamayanlara düşmüştür. Uğrunda canların feda edildiği gayenin güdülmesi, bedenlerin düştüğü yerden hedefe yürüyüşün devam etmesi gerekmektedir. Zira ilim, teknoloji ve üretimin bollaştığı günümüzde; insanlık, erdem, ahlak, hukuk azalmış bulunmaktadır. Baltık kıyılarındaki ormanlardan çıkıp gelmiş olanların Müslümanları katlettiği, Atlantis ötesinden gelenlerin bir damla petrol için binlerce bebeğe kıydığı bir dönemde yaşıyoruz. Suriye, coğrafya olarak 911 kilometrelik sınırıyla Türkiye’nin komşusudur. Kan dökmek, aşağılık bir çıkarı elde etmek için Suriye’ye uzaktan gelmiş değildir. Suriye insan unsuru yönünden de Türkiye ile aynı durumdadır. Türkmen’i, Kürt’ü, Arap’ı ile bizim insan unsurumuz, yüz yıl önce emperyalistlerin çizdiği sınırların iki yakasında akraba olarak yaşamaktadır. Onun için babasız-anasız, evsiz barksız bırakılmış en çok mazlum, Suriye’den kaçarak Türkiye’ye sığınmıştır. Avrupalılar, mazlumlar ülkelerine girmesin diye on binlerce mülteciyi, Akdeniz’de botları batırarak öldürür, kara sınırlarına tel örgüler çekerken Mehmetçiğin; kanı, akıtıldığı yerde durdurmak istemesi kadar doğal ne olabilir?” dedi.

 

“Mehmetçiğin duruşu, tarihin kaydedeceği en asil duruştur.”

 

Prof. Dr. Yusuf Küçükdağ Mehmetçiğin duruşunun tarihin kaydedeceği en asil bir duruş olduğuna dikkat çekerek, “Yüz milyonlarca mazluma, yeni milyonlar eklemekten utanmayan, güçlü ama çıkardan başka düşüncesi olmayan devletlere karşı Mehmetçiğin duruşu, tarihin kaydedeceği en asil bir duruştur. Hakkı tutup kaldırmak üzere şehit düşenlerin asaleti önünde Rusya, ABD ve AB’nin saygıyla eğilmesi gerekir. Ama o duygudan yoksun oldukları gözükmektedir. Bu yüzden Mehmetçiğin davasını güdenlerin, güçlü zalimlere İslam coğrafyasında baş eğdirecek bir çabanın içine girmeleri gerekmektedir. Mehmetçiğin kanını dökenler, burada sadece Esed güçleri değildir. Esed zulmünün devamını sağlayarak, İslam coğrafyasında maşaları eliyle üsler tutan Rusya, maşaları ile İslam kanı akıtarak petrol başta olmak üzere çıkar hesapları güden ABD’dir. Türkiye’ye, ‘yanınızdayız’ mesajı veren NATO ve ABD tavrı, arkadan vurduğu hançeri gizlemek için önden sırıtma gösterenlerin tutumudur. Türkiye, şehitlerinin kanı yerde kalmaması için Moskof’un S-400’leri, ABD patriyotları yerine kendi Yerli savunma sanayini dışa ihtiyaç duymayacak, başımızı dik tutacak düzeyde geliştirmesi gerekmektedir. Yerli bilimsel düşünceye, bilim ve teknolojinin geliştirilmesine bu vesile ile hız verilmelidir. Mehmetçiğin kanını, asıl akılcı bir çaba sonuçta yerde bırakmayacaktır. Bir ölüp bin dirilenlerin, intikam yolunu çok farklı bir çaba içine girerek geliştirmeleri gerekmektedir. Rusya ile anlaşmaların gözden geçirilmesi,  Boğazların konumunun, ABD üslerinin durumunun yeniden masaya yatırılması da bunlara dâhildir.  Şehitlerimizden dolayı acımız büyüktür. Acı, hepimizin ocağına düşmüştür. Ama şehit yakınlarının durumu daha bir başkadır. Allah’tan sabrı cemil diliyoruz. Türk Milletine başsağlığı diliyoruz” şeklinde konuştu.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ipekyoluhaber.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
( (