Latin Amerikalı Müslümanların “Dini Eğitim Kurumlarına Ve İspanyolca Bilen İmamlara İhtiyacı Var”

Diyanet İşleri Başkanlığı’nın ev sahipliğinde 40 ülkeden 75 Müslüman âlimi İstanbul’da buluşturan “I. Latin Amerika Ülkeleri Müslüman Dini Liderler Toplantısı”nın ikinci gününde; Latin Amerika ülkelerindeki Müslüman azınlıkların problemleri konuşuldu. Toplantıda, bölgede çocukların dini eğitimlerini karşılayacak kurumların yokluğuna ve İspanyolca bilen imam ihtiyacına dikkat çekildi.  Diyanet İşleri Başkanlığı’nın ev sahipliğinde Arjantin, Brezilya, Küba, Venezüella, Peru, Kolombiya gibi 75 Latin Amerika ülkesinden 40 katılımcıyı İstanbul’da bir araya getiren “I. Latin Amerika Ülkeleri Müslüman Dini Liderler Toplantısı” nın ikinci gününde bölgede yaşayan Müslüman azınlıkların problemleri konuşuldu. Kosta Rika, Haiti, Honduras, Jamaika gibi ülkelerin yanı sıra 4,5 milyon Müslümanın yaşadığı Brezilya ve Arjantin’den katılımcıların söz aldığı toplantılarda genç nesli İslam’a ısındırmak, duyarlı Müslümanlar yetiştirmek için dini eğitim kurumlarının kurulmasına ihtiyaçlarının olduğunu ifade etti.  “Amerika kıtasındaki Müslümanların birliğe ihtiyacı var”  Gün boyu devam eden toplantılarda Müslüman toplumları temsilen konuşan katılımcıların vurgu yaptığı hususlardan bir diğeri Amerika kıtasındaki Müslümanların birliğe ihtiyaç duyduğuydu. Yapılacak sayımdan sonra Amerika kıtasında yaşayan Müslümanların, toplam nüfusun yüzde 30’una tekabül edeceği öngörülüyor. Bu gerçekten hareketle Amerikalı Müslümanlar Cemiyeti(MAS) Genel Müdürü Mazen Mokhtar, ülkesinde Latin kökenli vatandaşlar arasında İslam’ı seçenlerin oranının hızla arttığını belirterek, bu durumun İspanyolca ve Portekizce kaynak ve dillerini konuşabilen imam ihtiyacını ortaya çıkardığını ifade etti.   Batı’dakinin aksine Latin Amerika ülkelerinde İslamofobi yaşanmıyor  Batı’dakinin aksine Latin Amerika ülkelerinde İslamofobinin yaşanmadığını, Müslüman azınlıkların İslamı özgürce yaşamak noktasında diğer Hristiyan ülkeler kadar problemler yaşamadığını anlatan Müslüman temsilciler, coğrafyada barışçıl bir İslam’ın yaşandığını ifade etti. Küba İslam Birliği Başkanı Yahya Pedro Lazo Torres, komünizmle yönetilen Küba’da dinlerini dilediği gibi yaşadıklarından bahsetti. 20 yıl önce ilk İslam merkezini kurduklarını, İslam ilahiyatını ve İslam bilimlerini öğretme izinlerinin olduğunu söyleyen Torres, anayasada yer alan bir maddeyle sosyal ve politik olarak tanındıklarını belirtti. Özel mülkiyet anlayışının olmadığı Küba’da, zaman zaman İslami merkezler için yer sıkıntısı çektiklerini, kütüphanelerde ilmi kaynaklara ve helal gıdaya ulaşmak konusunda sıkıntılar yaşadıklarını söyledi.  Bu hususla ilgili Latin Amerika ülkelerinin birbirini desteklemesi ve ortak bir sistem kurulması gerektiğini dile getirdi.  “Diyanet’in Latin Amerika’daki ve Karayipler’deki varlığı çok önemli”  Toplantıya, Karayip’lerin küçük ülkesi Haiti’den katılan Bilal Derneği Başkanı Jean Jacob Chanpagne’nin anlattıkları ise Ortadoğu coğrafyasında yaşayan Müslümanların yabancı olduğu türdendi. Tarihte Amerika kıtasındaki kölelik zincirini kıran toplum olduklarından bahseden Chanpagne, bu zirveyi ‘İslam’ın diriliş günü’ olarak değerlendirdi. “Davranışlarımızı kınamayın, kölelikten gelen geleneklerimiz var” sözleriyle salonu duygulandıran Haitili katılımcı, Diyanet İşleri Başkanlığının Latin Amerika’da ve Karayipler’deki varlığının çok önemli olduğunu ifade etti. 2012’deki Haiti depreminden sonra Müslümanların Haiti’yle ilgilenmeye başladığını söyleyen Chanpagne, Diyanet Vakfının yardımıyla bir okul ve bir cami açmaya hazırlandıklarını dile getirdi. İşsizliğin yüksek ve yaşam standartlarının düşük olduğu ülkede, Kur’an-ı Kerim’in yalnızca iki türlü Fransızca mealinin bulunduğunu ifade eden Chanpagne, Haiti’de imamların maaşlarını cami cemaatin ödediğini, birçok mescidin elektriksiz olduğunu söyledi.  Latin Amerika Ülkeleri Müslüman Dini Liderler Toplantısı oturumları 14 Kasım Cuma sabahı yapılacak son oturumun ardından Cumartesi günü sonuç bildirgesinin okunması ile sona erecek. Latin Amerikalı dini liderler, İstanbul’un tarihi ve kültürel mekânlarına yapacakları ziyaretlerden sonra hafta sonu Türkiye’den ayrılacaklar.