( (

Devlet İmkanları Tarım ve Sanayi İçin Seferber Edilmeli

İş Dünyası 07.05.2020 - 13:37, Güncelleme: 21.03.2023 - 03:23
 

Devlet İmkanları Tarım ve Sanayi İçin Seferber Edilmeli

ASKON Konya İl Başkanı Atilla Sinacı, “Normalle sürecinde öncelik verilmesi gereken alanlar tarım ve sanayidir. Bu iki alan için devlet imkanlarımızı seferber etmeliyiz” dedi
Anadolu Aslanları İşadamları Derneği(ASKON) Konya İl Başkanı Atilla Sinacı, COVİD 19 salgının oluşturduğu etkilerin en aza indirilmesi adına öneriler içeren bir basın açıklaması yaptı. Türkiye’nin normalleşme tedbirleri ile toparlanma sürecine hızlı gireceğini belirten Başkan Sinacı, “Devlet olarak Sağlık ve diğer alanlardaki çalışmalarda göstermiş olduğumuz başarıyı şimdi İş dünyası olarak ne yapmamız gerektiği doğrultusunda açalım. Hepimizin bildiği gibi Ülkemiz yaklaşık 780 Milyar Dolar’a yakın ekonomik büyüklüğü ile dünyadaki 193 ülke içerisindeki en büyük 20. ekonomiye sahip. Şu anda ekonominin çarkları durmadı ancak bir yavaşlama eğiliminde ve hız kazanması gerekli bir noktaya gelecektir. Bu nokta Devletimiz tarafından açıklanan normalleşme tedbirleri ile ivme kazanmaya başlayacaktır. Geldiğimiz noktada hepimiz maddi ve manevi olarak bir şeyler kaybettik ve ülkemizin her bir ferdi az ya da çok vatan aşkıyla elini taşın altına koymuştur ve bu durumdan hiçbir şekilde çekinmemiştir. Anadolu Aslanları İş Adamları Derneği ASKON Genel Başkanımız Sayın Orhan Aydın’ın Güçlü Türkiye, Güçlü Ekonomi adına ortaya koymuş olduğu vizyon ile İş dünyası olarak hepimizin tek hedefi yeni normalden önce tekrar tam kapasite üretime başlayabilmek ve yeni yatırımlarımız ile istihdamı artırabilmektir. Bunun için öncelikli olarak gördüğümüz Sanayi ve Tarım alanında yapılacak teşviklere İş dünyası olarak ihtiyaç duymaktayız ve bu konudaki önerilerimizi Devletimize iletmek istiyoruz” dedi. TEŞVİK UYGULAMA BÖLGELERİNİN KADEMELERİ YÜKSELTİLMELİ   Sanayi alanında yapılması gerekenleri sıralayan Sinacı, “İstihdamın yeniden canlanması, yatırımcılarımızın tekrar hızlı bir şekilde yatırım yapmasının önünün açılması, üretim ve ihracat kapasitemizin artırılması için; 15/06/2012 tarih ve 2012/3305 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe giren 6 Teşvik Uygulama Bölgesinde, 1. Teşvik Uygulama Bölgesinde değişiklik yapmadan, 2., 3., 4. ve 5. Teşvik Uygulama Bölgelerinin 1’er kademe yükseltilmesi süreç içesinde devletimizden beklentimizdir” dedi. GLOBAL MARKALARA YATIRIM DAVETİ YAPALIM Uluslararası markalara yatırım daveti yapılmasının altını çizen Başkan Sinacı, “ASKON Genel Başkanımız Sayın Orhan AYDIN’ın liderliğinde İş dünyası olarak bizler inanıyoruz ki, birçok sektörde Dünya markaları bu süreçle birlikte Türkiye’ye yönelecektir. Özellikle üç ana sektörde Türkiye tarihi günlerini yaşayacaktır. Otomotiv, Tekstil ve Gıda. Bu bağlamda Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde uluslararası markaları Türkiye’ye davet etmeli onlarla aynı masaya oturmalıyız. Bir yandan da yukarıda saydığımız sektörlere ilişkin gerekli iş gücünü oluşturmalı ve bu sektörlerde söz sahibi olmak için adımlarımızı şimdiden atmalıyız. Son olarak şunu belirtmeliyim ki, her büyük kriz beraberinde büyük çözümleri de getirmiştir. Bu çözümleri keşfeden ülkeler yeni düzenin yükselen yıldızları olmuştur. Ülkemiz Türkiye bu potansiyele oldukça sahip. Bizler Türkiye’nin kendisi için dezavantaj olan bu durumu avantaja çevirerek 2021 yılında yükselen bir değer olacağına inanıyoruz” dedi. TARIM İÇİN İMKANLARIMIZ SEFERBER EDİLMELİ Türkiye’nin Dünya’nın en önemli tarım ülkesi olduğunu ve bu fırsatın değerlendirilmesi gerektiğini ifade eden Sinacı, süreci en az hasarla atmanın yolunun tarımsal kazançla mümkün olduğunu belirtti. Başkan Sinacı, “Nisan ayı ilk haftasında Tarım ve Orman Bakanımız Sayın Dr. Bekir Pakdemirli ile Çevre ve Şehircilik Bakanımız Sayın Murat Kurum Tarımsal faaliyetlerin artırılması ve gıda güvenliği konusunda bir çalışma yaparak Sayın Cumhurbaşkanımıza sunmuşlardı. Bu çalışmanın ardından hepimizin bildiği gibi Sayın Cumhurbaşkanımız konuyla ilgili açıklama yaparken “ekilmemiş tek karış toprak kalmayacak, üretime devam.” diyerek bu konuda yapılması gerekenler için her iki bakanlığımıza hedef gösterdiği görülmektedir. Tarımsal faaliyetlerde geçmişten bugüne kadar gelen problemler halen devam etmektedir. Tarımsal girdi maliyetlerinin temelini oluşturan Tohum, Gübre, Zirai ilaç, mazot ve elektrik. Bu girdiler tarım üreticilerimizin en büyük sorunu ve bir önce çözüm bulunması gereken konulardır. Tam şu anda Devlet olarak bütün bu problemlerin ve birçoğunun düzeltilebileceği bir dönem içerisine girdik. Devletimiz tarafından salgın sonrası top yekûn bir kalkınma planı hazırlanmaktadır. Bu kalkınma planı içerisinde Tarımsal faaliyetlerin güçlenmesi için; - Mazot üzerinden alınan bütün vergilerin kaldırılması. - Tarımsal faaliyetlerde kullanılan elektrik üzerinden alınan her türlü verginin kaldırılması ve salt enerji maliyet bedelinin alınması. - Yurt dışından ithal edilen Tohum, Kimyasal Gübre, Zirai ilaçlar üzerindeki ithalat vergilerinin yerli üretimi destekleyecek şekilde düzenlenmesi. - Yurt içinde üretimi yapılan Tohum, Kimyasal Gübre, Zirai ilaçların ithal ürünler ile arasında oluşabilecek fiyat farklarının belirlenecek süre içerisinde Devletimiz tarafından sübvanse edilmesi ve bu süre içerisinde ilgili üretici firmaların devlet tarafından verilen destekler ile geliştirilerek istenilen kapasite, kalite ve rekabet seviyesine getirilmesi gerekmektedir. Bu dönemde böyle güçlü bir oluşum ve başarı hikayesi yukarıda bahsedilen Yerli Tohum, Kimyasal Gübre ve Zirai İlaçların yerli üretimi konusunda yapılmalıdır. Gıda güvenliğimiz için Tarım girdilerinin tamamını kendi kaynaklarımız ile gerçekleştirilmelidir” İfadelerini kullandı.
ASKON Konya İl Başkanı Atilla Sinacı, “Normalle sürecinde öncelik verilmesi gereken alanlar tarım ve sanayidir. Bu iki alan için devlet imkanlarımızı seferber etmeliyiz” dedi

