( (

Davutoğlundan Hükümete Çağrı: 2020 Bütçesi Gözden Geçirilmelidir!

(Medyaradikal) - medyaradikal.com | 08.04.2020 - 19:00, Güncelleme: 21.03.2023 - 03:23
 

Davutoğlundan Hükümete Çağrı: 2020 Bütçesi Gözden Geçirilmelidir!

Gelecek Partisi lideri Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu, Karar TV'de Elif Çakır, Ahmet Taşgetiren ve Yıldıray Oğur'un sorularını yanıtladı.
Gündemin öne çıkan gelişmelerini değerlendiren Davutoğlu, hükümete infaz yasası, koronavirüs mücadelesi ve Tekalif-i Milliye başlıklarında eleştiri ve önerilerini dile getirirken, bütçenin koronavirüs gelişmesi ile yeniden düzenlenmesinin önemine vurgu yaptı.  İşte Ahmet Davutoğlu'nun konuşmasından başlıklar:  Hamasi siyaseti benimseyenler önce bu krizi reddetti direndi Trump'ı düşünün... Bu İtalya'da da, Çin'de de Brezilya'da da böyle. Türkiye'yi yönetenler bu krizi malesef çok geç fark ettiler. Türkiye krizin alarmını ilk alan ülkelerden idi. Çok sayıda kriz yönettim. Bu kriz her yere sirayet eden bir kriz. Bunu bizi yönetenler malesef göremedi. 'Sokağa çıkma konusunda tereddüt etmeyin' diye ısrarla söyledik, uyardık yalvardık. Hala bariyerler geç konuyor. Salgını toz pembe göstermemek lazım, hala sağlık çalışanlarımızın koruyucu malzemeleri eksik bunları hastane hastane söyleyebilirim! Bu eksiklikleri gidermek ve yanlış mesajlar vermemek lazım..." Salgınla mücadeledeki yanlışlık net olarak "yöntem"de. Yöntem tümüyle yanlış. Krizi noktasal ve hamasi bir yöntemle yönetiyorlar. Biz ise sistematik bir çözüm teklif ediyoruz.  Mesela son kararlar 20 yaş altına yasak geldi. Bu 20 yaşın içinde 3 yaş da var, öğrenci de var evde oturan da çalışan da var. Öyle bir karar alındı ki sanki herkes evinde oturuyor, sonraki gün çalışanlar istisnai olacak diyorlar. Noktasal ve hamasi bir yöntem yürütülüyor. Maskeyi PTT ile dağıtacağım diyorsunuz PTT sistemi çöküyor. Eczane satışını yasaklıyorsunuz. Ticaret Bakanı 'marketlerde maske satılacak' diyor. Akşamına Sayın Cumhurbaşkanı maske satılamaz diyor. Burada güven problemi oluşuyor. Dolayısı ile problem yöntemde... Bütün dünyada devletler piyasaya para arz ediyorlar. Toplumu yardım kampanyasına en üst düzeyde çağırdığınız zaman toplum bunu nasıl algılar düşünmek lazım.  Yardımları STK'lar organize etmelidir. Bu bölgesel bir kriz değildir. Afetlerde yardım mantıklıdır çünkü ekonomi akıyor ve insanların geliri var. Ama ekonomide bir yangın varsa zaten halkın cebindekiler azalmışsa yardım et dediğinizde, kimler yardım edebilir? Merkez Bankasının (MB), Ziraat Bankasının görevi yardım yapmak değildir. MB enflasyonu düşük tutar, Ziraat Bankası çiftçiye kredi verir. Ekim dönemi, çiftçinin paraya, Türkiye'nin gıdaya ihtiyacı var. Bu gerçek bir yardım değil bir yerden alıp bir yere koyuyorsunuz. İş adamlarının yaptığı yardımlar... Bu yardımlar vergiden muaf olacak. Bu demek ki devlete ödeceği vergiyi biraz erken vermiş oluyor. İş adamlarının verdiği bu. İş adamı işini düzgün yapsın, kendi işçisine sahip çıksın ve vergisini düzenli ödesin. Bırakın yerel yönetimler istediği yardımı yapsınlar. Bu CHP'li de MHP'li de olabilir. Bırakın kimsenin elini tutmayın, bu hasmane bir rekabet değil. Yardımı bırakın sivil toplum yapsın. Vergiyi düzgün yönetelim doğru yerlere ayıralım, halktan yardım alarak çevirelecek bir çarkın çok uzağında bir durumdayız. Türkiye 2020 bütçesini bugün hükümet gözden geçirmelidir bu çok önemli bir konudur. 