( (

Eğitimde Liyakat Esas Alınmalı

Gündem 22.10.2020 - 12:37, Güncelleme: 21.03.2023 - 03:23
 

Eğitimde Liyakat Esas Alınmalı

Türk Eğitim-Sen Konya 2 Nolu Şube Başkanı Veli Doğrul, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “18 yılda her alanda tarihi eserlere ve hizmetlere imza attığımızı ama eğitim ve öğretimde arzu ettiğimiz ilerlemeyi sağlayamadığımızı düşünüyorum." sözlerini değerlendirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın samimiyetle bir durum tespiti yaptığını kaydeden Türk Eğitim-Sen Konya 2 Nolu Şube Başkanı Veli Doğrul, bu durumun temel sorumlusunun 18 yıldır eğitim yönetimini işgal edenlerin olduğunu belirtti. Çözümün belli olduğunu söyleyen Doğrul, eğitim yönetiminin sendika/vakıf/cemiyet görünümlü yapıların tahakkümünden kurtarılarak ve yönetim sürecini sadece liyakatin esas alan bir anlayışın yürütmesi olduğunu ifade etti.    GERÇEKLER SAYIŞTAŞ TARAFINDAN DA ORTAYA KONULDU Türk Eğitim Sen’in atamalarda yıllardan bu yana dile getirdiği usülsüzlüğün Sayıştay’ın MEB için düzenlediği 2019 Denetim Raporu’nda ortaya çıktığını ifade eden Doğrul, “ Raporda, özellikle “İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü kadrolarına meri mevzuatın liyakat ve kariyer ilkeleri doğrultusunda öngördüğü şartları taşımayan kişilerin de atandığı görülmüştür.” vurgusuyla önemli tespitler dile getiriliyor.Aslında Türk Eğitim Sen’in yıllardır gündeme getirdiği gerçekler, bu kez bizzat Sayıştay tarafından ortaya konuluyor.Raporda, 2018-2019 yıllarında ilçe milli eğitim müdürlüğü kadrosuna asaleten atanan ve Ekim 2019 itibarıyla halen görevde bulunan 127 ilçe müdürünün sadece 38’inin ( yüzde 30’unun) bahse konu kadroya atanabilmek için gerekli şartları taşıdığı tespit edilmiş. Yani iki yılda asaleten atanan ilçe milli eğitim müdürlerinin yüzde 70’i gerekli şartları taşımayanlardan oluşuyor. Ki, aslında bu sorun son iki yılın değil yıllardır devam eden bir sürecin devamıdır. 2018 öncesi atananların da hemen hemen aynı nitelikte olduğunu söylemek de kehanet ve abartı olmasa gerektir.Bu gerçekler, aslında Cumhurbaşkanı  Erdoğan’ın dile getirdiği “18 yılda her alanda tarihi eserlere ve hizmetlere imza attığımızı ama eğitim ve öğretimde arzu ettiğimiz ilerlemeyi sağlayamadığımızı düşünüyorum." tespitinin temel nedenlerini oluşturuyor. Nitekim Sayıştay’ın sözkonusu raporunda dile getirilen “İdarenin yasallığı ilkesine aykırı düşen bu uygulama, eğitim sisteminin verimli, etkin ve sürdürülebilir yönetimini de güçleştirmektedir.” ifadeleri, liyakatsiz yöneticilerle başarının sağlanamayacağını açık şekilde vurgulamaktadır.Okul müdürlüğünden MEB üst düzey bürokrasisine kadar tüm eğitim yönetiminin, sadece liyakat esasına göre ve adalet üzere kurgulanmış bir sistemle tayin edilmesi elzem bir durumdur.Aksi taktirde, 18 yıldır tek başına iktidar olunmasına ve eğitim sistemine kayda değer yatırımlar yapılmış olmasına rağmen, yalnızca mensubiyetler üzerinden yönetici kadrosu oluşturulmuş olması Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan’ın dile getirdiği istenilmeyen sonucu kaçınılmaz kılmaktadır.” diye konuştu.   