Anadolu Aslanları İşadamları Derneği(ASKON) Konya İl Başkanı Atilla Sinacı, COVİD 19 salgının oluşturduğu etkilerin en aza indirilmesi adına öneriler içeren bir basın açıklaması yaptı. Türkiye’nin normalleşme tedbirleri ile toparlanma sürecine hızlı gireceğini belirten Başkan Sinacı, “Devlet olarak Sağlık ve diğer alanlardaki çalışmalarda göstermiş olduğumuz başarıyı şimdi İş dünyası olarak ne yapmamız gerektiği doğrultusunda açalım. Hepimizin bildiği gibi Ülkemiz yaklaşık 780 Milyar Dolar’a yakın ekonomik büyüklüğü ile dünyadaki 193 ülke içerisindeki en büyük 20. ekonomiye sahip. Şu anda ekonominin çarkları durmadı ancak bir yavaşlama eğiliminde ve hız kazanması gerekli bir noktaya gelecektir. Bu nokta Devletimiz tarafından açıklanan normalleşme tedbirleri ile ivme kazanmaya başlayacaktır. Geldiğimiz noktada hepimiz maddi ve manevi olarak bir şeyler kaybettik ve ülkemizin her bir ferdi az ya da çok vatan aşkıyla elini taşın altına koymuştur ve bu durumdan hiçbir şekilde çekinmemiştir. Anadolu Aslanları İş Adamları Derneği ASKON Genel Başkanımız Sayın Orhan Aydın’ın Güçlü Türkiye, Güçlü Ekonomi adına ortaya koymuş olduğu vizyon ile İş dünyası olarak hepimizin tek hedefi yeni normalden önce tekrar tam kapasite üretime başlayabilmek ve yeni yatırımlarımız ile istihdamı artırabilmektir. Bunun için öncelikli olarak gördüğümüz Sanayi ve Tarım alanında yapılacak teşviklere İş dünyası olarak ihtiyaç duymaktayız ve bu konudaki önerilerimizi Devletimize iletmek istiyoruz” dedi.