2020 bütçesi salgın öncesindeki bir bütçeydi şimdi tüm dengeler değişti. Dürüst şekilde çıkacak diyecek ki 'sizden vergi topladım ve şuralara harcayacaktım ama şimdi topladığım gelirlerin harcama kalemlerini değiştiriyorum ve şuralara şuralara harcıyorum' bakın o zaman nasıl güven duyuluyor. İnfaz yasasına sistematik ve ilkesel bakılmıyor. Sayın Devlet Bahçeli'nin daha önce teklif ettiği bir af yasası bu aslında. Korona ile gündeme gelmiş gibi. Bu yasa koronavirüse karşı alınmış bir tedbir mi yoksa örtülü bir af mı? Gelecek Partisi olarak ilk andan itibaren söyledik, koranavirüs ile ilgili cezaevleri için tedbir alınmalı. Af çıkacaksa -ki ben çok sık affı doğru görmüyorum ıslahtan yanayım- bu infaz yasası bir af ise bu yasa bunu karşılayan nitelikte değil. Affın eşitlikçi, eşit, anayasal haklarını koruyan, kimseyi ayrımcılığa tabi tutmayan kriterlere tabi olması lazım. Tutuklu yargılanmalara ilkesel olarak karşıyız. Eğer çok özel gerekçeleri yoksa tutuklu yargılananlar bırakılmalıdır! Sayın Cumhurbaşkanı 'devlete karşı suçları afedebiliriz ama kişilere karşı işlenen suçları affedemeyiz' demişti. Kararını değiştirdi ise çıkıp açıklamalı bunu. Bu yasa devlete suç işlemişleri dışında bırakıyor. Kişilere karşı işlenen suçlarda bu derece esnek davranırsanız, mağdurların vicdanını zedelemeye başlarsınız. Bu yasada rüşvet, zimmet, gasp affediliyor. Yasa, 'bu suçlar yüzde 50 indirime tabi' diyor. Sonra diyor ki 3 yıllık cezası olanlar bu cezalarını adli kontrolle geçirebilir. Bu şu demek, harama el uzatmış yolsuzluk yapmış kişiler 6 yıl ceza almışsa yarın infaz yasasından sonra çıkacaklar bunu kamu vicdanı kabul eder mi? Yakın zamanda gazeteciler tutuklandı. Böyle bir yasadan onlar istifade etmeyecek de rüşvet, yolsuzluk suçu işlemiş insanlar istifade edecek. Bunu kamuoyu vicdanı kabul eder mi? Kişilere karşı işlenen suçlarda bu derece esnek davranırsanız, mağdurların vicdanını zedelemeye başlarsınız. "Eğer koronavirüs ile ilgili cezaevleri için bir tedbir alacaksanız hemen karar alıp, kararı eşit uygulamalısınız ama eğer bir af yasası ise bu, fırtına geçtikten sonra getirin bu düzenlemeyi şimdi değil." Tekalif-i Milliye'yi gündeme getirenlere bakın, meseleleri İstiklal Savaşı'nın onurlu geçmişine sahip çıkmak değil. Arkaik marksist totaliter yapıdan kalan artıklardır bunlar!  Bütün Bakanlıklarımızı en çok Ak Parti’deki arkadaşları uyarıyorum! Biz bütün bu siyasi mücadeleyi, 70'li yılların Marksist dogmalarını hayata geçirmek isteyen dar bir grubun, üzerimizden iktidar olması için yapmadık!" 1 Kasım seçimlerinde oy isterken, bugün, "Devleti biz yönetiyoruz" diye ahkam kesen, 70'li yıllardan kalan, şüpheli grup ve kişilerin eline devlet teslim edilsin diye yapmadık.
Gelecek Partisi lideri Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu, Karar TV'de Elif Çakır, Ahmet Taşgetiren ve Yıldıray Oğur'un sorularını yanıtladı.