EHİL YÖNETİCİLER GÖREV BAŞINA GETİRİLMELİ İdareci atamların ehil kimseler tarafından yapılması gerektiğini vurgulayan Doğrul, “Sendikamızın geride bıraktığımız yıl itibariye yaptığı tespitlere göre; ülke genelinde vekaleten görev yapan 185 ilçe milli eğitim müdürünün 148 tanesi bir sendika üyesidir. Geçici görevli 534 şube müdürünün 434’ü, 940 proje okulu müdürünün 829’u yine aynı sendikanın üyesidir. Şu son iki yıl içerisinde Milli Eğitim Bakanı Sayın Ziya Selçuk’un eğitim kurumu yöneticileri için yazılı sınav uygulaması getirmesinden önce Türkiye genelindeki okul  yöneticilerinin yüzde 75’inden fazlası da yine aynı sendikanın üyesi idi. Özellikle 2014 yılında MEB teşkilat kanununun değiştirilmesiyle birlikte başlatılan mülakatla yönetici atama sürecinde, binlerce eğitim yöneticisi mülakatlar marifetiyle alaşağı edilmiş ve yerlerine yine mülakatlar marifetiyle ve çoğunluğu yalnızca mensubiyetleri üzerinden yöneticiler göreve getirilmiş idi. AK Parti iktidarı süresince yedi kez Milli Eğitim Bakanı değişmiş ancak ne hikmettir ki, MEB teşkilatını tahakküm altına almış olan malum yapıların etkinliği her dönem değişmeden devam etmiştir. Her zaman dediğimiz gibi, siz masa başında en güzel programları hazırlayabilirsiniz, sisteminizi en kamil şekilde kurgulayabilirsiniz, en gelişmiş imkanlarla projelerinizi hayata geçirebilirsiniz; fakat nihayetinde tüm bunların başarısını tayin edecek temel unsur uygulayıcılardır. Okul yöneticisinden üst düzey bürokrasiye kadar bir milyonluk eğitim camiasını yönetecek olan kadronuz yetkin değilse Sayın Cumhurbaşkanı’nın samimiyetle dile getirdiği başarısızlık kaçınılmaz bir sonuç olur. Aynı nedenlerin, her daim benzer sonuçları doğuracağı temel bir fizik kaidesidir. Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan’ın özlediği ve ülkemizin hak ettiği eğitimde başarıyı yakalayabilmek için ilk düğmeyi doğru ilikleyeceğiz. İlk düğme ise liyakat esasına göre ve adaletle tanzim edilmiş yönetici atama sisteminin ihdas edilmesi ve eğitim yönetiminin paralel yapıların tahakkümünden kurtarılmasıdır.Yani “REFORM”, ehil yöneticileri işbaşına getirerek başlamalıdır.Türkiye bunu hak ediyor” ifadelerini kullandı.
Türk Eğitim-Sen Konya 2 Nolu Şube Başkanı Veli Doğrul, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “18 yılda her alanda tarihi eserlere ve hizmetlere imza attığımızı ama eğitim ve öğretimde arzu ettiğimiz ilerlemeyi sağlayamadığımızı düşünüyorum." sözlerini değerlendirdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın samimiyetle bir durum tespiti yaptığını kaydeden Türk Eğitim-Sen Konya 2 Nolu Şube Başkanı Veli Doğrul, bu durumun temel sorumlusunun 18 yıldır eğitim yönetimini işgal edenlerin olduğunu belirtti. Çözümün belli olduğunu söyleyen Doğrul, eğitim yönetiminin sendika/vakıf/cemiyet görünümlü yapıların tahakkümünden kurtarılarak ve yönetim sürecini sadece liyakatin esas alan bir anlayışın yürütmesi olduğunu ifade etti. 

