( (

Konya Müsiad’ın Konuğu, Stratejist Abdullah Çiftçi

İş Dünyası 16.09.2019 - 16:15, Güncelleme: 21.03.2023 - 03:23
 

Konya Müsiad’ın Konuğu, Stratejist Abdullah Çiftçi

“21.yy için planlanan dünya düzenini doğru algılarsak, Türkiye olarak ne yapmamız gerektiğini planlayabiliriz”
MÜSİAD Konya Şubesinin bu hafta Cuma konferanslarının konuğu Stratejist Abdullah Çiftçi oldu.      21.yy Dünyası ve Türkiye’nin Yeri konulu konferansta Çiftçi, Doğu Akdeniz, dijital dünya ve kripto paralar konularında görüşlerini aktardı. Paranın ve teknolojinin tarihini bilerek siyaset analizi yapılabileceğine değinen Abdullah Çiftçi konuşmasında 21. YY Türkiye’sine dair şunları söyledi: “Yeni ürün veya teknoloji çıktığı zaman bunun arkasındaki aklı anlamamız gerekmektedir. Dolayısıyla, dünyada insan ilk gün neyse bugün de odur. Mal, mülk değişir, ama insan aynı kalır. Batı, olaylara, tez anti tez olarak bakar. Bu açıya göre tez Hz. Âdem, anti tez şeytan, sentez ise insandır. O günden bugüne tarihi, paranın tarihini, teknolojinin tarihini bilmeden günümüzdeki siyasal olayları analiz etmemiz çok zordur. Önümüzde iki durum karşımıza çıkmaktadır. 20. yy kurulan bir dünya dengesi var. Buna göre 20. yy dengesi devam etsin diyen ülkeler var. Bir de 21. yy’da kurulmak istenen dünya düzeni var.  Tasarlanmış, adım adım hayatımıza giriyor. Bir şey gelişiyorsa, onu geliştiren vardır. Gelecek teknoloji devridir ve sürekli gelişmeler yaşanmaktadır. 20. yy’da kurulan dengeyi iyi anlamamız, 21. yy’da beklenen dünya düzenini görmemiz ve Türkiye olarak neler yapmamız gerektiğini iyi kavramalıyız” Amerika piyasasına ve analizine dayanan 21. YY dünya düzeninden bahseden Abdullah Çiftçi Amerika’daki kavgaların Pakistan ve Afganistan’da saldırı olarak kendini gösterdiğine dikkat çekti. Çiftçi konuşmasının devamında: “Birinci dünya savaşından önce Batı hâkimiyeti İngilizler kontrolündeydi. O zaman atalarımız her şey İngilizlerden sorulur diyorlardı. İkinci dünya savaşından sonra her şey Amerika’ya geçti. Amerika’nın 150 ülkede binden fazla üssü bulunmaktadır. Dünyada ikinci dünya savaşından sonra kurulan bir düzen var. Amerika’nın keşfinden sonra değişen bir dünya düzeni söz konusudur.  Dünyanın rezerv parası Amerikan dolarıdır. Bu düzenin şuanda sonuna gelinmektedir. Amerika’da yaşananları doğru anlamadan dünyada olup bitenleri doğru anlayamayız. Afganistan’daki, Pakistan’daki saldırılar, Amerika’daki kavgaların yansımalarıdır. Amerika’da parayı basanlar 21. yy için ‘dünyayı değiştireceğiz’ diyor. Ekonomik, siyasal vb. bir olay değil. İdeolojiyi değiştirmek istiyorlar. Amerika’da bir grup ‘Amerika güçlü kalacak’ derken diğer grup yeni bir devlet şekli, yeni bir dil, insan formatı, sosyoloji, sanayi gibi yepyeni bir düzen getireceklerini söylüyorlar.” ifadelerini kullandı. Dinleyicilerden gelen soru üzerine Suriyeli göçmenler konusunda değerlendirmelerde bulunan Abdullah Çiftçi, “Suriye konusu çok hassastır. Eğer ben yönetici olsaydım başlangıçta bu konuda belli bir plan çizerdim. Suriyelileri belli bölgelere alırdım. Çünkü bizler Müslüman Türkler çok samimi ve yardımsever insanlarız.  Ona göre davranış sergiliyoruz. Fakat Suriyelilerin kültürü bize tam olarak uyuşmamaktadır. Yokluk mertliği bozar.” şeklinde konuştu. Amerika’nın Suriye üzerindeki planları ve Türkiye’nin yeni projesi hakkında ise, “Amerika’nın şuanda yaptığı şey Suriyeliler üzerinden bir kaos çıkarmaya çalışmasıdır. Onun için şuanda devletimiz Suriye konusunda her şeyi kayıt altına alıyor ve bir an önce güven bölgeleri oluşturup göndermek istiyor. Suriye meselesinde devletimizin yeni bir projesi var ve uzatmadan uygulayacağını düşünüyorum.” dedi.
“21.yy için planlanan dünya düzenini doğru algılarsak, Türkiye olarak ne yapmamız gerektiğini planlayabiliriz”

MÜSİAD Konya Şubesinin bu hafta Cuma konferanslarının konuğu Stratejist Abdullah Çiftçi oldu.      21.yy Dünyası ve Türkiye’nin Yeri konulu konferansta Çiftçi, Doğu Akdeniz, dijital dünya ve kripto paralar konularında görüşlerini aktardı.