TEŞVİK UYGULAMA BÖLGELERİNİN KADEMELERİ YÜKSELTİLMELİ

 

Sanayi alanında yapılması gerekenleri sıralayan Sinacı, “İstihdamın yeniden canlanması, yatırımcılarımızın tekrar hızlı bir şekilde yatırım yapmasının önünün açılması, üretim ve ihracat kapasitemizin artırılması için; 15/06/2012 tarih ve 2012/3305 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe giren 6 Teşvik Uygulama Bölgesinde, 1. Teşvik Uygulama Bölgesinde değişiklik yapmadan, 2., 3., 4. ve 5. Teşvik Uygulama Bölgelerinin 1’er kademe yükseltilmesi süreç içesinde devletimizden beklentimizdir” dedi.

GLOBAL MARKALARA YATIRIM DAVETİ YAPALIM

Uluslararası markalara yatırım daveti yapılmasının altını çizen Başkan Sinacı, “ASKON Genel Başkanımız Sayın Orhan AYDIN’ın liderliğinde İş dünyası olarak bizler inanıyoruz ki, birçok sektörde Dünya markaları bu süreçle birlikte Türkiye’ye yönelecektir. Özellikle üç ana sektörde Türkiye tarihi günlerini yaşayacaktır. Otomotiv, Tekstil ve Gıda. Bu bağlamda Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde uluslararası markaları Türkiye’ye davet etmeli onlarla aynı masaya oturmalıyız. Bir yandan da yukarıda saydığımız sektörlere ilişkin gerekli iş gücünü oluşturmalı ve bu sektörlerde söz sahibi olmak için adımlarımızı şimdiden atmalıyız.

Son olarak şunu belirtmeliyim ki, her büyük kriz beraberinde büyük çözümleri de getirmiştir. Bu çözümleri keşfeden ülkeler yeni düzenin yükselen yıldızları olmuştur. Ülkemiz Türkiye bu potansiyele oldukça sahip. Bizler Türkiye’nin kendisi için dezavantaj olan bu durumu avantaja çevirerek 2021 yılında yükselen bir değer olacağına inanıyoruz” dedi.

TARIM İÇİN İMKANLARIMIZ SEFERBER EDİLMELİ

Türkiye’nin Dünya’nın en önemli tarım ülkesi olduğunu ve bu fırsatın değerlendirilmesi gerektiğini ifade eden Sinacı, süreci en az hasarla atmanın yolunun tarımsal kazançla mümkün olduğunu belirtti.

Başkan Sinacı, “Nisan ayı ilk haftasında Tarım ve Orman Bakanımız Sayın Dr. Bekir Pakdemirli ile Çevre ve Şehircilik Bakanımız Sayın Murat Kurum Tarımsal faaliyetlerin artırılması ve gıda güvenliği konusunda bir çalışma yaparak Sayın Cumhurbaşkanımıza sunmuşlardı. Bu çalışmanın ardından hepimizin bildiği gibi Sayın Cumhurbaşkanımız konuyla ilgili açıklama yaparken “ekilmemiş tek karış toprak kalmayacak, üretime devam.” diyerek bu konuda yapılması gerekenler için her iki bakanlığımıza hedef gösterdiği görülmektedir. Tarımsal faaliyetlerde geçmişten bugüne kadar gelen problemler halen devam etmektedir. Tarımsal girdi maliyetlerinin temelini oluşturan Tohum, Gübre, Zirai ilaç, mazot ve elektrik. Bu girdiler tarım üreticilerimizin en büyük sorunu ve bir önce çözüm bulunması gereken konulardır. Tam şu anda Devlet olarak bütün bu problemlerin ve birçoğunun düzeltilebileceği bir dönem içerisine girdik. Devletimiz tarafından salgın sonrası top yekûn bir kalkınma planı hazırlanmaktadır.

Bu kalkınma planı içerisinde Tarımsal faaliyetlerin güçlenmesi için;

- Mazot üzerinden alınan bütün vergilerin kaldırılması.

- Tarımsal faaliyetlerde kullanılan elektrik üzerinden alınan her türlü verginin kaldırılması ve salt enerji maliyet bedelinin alınması.

- Yurt dışından ithal edilen Tohum, Kimyasal Gübre, Zirai ilaçlar üzerindeki ithalat vergilerinin yerli üretimi destekleyecek şekilde düzenlenmesi.

- Yurt içinde üretimi yapılan Tohum, Kimyasal Gübre, Zirai ilaçların ithal ürünler ile arasında oluşabilecek fiyat farklarının belirlenecek süre içerisinde Devletimiz tarafından sübvanse edilmesi ve bu süre içerisinde ilgili üretici firmaların devlet tarafından verilen destekler ile geliştirilerek istenilen kapasite, kalite ve rekabet seviyesine getirilmesi gerekmektedir.

Bu dönemde böyle güçlü bir oluşum ve başarı hikayesi yukarıda bahsedilen Yerli Tohum, Kimyasal Gübre ve Zirai İlaçların yerli üretimi konusunda yapılmalıdır. Gıda güvenliğimiz için Tarım girdilerinin tamamını kendi kaynaklarımız ile gerçekleştirilmelidir” İfadelerini kullandı.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ipekyoluhaber.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
( (