Gündemin öne çıkan gelişmelerini değerlendiren Davutoğlu, hükümete infaz yasası, koronavirüs mücadelesi ve Tekalif-i Milliye başlıklarında eleştiri ve önerilerini dile getirirken, bütçenin koronavirüs gelişmesi ile yeniden düzenlenmesinin önemine vurgu yaptı. 

İşte Ahmet Davutoğlu'nun konuşmasından başlıklar: 

Hamasi siyaseti benimseyenler önce bu krizi reddetti direndi Trump'ı düşünün... Bu İtalya'da da, Çin'de de Brezilya'da da böyle. Türkiye'yi yönetenler bu krizi malesef çok geç fark ettiler. Türkiye krizin alarmını ilk alan ülkelerden idi.

Çok sayıda kriz yönettim. Bu kriz her yere sirayet eden bir kriz. Bunu bizi yönetenler malesef göremedi. 'Sokağa çıkma konusunda tereddüt etmeyin' diye ısrarla söyledik, uyardık yalvardık. Hala bariyerler geç konuyor.

Salgını toz pembe göstermemek lazım, hala sağlık çalışanlarımızın koruyucu malzemeleri eksik bunları hastane hastane söyleyebilirim! Bu eksiklikleri gidermek ve yanlış mesajlar vermemek lazım..."

Salgınla mücadeledeki yanlışlık net olarak "yöntem"de. Yöntem tümüyle yanlış. Krizi noktasal ve hamasi bir yöntemle yönetiyorlar. Biz ise sistematik bir çözüm teklif ediyoruz. 

Mesela son kararlar 20 yaş altına yasak geldi. Bu 20 yaşın içinde 3 yaş da var, öğrenci de var evde oturan da çalışan da var. Öyle bir karar alındı ki sanki herkes evinde oturuyor, sonraki gün çalışanlar istisnai olacak diyorlar. Noktasal ve hamasi bir yöntem yürütülüyor.

Maskeyi PTT ile dağıtacağım diyorsunuz PTT sistemi çöküyor. Eczane satışını yasaklıyorsunuz. Ticaret Bakanı 'marketlerde maske satılacak' diyor. Akşamına Sayın Cumhurbaşkanı maske satılamaz diyor. Burada güven problemi oluşuyor. Dolayısı ile problem yöntemde...

Bütün dünyada devletler piyasaya para arz ediyorlar. Toplumu yardım kampanyasına en üst düzeyde çağırdığınız zaman toplum bunu nasıl algılar düşünmek lazım.  Yardımları STK'lar organize etmelidir. Bu bölgesel bir kriz değildir. Afetlerde yardım mantıklıdır çünkü ekonomi akıyor ve insanların geliri var. Ama ekonomide bir yangın varsa zaten halkın cebindekiler azalmışsa yardım et dediğinizde, kimler yardım edebilir?

Merkez Bankasının (MB), Ziraat Bankasının görevi yardım yapmak değildir. MB enflasyonu düşük tutar, Ziraat Bankası çiftçiye kredi verir. Ekim dönemi, çiftçinin paraya, Türkiye'nin gıdaya ihtiyacı var. Bu gerçek bir yardım değil bir yerden alıp bir yere koyuyorsunuz.

İş adamlarının yaptığı yardımlar... Bu yardımlar vergiden muaf olacak. Bu demek ki devlete ödeceği vergiyi biraz erken vermiş oluyor. İş adamlarının verdiği bu. İş adamı işini düzgün yapsın, kendi işçisine sahip çıksın ve vergisini düzenli ödesin.

Bırakın yerel yönetimler istediği yardımı yapsınlar. Bu CHP'li de MHP'li de olabilir. Bırakın kimsenin elini tutmayın, bu hasmane bir rekabet değil. Yardımı bırakın sivil toplum yapsın.