Paranın ve teknolojinin tarihini bilerek siyaset analizi yapılabileceğine değinen Abdullah Çiftçi konuşmasında 21. YY Türkiye’sine dair şunları söyledi: “Yeni ürün veya teknoloji çıktığı zaman bunun arkasındaki aklı anlamamız gerekmektedir. Dolayısıyla, dünyada insan ilk gün neyse bugün de odur. Mal, mülk değişir, ama insan aynı kalır. Batı, olaylara, tez anti tez olarak bakar. Bu açıya göre tez Hz. Âdem, anti tez şeytan, sentez ise insandır. O günden bugüne tarihi, paranın tarihini, teknolojinin tarihini bilmeden günümüzdeki siyasal olayları analiz etmemiz çok zordur. Önümüzde iki durum karşımıza çıkmaktadır. 20. yy kurulan bir dünya dengesi var. Buna göre 20. yy dengesi devam etsin diyen ülkeler var. Bir de 21. yy’da kurulmak istenen dünya düzeni var.  Tasarlanmış, adım adım hayatımıza giriyor. Bir şey gelişiyorsa, onu geliştiren vardır. Gelecek teknoloji devridir ve sürekli gelişmeler yaşanmaktadır. 20. yy’da kurulan dengeyi iyi anlamamız, 21. yy’da beklenen dünya düzenini görmemiz ve Türkiye olarak neler yapmamız gerektiğini iyi kavramalıyız”

Amerika piyasasına ve analizine dayanan 21. YY dünya düzeninden bahseden Abdullah Çiftçi Amerika’daki kavgaların Pakistan ve Afganistan’da saldırı olarak kendini gösterdiğine dikkat çekti. Çiftçi konuşmasının devamında: “Birinci dünya savaşından önce Batı hâkimiyeti İngilizler kontrolündeydi. O zaman atalarımız her şey İngilizlerden sorulur diyorlardı. İkinci dünya savaşından sonra her şey Amerika’ya geçti. Amerika’nın 150 ülkede binden fazla üssü bulunmaktadır. Dünyada ikinci dünya savaşından sonra kurulan bir düzen var. Amerika’nın keşfinden sonra değişen bir dünya düzeni söz konusudur.  Dünyanın rezerv parası Amerikan dolarıdır. Bu düzenin şuanda sonuna gelinmektedir. Amerika’da yaşananları doğru anlamadan dünyada olup bitenleri doğru anlayamayız. Afganistan’daki, Pakistan’daki saldırılar, Amerika’daki kavgaların yansımalarıdır. Amerika’da parayı basanlar 21. yy için ‘dünyayı değiştireceğiz’ diyor. Ekonomik, siyasal vb. bir olay değil. İdeolojiyi değiştirmek istiyorlar. Amerika’da bir grup ‘Amerika güçlü kalacak’ derken diğer grup yeni bir devlet şekli, yeni bir dil, insan formatı, sosyoloji, sanayi gibi yepyeni bir düzen getireceklerini söylüyorlar.” ifadelerini kullandı.

Dinleyicilerden gelen soru üzerine Suriyeli göçmenler konusunda değerlendirmelerde bulunan Abdullah Çiftçi, “Suriye konusu çok hassastır. Eğer ben yönetici olsaydım başlangıçta bu konuda belli bir plan çizerdim. Suriyelileri belli bölgelere alırdım. Çünkü bizler Müslüman Türkler çok samimi ve yardımsever insanlarız.  Ona göre davranış sergiliyoruz. Fakat Suriyelilerin kültürü bize tam olarak uyuşmamaktadır. Yokluk mertliği bozar.” şeklinde konuştu. Amerika’nın Suriye üzerindeki planları ve Türkiye’nin yeni projesi hakkında ise, “Amerika’nın şuanda yaptığı şey Suriyeliler üzerinden bir kaos çıkarmaya çalışmasıdır. Onun için şuanda devletimiz Suriye konusunda her şeyi kayıt altına alıyor ve bir an önce güven bölgeleri oluşturup göndermek istiyor. Suriye meselesinde devletimizin yeni bir projesi var ve uzatmadan uygulayacağını düşünüyorum.” dedi.


Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ipekyoluhaber.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
( (