( (

KTO Karatay’dan Rehber Öğretmenlere “Performans Anksiyetesi Ve Sınav Kaygısı” Atölyesi

Eğitim 15.01.2020 - 14:41, Güncelleme: 21.03.2023 - 03:23
 

KTO Karatay’dan Rehber Öğretmenlere “Performans Anksiyetesi Ve Sınav Kaygısı” Atölyesi

Konya Ticaret Odası (KTO) Karatay Üniversitesi, Meram Rehberlik ve Araştırma Merkezi’ne bağlı rehber öğretmenlere yönelik “Performans Anksiyetesi ve Sınav Kaygısı” konulu atölye çalışması gerçekleştirdi. KTO Karatay Üniversitesi Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi Psikoloji Bölümü akademisyenlerinden Dr. Öğr. Üyesi Hatice Harmancı, Performans Anksiyetesi ve Sınav Kaygısı konularını geniş kapsamlı ele aldı.
            “Bu semptom hayatımızda olmalı mı? Ya da niye var?” KTO Karatay Üniversitesi Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi Psikoloji Bölümü akademisyenlerinden Dr. Öğr. Üyesi Hatice Harmancı, rehber öğretmenlere yönelik düzenlenen programda; anksiyete bulgusunun her insanın hayatının bir döneminde yaşayabileceği, kaygı, tedirgin olma, huzursuz olma olarak tarif edilebilecek hoşnut olunmayan bir semptom olduğunu hatırlattı. Kaygı olgusunun, yaşamın devamlılığıyla ilgili olduğunun altını çizen Harmancı, “Bu semptom hayatımızda olmalı mı? Ya da niye var? kısmına baktığımızda altından evrimsel bir çok şey görebiliyoruz. Kaygı, bizim yaşamımızda olması gereken semptomlardan bir tanesi. Bu sebeple bizim hayatımıza yansıyan şekliyle motivasyonun olması ya da başarının entegre edilebilmesi noktasında önemli olan kavramların arasında yer almaktadır.” dedi. “Sınav Dönemlerinde Optimal Kaygı, Motivasyonu Arttırıyor” Kaygının düzeylerine değinen Harmancı, “Eğer kaygı optimal düzeydeyse, işlevseldir. Yani bir şeyin olacağından korkuyorsanız, tedirginlik duyuyorsanız ya da bunu sınav kaygısına çevirdiğimiz zaman başarma noktasında biraz endişeniz var ise burada kaygı duygusu hayata olumlu yansır.” şeklinde konuştu. Rehber öğretmenlerin kendi öğrencilik yıllarını anımsamasını isteyen Harmancı, rehber öğretmenlerle en aktif öğrendikleri ve kendi performanslarının üzerine çıkabildikleri dönemlerini tartıştı. “Sınav dönemlerinde optimal kaygı, aile ve çevre tarafından beklenti sürecine girilmesi gibi konular, sürecin optimal düzeyde devam etmesini sağlayarak motivasyonu arttırıyor.” diyerek anksiyete performans sürecini anlattı. “Öğrenci, Bilgisinin Değil, Kişiliğinin Değerlendirildiğini Düşünüyor” Performans anksiyetesinin sınava yansıması sürecini değerlendiren Harmancı, “Öğrenci yıllarca sınava çalışıyor, çevresi ve kendisi beklentiye giriyor fakat bazen sınav kaygısıyla, edindiği bilgiyi ya da tecrübesini kullanamıyor. Öğrenciyi oldukça zorlayan ve yetersizlik duygusunu ciddi anlamda besleyen bu süreç, öğrencinin bilgisinin değil, kişiliğinin değerlendirildiği düşüncesine yol açıyor. Aslında öğrencilerin haklı da olduğu bir alandır. Çünkü gerçekten öğrenciler yatırım yapıyor. Zaman, kurslar, etütler derken ortada çok ciddi bir yatırım söz konusu. Ortaokul dönemine kadar sekiz yıl, üniversite dönemine kadar 12 yıllık bir süreç ve öğrencilerin onca senelik deneyimi birkaç saatlik sınava sığdırılıyor.” dedi. “Ailelere Büyük Sorumluluk Düşüyor” Rehber öğretmenlere öğrenciler ile birlikte  aileleriyle de görüşmelerini tavsiye eden Harmancı, ”Ailelerin çocuklarına güven ve sorumluluk vermesi, önemsediğini göstermesi ve olumlu geri bildirimlerde bulunması gerekiyor. Aileler, çocuklarıyla sınava ilişkin konuşmalarda özenli davranmalı, gerçekçi olmalı ve akranlarıyla karşılaştırmamalı. Beklenti düzeyini gerçekçi sınırlara indirerek; sınavı kazanmaktan çok sınava çalışma konusu odak noktası yapılmalıdır. Bu konuda ailelere büyük sorumluluk düşüyor” şeklinde ifade etti. Program, rehber öğretmenlere sertifika takdimi ve Meram Rehberlik Araştırma Merkezi Müdür Yardımcısı Harun Reşit Başkaya’nın Dr. Öğr. Üyesi Hatice Harmancı’ya hediye takdimi ile sona erdi. 
Konya Ticaret Odası (KTO) Karatay Üniversitesi, Meram Rehberlik ve Araştırma Merkezi’ne bağlı rehber öğretmenlere yönelik “Performans Anksiyetesi ve Sınav Kaygısı” konulu atölye çalışması gerçekleştirdi. KTO Karatay Üniversitesi Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi Psikoloji Bölümü akademisyenlerinden Dr. Öğr. Üyesi Hatice Harmancı, Performans Anksiyetesi ve Sınav Kaygısı konularını geniş kapsamlı ele aldı.

