( (

Mevlana’da İnsan Hakları

Kültür Sanat 15.12.2019 - 14:15, Güncelleme: 21.03.2023 - 03:23
 

Mevlana’da İnsan Hakları

Konya İl Kültür ve Turizm Müdürlüğünün öncülüğünde Mevlana’nın 746. Vuslat Yıldönümü Uluslararası Anma Törenleri kapsamında düzenlenen Türbe Önü Buluşmaları programının sekizinci gününde, sohbet çadırı etkinliğine konuk olan hukukçu Leyla Betül Küçük, Hazreti Mevlana’da İnsan Hakları konulu tez çalışması ile ilgili sohbet gerçekleştirdi.
Selçuk Üniversitesi Mevlana Araştırmaları Enstitüsünde yüksek lisans yapan Leyla Betül Küçük, Hazreti Mevlana’nın, dünya çapında da en tanınmış eseri Mesnevi’de insan hakları boyutu üzerine çalışmalar yürütüyor. Yazımı 7 yıl süren ve 6 ciltlen oluşan Mesnevi’nin birinci cildindeki beyitlerde insan haklarını, veda hutbesi boyutunda araştırmalar yürüten Küçük, günümüzde popülaritesi yüksek olan ve zaman zaman tartışma konusu yapılan insan hakları konusunda Mevlana’nın düşüncelerini sohbetinde paylaştı.   ‘Veda Hutbesi En Önemli İnsan Hakları Beyannamesidir’   Mesnevi’nin her beytinde temel hak ve hürriyetlerin hepsini görmenin mümkün oluğunu dile getiren Küçük, İslam hukukunda da temel hak ve hürriyetlerin geniş bir çerçevede ele alındığını belirterek, Peygamber Efendimizin Veda Hutbesinin en önemli insan hakları evrensel beyannamesi olduğunu söyledi. Konuyu derinlemesine incelediğini belirten Küçük, Mesnevi’de yer alan haklara değinerek şunları kaydetti. “Temel hak ve hürriyetler konusunda kişinin dokunulmazlığı, özel hayatın gizliliği, gıybet yasağı, insanların seçme ve seçilme hürriyeti, din ve vicdan hürriyeti, fikir açıklama hürriyeti, bilim ve sanatla uğraşma hürriyeti, çevre hakları gibi tüm bu haklar kuşaktan kuşağa zamanla bu günlere kadar gelmiş. Mevlana’nın tüm eserleri, Kur’an-ı Kerim ve sünnet kaynaklıdır. Veda hutbesinin zaten kitap ve sünnetten ayrılığı düşünülemez.” dedi   ‘Bir Müslüman Her Hakkını Bilmeli’   Tasavvufi anlamda Hazreti Mevlana’nın neler anlatmak istediğini, haklarla ilgili veda hutbesinde nelere değinilmiş, yaşam hakkı denildiği zaman nelerden bahsediliyor konularına da açıklık getiren Küçük konuşmasını şöyle sürdürdü. “Din ve vicdan hürriyeti en çok üzerinde durduğumuz bir husus. Din nasihattir, dinde zorlama yoktur diye ayeti kelimeleri okuruz. Ama insanların özel hayatlarına karışmak bizim en büyük vazifemizmiş gibi, bu hakkın hakkımız olmadığı halde ortaya sürmeye çalışırız. İşte Hazreti Mevlana’nın aslında İslam’ın ne kadar da güzel ve ne kadar da aşkın derinliklerine dem vurarak hepimizin günlüne bir pencere açtığını bir kez daha görürüz. Biz imtihan dünyasındayız. Önümüze türlü türlü zorluklar gelecek. İnsan hakları dediğimiz şey, bir Müslüman her hakkını bilmeli, ihmal etmemeli” şeklinde konuştu.
Konya İl Kültür ve Turizm Müdürlüğünün öncülüğünde Mevlana’nın 746. Vuslat Yıldönümü Uluslararası Anma Törenleri kapsamında düzenlenen Türbe Önü Buluşmaları programının sekizinci gününde, sohbet çadırı etkinliğine konuk olan hukukçu Leyla Betül Küçük, Hazreti Mevlana’da İnsan Hakları konulu tez çalışması ile ilgili sohbet gerçekleştirdi.

Selçuk Üniversitesi Mevlana Araştırmaları Enstitüsünde yüksek lisans yapan Leyla Betül Küçük, Hazreti Mevlana’nın, dünya çapında da en tanınmış eseri Mesnevi’de insan hakları boyutu üzerine çalışmalar yürütüyor. Yazımı 7 yıl süren ve 6 ciltlen oluşan Mesnevi’nin birinci cildindeki beyitlerde insan haklarını, veda hutbesi boyutunda araştırmalar yürüten Küçük, günümüzde popülaritesi yüksek olan ve zaman zaman tartışma konusu yapılan insan hakları konusunda Mevlana’nın düşüncelerini sohbetinde paylaştı.

 

‘Veda Hutbesi En Önemli İnsan Hakları Beyannamesidir’

 

Mesnevi’nin her beytinde temel hak ve hürriyetlerin hepsini görmenin mümkün oluğunu dile getiren Küçük, İslam hukukunda da temel hak ve hürriyetlerin geniş bir çerçevede ele alındığını belirterek, Peygamber Efendimizin Veda Hutbesinin en önemli insan hakları evrensel beyannamesi olduğunu söyledi. Konuyu derinlemesine incelediğini belirten Küçük, Mesnevi’de yer alan haklara değinerek şunları kaydetti. “Temel hak ve hürriyetler konusunda kişinin dokunulmazlığı, özel hayatın gizliliği, gıybet yasağı, insanların seçme ve seçilme hürriyeti, din ve vicdan hürriyeti, fikir açıklama hürriyeti, bilim ve sanatla uğraşma hürriyeti, çevre hakları gibi tüm bu haklar kuşaktan kuşağa zamanla bu günlere kadar gelmiş. Mevlana’nın tüm eserleri, Kur’an-ı Kerim ve sünnet kaynaklıdır. Veda hutbesinin zaten kitap ve sünnetten ayrılığı düşünülemez.” dedi

 

‘Bir Müslüman Her Hakkını Bilmeli’

 

Tasavvufi anlamda Hazreti Mevlana’nın neler anlatmak istediğini, haklarla ilgili veda hutbesinde nelere değinilmiş, yaşam hakkı denildiği zaman nelerden bahsediliyor konularına da açıklık getiren Küçük konuşmasını şöyle sürdürdü. “Din ve vicdan hürriyeti en çok üzerinde durduğumuz bir husus. Din nasihattir, dinde zorlama yoktur diye ayeti kelimeleri okuruz. Ama insanların özel hayatlarına karışmak bizim en büyük vazifemizmiş gibi, bu hakkın hakkımız olmadığı halde ortaya sürmeye çalışırız. İşte Hazreti Mevlana’nın aslında İslam’ın ne kadar da güzel ve ne kadar da aşkın derinliklerine dem vurarak hepimizin günlüne bir pencere açtığını bir kez daha görürüz. Biz imtihan dünyasındayız. Önümüze türlü türlü zorluklar gelecek. İnsan hakları dediğimiz şey, bir Müslüman her hakkını bilmeli, ihmal etmemeli” şeklinde konuştu.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ipekyoluhaber.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
( (