 

GERÇEKLER SAYIŞTAŞ TARAFINDAN DA ORTAYA KONULDU

Türk Eğitim Sen’in atamalarda yıllardan bu yana dile getirdiği usülsüzlüğün Sayıştay’ın MEB için düzenlediği 2019 Denetim Raporu’nda ortaya çıktığını ifade eden Doğrul, “ Raporda, özellikle “İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü kadrolarına meri mevzuatın liyakat ve kariyer ilkeleri doğrultusunda öngördüğü şartları taşımayan kişilerin de atandığı görülmüştür.” vurgusuyla önemli tespitler dile getiriliyor.Aslında Türk Eğitim Sen’in yıllardır gündeme getirdiği gerçekler, bu kez bizzat Sayıştay tarafından ortaya konuluyor.Raporda, 2018-2019 yıllarında ilçe milli eğitim müdürlüğü kadrosuna asaleten atanan ve Ekim 2019 itibarıyla halen görevde bulunan 127 ilçe müdürünün sadece 38’inin ( yüzde 30’unun) bahse konu kadroya atanabilmek için gerekli şartları taşıdığı tespit edilmiş. Yani iki yılda asaleten atanan ilçe milli eğitim müdürlerinin yüzde 70’i gerekli şartları taşımayanlardan oluşuyor. Ki, aslında bu sorun son iki yılın değil yıllardır devam eden bir sürecin devamıdır. 2018 öncesi atananların da hemen hemen aynı nitelikte olduğunu söylemek de kehanet ve abartı olmasa gerektir.Bu gerçekler, aslında Cumhurbaşkanı  Erdoğan’ın dile getirdiği “18 yılda her alanda tarihi eserlere ve hizmetlere imza attığımızı ama eğitim ve öğretimde arzu ettiğimiz ilerlemeyi sağlayamadığımızı düşünüyorum." tespitinin temel nedenlerini oluşturuyor. Nitekim Sayıştay’ın sözkonusu raporunda dile getirilen “İdarenin yasallığı ilkesine aykırı düşen bu uygulama, eğitim sisteminin verimli, etkin ve sürdürülebilir yönetimini de güçleştirmektedir.” ifadeleri, liyakatsiz yöneticilerle başarının sağlanamayacağını açık şekilde vurgulamaktadır.Okul müdürlüğünden MEB üst düzey bürokrasisine kadar tüm eğitim yönetiminin, sadece liyakat esasına göre ve adalet üzere kurgulanmış bir sistemle tayin edilmesi elzem bir durumdur.Aksi taktirde, 18 yıldır tek başına iktidar olunmasına ve eğitim sistemine kayda değer yatırımlar yapılmış olmasına rağmen, yalnızca mensubiyetler üzerinden yönetici kadrosu oluşturulmuş olması Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan’ın dile getirdiği istenilmeyen sonucu kaçınılmaz kılmaktadır.” diye konuştu.

 

EHİL YÖNETİCİLER GÖREV BAŞINA GETİRİLMELİ

İdareci atamların ehil kimseler tarafından yapılması gerektiğini vurgulayan Doğrul, “Sendikamızın geride bıraktığımız yıl itibariye yaptığı tespitlere göre; ülke genelinde vekaleten görev yapan 185 ilçe milli eğitim müdürünün 148 tanesi bir sendika üyesidir. Geçici görevli 534 şube müdürünün 434’ü, 940 proje okulu müdürünün 829’u yine aynı sendikanın üyesidir. Şu son iki yıl içerisinde Milli Eğitim Bakanı Sayın Ziya Selçuk’un eğitim kurumu yöneticileri için yazılı sınav uygulaması getirmesinden önce Türkiye genelindeki okul  yöneticilerinin yüzde 75’inden fazlası da yine aynı sendikanın üyesi idi. Özellikle 2014 yılında MEB teşkilat kanununun değiştirilmesiyle birlikte başlatılan mülakatla yönetici atama sürecinde, binlerce eğitim yöneticisi mülakatlar marifetiyle alaşağı edilmiş ve yerlerine yine mülakatlar marifetiyle ve çoğunluğu yalnızca mensubiyetleri üzerinden yöneticiler göreve getirilmiş idi. AK Parti iktidarı süresince yedi kez Milli Eğitim Bakanı değişmiş ancak ne hikmettir ki, MEB teşkilatını tahakküm altına almış olan malum yapıların etkinliği her dönem değişmeden devam etmiştir. Her zaman dediğimiz gibi, siz masa başında en güzel programları hazırlayabilirsiniz, sisteminizi en kamil şekilde kurgulayabilirsiniz, en gelişmiş imkanlarla projelerinizi hayata geçirebilirsiniz; fakat nihayetinde tüm bunların başarısını tayin edecek temel unsur uygulayıcılardır. Okul yöneticisinden üst düzey bürokrasiye kadar bir milyonluk eğitim camiasını yönetecek olan kadronuz yetkin değilse Sayın Cumhurbaşkanı’nın samimiyetle dile getirdiği başarısızlık kaçınılmaz bir sonuç olur. Aynı nedenlerin, her daim benzer sonuçları doğuracağı temel bir fizik kaidesidir. Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan’ın özlediği ve ülkemizin hak ettiği eğitimde başarıyı yakalayabilmek için ilk düğmeyi doğru ilikleyeceğiz. İlk düğme ise liyakat esasına göre ve adaletle tanzim edilmiş yönetici atama sisteminin ihdas edilmesi ve eğitim yönetiminin paralel yapıların tahakkümünden kurtarılmasıdır.Yani “REFORM”, ehil yöneticileri işbaşına getirerek başlamalıdır.Türkiye bunu hak ediyor” ifadelerini kullandı.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ipekyoluhaber.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
( (