            “Bu semptom hayatımızda olmalı mı? Ya da niye var?”

KTO Karatay Üniversitesi Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi Psikoloji Bölümü akademisyenlerinden Dr. Öğr. Üyesi Hatice Harmancı, rehber öğretmenlere yönelik düzenlenen programda; anksiyete bulgusunun her insanın hayatının bir döneminde yaşayabileceği, kaygı, tedirgin olma, huzursuz olma olarak tarif edilebilecek hoşnut olunmayan bir semptom olduğunu hatırlattı. Kaygı olgusunun, yaşamın devamlılığıyla ilgili olduğunun altını çizen Harmancı, “Bu semptom hayatımızda olmalı mı? Ya da niye var? kısmına baktığımızda altından evrimsel bir çok şey görebiliyoruz. Kaygı, bizim yaşamımızda olması gereken semptomlardan bir tanesi. Bu sebeple bizim hayatımıza yansıyan şekliyle motivasyonun olması ya da başarının entegre edilebilmesi noktasında önemli olan kavramların arasında yer almaktadır.” dedi.

“Sınav Dönemlerinde Optimal Kaygı, Motivasyonu Arttırıyor”

Kaygının düzeylerine değinen Harmancı, “Eğer kaygı optimal düzeydeyse, işlevseldir. Yani bir şeyin olacağından korkuyorsanız, tedirginlik duyuyorsanız ya da bunu sınav kaygısına çevirdiğimiz zaman başarma noktasında biraz endişeniz var ise burada kaygı duygusu hayata olumlu yansır.” şeklinde konuştu. Rehber öğretmenlerin kendi öğrencilik yıllarını anımsamasını isteyen Harmancı, rehber öğretmenlerle en aktif öğrendikleri ve kendi performanslarının üzerine çıkabildikleri dönemlerini tartıştı. “Sınav dönemlerinde optimal kaygı, aile ve çevre tarafından beklenti sürecine girilmesi gibi konular, sürecin optimal düzeyde devam etmesini sağlayarak motivasyonu arttırıyor.” diyerek anksiyete performans sürecini anlattı.

“Öğrenci, Bilgisinin Değil, Kişiliğinin Değerlendirildiğini Düşünüyor”

Performans anksiyetesinin sınava yansıması sürecini değerlendiren Harmancı, “Öğrenci yıllarca sınava çalışıyor, çevresi ve kendisi beklentiye giriyor fakat bazen sınav kaygısıyla, edindiği bilgiyi ya da tecrübesini kullanamıyor. Öğrenciyi oldukça zorlayan ve yetersizlik duygusunu ciddi anlamda besleyen bu süreç, öğrencinin bilgisinin değil, kişiliğinin değerlendirildiği düşüncesine yol açıyor. Aslında öğrencilerin haklı da olduğu bir alandır. Çünkü gerçekten öğrenciler yatırım yapıyor. Zaman, kurslar, etütler derken ortada çok ciddi bir yatırım söz konusu. Ortaokul dönemine kadar sekiz yıl, üniversite dönemine kadar 12 yıllık bir süreç ve öğrencilerin onca senelik deneyimi birkaç saatlik sınava sığdırılıyor.” dedi.

“Ailelere Büyük Sorumluluk Düşüyor”

Rehber öğretmenlere öğrenciler ile birlikte  aileleriyle de görüşmelerini tavsiye eden Harmancı, ”Ailelerin çocuklarına güven ve sorumluluk vermesi, önemsediğini göstermesi ve olumlu geri bildirimlerde bulunması gerekiyor. Aileler, çocuklarıyla sınava ilişkin konuşmalarda özenli davranmalı, gerçekçi olmalı ve akranlarıyla karşılaştırmamalı. Beklenti düzeyini gerçekçi sınırlara indirerek; sınavı kazanmaktan çok sınava çalışma konusu odak noktası yapılmalıdır. Bu konuda ailelere büyük sorumluluk düşüyor” şeklinde ifade etti.

Program, rehber öğretmenlere sertifika takdimi ve Meram Rehberlik Araştırma Merkezi Müdür Yardımcısı Harun Reşit Başkaya’nın Dr. Öğr. Üyesi Hatice Harmancı’ya hediye takdimi ile sona erdi. 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ipekyoluhaber.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
( (