Vergiyi düzgün yönetelim doğru yerlere ayıralım, halktan yardım alarak çevirelecek bir çarkın çok uzağında bir durumdayız.

Türkiye 2020 bütçesini bugün hükümet gözden geçirmelidir bu çok önemli bir konudur. 2020 bütçesi salgın öncesindeki bir bütçeydi şimdi tüm dengeler değişti. Dürüst şekilde çıkacak diyecek ki 'sizden vergi topladım ve şuralara harcayacaktım ama şimdi topladığım gelirlerin harcama kalemlerini değiştiriyorum ve şuralara şuralara harcıyorum' bakın o zaman nasıl güven duyuluyor.

İnfaz yasasına sistematik ve ilkesel bakılmıyor. Sayın Devlet Bahçeli'nin daha önce teklif ettiği bir af yasası bu aslında. Korona ile gündeme gelmiş gibi. Bu yasa koronavirüse karşı alınmış bir tedbir mi yoksa örtülü bir af mı?

Gelecek Partisi olarak ilk andan itibaren söyledik, koranavirüs ile ilgili cezaevleri için tedbir alınmalı. Af çıkacaksa -ki ben çok sık affı doğru görmüyorum ıslahtan yanayım- bu infaz yasası bir af ise bu yasa bunu karşılayan nitelikte değil.

Affın eşitlikçi, eşit, anayasal haklarını koruyan, kimseyi ayrımcılığa tabi tutmayan kriterlere tabi olması lazım. Tutuklu yargılanmalara ilkesel olarak karşıyız. Eğer çok özel gerekçeleri yoksa tutuklu yargılananlar bırakılmalıdır!

Sayın Cumhurbaşkanı 'devlete karşı suçları afedebiliriz ama kişilere karşı işlenen suçları affedemeyiz' demişti. Kararını değiştirdi ise çıkıp açıklamalı bunu. Bu yasa devlete suç işlemişleri dışında bırakıyor. Kişilere karşı işlenen suçlarda bu derece esnek davranırsanız, mağdurların vicdanını zedelemeye başlarsınız.

Bu yasada rüşvet, zimmet, gasp affediliyor. Yasa, 'bu suçlar yüzde 50 indirime tabi' diyor. Sonra diyor ki 3 yıllık cezası olanlar bu cezalarını adli kontrolle geçirebilir. Bu şu demek, harama el uzatmış yolsuzluk yapmış kişiler 6 yıl ceza almışsa yarın infaz yasasından sonra çıkacaklar bunu kamu vicdanı kabul eder mi?

Yakın zamanda gazeteciler tutuklandı. Böyle bir yasadan onlar istifade etmeyecek de rüşvet, yolsuzluk suçu işlemiş insanlar istifade edecek. Bunu kamuoyu vicdanı kabul eder mi?

Kişilere karşı işlenen suçlarda bu derece esnek davranırsanız, mağdurların vicdanını zedelemeye başlarsınız.

"Eğer koronavirüs ile ilgili cezaevleri için bir tedbir alacaksanız hemen karar alıp, kararı eşit uygulamalısınız ama eğer bir af yasası ise bu, fırtına geçtikten sonra getirin bu düzenlemeyi şimdi değil."

Tekalif-i Milliye'yi gündeme getirenlere bakın, meseleleri İstiklal Savaşı'nın onurlu geçmişine sahip çıkmak değil. Arkaik marksist totaliter yapıdan kalan artıklardır bunlar! 

Bütün Bakanlıklarımızı en çok Ak Parti’deki arkadaşları uyarıyorum! Biz bütün bu siyasi mücadeleyi, 70'li yılların Marksist dogmalarını hayata geçirmek isteyen dar bir grubun, üzerimizden iktidar olması için yapmadık!"

1 Kasım seçimlerinde oy isterken, bugün, "Devleti biz yönetiyoruz" diye ahkam kesen, 70'li yıllardan kalan, şüpheli grup ve kişilerin eline devlet teslim edilsin diye yapmadık.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ipekyoluhaber.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
( (