( (

Davutoğlu: "Tanı Kitlerinin Yurtdışına Satılması Kararını Alan Kimdir?" Diye Sordu

Gündem (Medyaradikal) - medyaradikal.com | 30.03.2020 - 14:00, Güncelleme: 21.03.2023 - 03:23
 

Davutoğlu: "Tanı Kitlerinin Yurtdışına Satılması Kararını Alan Kimdir?" Diye Sordu

Ahmet Davutoğlu 'basiretsizlik' dedi ve sordu: Tanı kitlerinin yurtdışına satılması kararını alan kimdir?
Gelecek Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu, koronavirüs başta olmak üzere, partisinin gündeme ilişkin değerlendirme ve önerilerini kamuoyuyla paylaştı. Kriz yönetiminin nasıl olması gerektiğine ilişkin eleştirilerini yapıcı bir şekilde aktarmak istediğini vurgulayan Davutoğlu, krtik noktalara dikkat çekti.    İşte Ahmet Davutoğlu'nun konuşmasından satır başları:  "Meselenin bir yönetim zihniyeti ile ilgili olduğunu gördük. Ne yapılması gerektiği ile ilgili yapıcı eleştirilerimizi aktarmaya devam edeceğiz o yüzden.   Bugün karşı karşıya kaldığımız bir yönetim krizi ve zihniyetini ele almak istiyorum çünkü en iyi eylem planı ortaya konsa da eğer yönetim biçimi, üslubu, yöntemi o eylem planlarını hayata geçirecek nitelik taşımıyorsa, noktasalsa, tepkiselse, öfkeye dayalı tepkiler veriyorsa krizi yönetmek çok zorlaşır.   Ankara’daki karar vericilere düşüncelerimi ve uyarılarımı çok açık bir şekilde aktarmayı bir vatandaşlık görevi olarak görüyorum. Bir kriz yönetimi nasıl gerçekleştirilir, bunları paylaşmak istiyorum çünkü belki de krizin başlarındayızdır…   İletişim yönetimi tek başına propaganda ile olmaz. Bir şeylerin saklandığı intibanı vermemek lazım. Bugün sosyal medyada her eleştiriyi provakatif olarak algılanmadan bilgileri şeffaf olarak paylaşmak çok önemlidir. Bunların paylaşılmadığı bir ortamda fısıltılarla yayılan bilgilerle bir fısıltı gazetesi paylaşmaya başlar, toplumla krizleri anında paylaşmak lazım.   Komşumuz İran’da, komşumuz sayılabilecek İtalya’da ölümler yaşanırken yurt dışından gelen dostlarımız hayretle bütün ülkelerde kontroller yapılırken Türkiye’de rahatlıkla geçtik dedi.   Havaalanlarında sadece ateşi yüksek hastaların kontrolü değil, ateşi yükselmediği halde taşıyıcı olabilecek hastalarla ilgili karantina işlemlerinin de hemen yapılması gerekirdi. O günlerde yurt dışından gelen dostlarımız hayretle bütün ülkelerde bu kontroller yapılırken Türkiye’de rahatlıkla geçtik dediler. Umre ziyaretleri daha önceden ertelenmeliydi.    Tanı kitleri Sağlık Bakanlığının ifadesi ile ABD'ye ve Kolombiya'ya satılmadan önce Türkiye'de değerlendirilmeliydi. Israrla Gelecek Partisi olarak ligler ertelenmeli talebinde bulunduk.   Kriz yönetimi sistem mantığı ile yürütülmelidir.    100 milyarlık kaynakta konut kredilerinden söz edilirse, kriz yönetimine güven kalmaz. Her şey ertelenebilir ama gıda tedariği asla ertelenemez. Bugün ekonomiye can suyu verilmesi önemli. Para arzından çekinmemek lazım. Ama bir rakam zikredip bunu nasıl ve kimlere kullandığınızı açıklamazsanız spekülasyonlar oluşur.   Özel statü intibası veren hiçbir uygulama kati suretle yapılmamalıdır!  Alınan önlemlerde ayrıcalıklardan kaçınılmalıdır. Belli kişilerin kitlere ulaştığı söylentisi toplumda güven duygusunu yok eder. Yine Millet Camii'nde belli kişilerle Cuma Namazı kılmaktan kaçınılmalıdır. Cuma Namazı Farz-ı Ayn'dır.   Burada en önemli hususlardan bir tanesi yerel yönetimlerle merkezi yönetimler arasındaki ilişkinin sağlam kurulmasıdır. Şu veya bu parti yok. İyi bir iş gördüğümüzde destek vermemiz lazım. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanının yaptığı iş doğru ise ona destek vermeliyiz, başka bir belediye başkanının yaptığı doğru bir iş varsa ona destek vermeliyiz.    Test ve tedavilerde vatandaşlar arasında ayrımcılık olduğu, belli statüye sahip insanlara özel testler uygulandığı kanaati yaygınlaştığı zaman toplumda güven duygusunu koruyabilmek mümkün olmaz.   Hala sağlık çalışanlarımızın kişisel koruma kitleri sağlanmış değil. Aileleri büyük bir tedirginlik içinde. Onların ihtiyaçlarını her şeyden önce gözetmeliyiz.   Topluma evde kal diyeceksiniz… Bu, düzenli geliri olan biri için 'dinlenme' olarak bile görülebilir ama her sabah dükkanını açmak zorunda kalan esnaf için işçi için bu bir felaket haberi gibidir. O zaman evde kal deniliyorsa onlara, devletin evde kaldığı dönemde gıda tedariği doğalgaz elektrik su faturalarını ötelemesi bir vazifedir. Evde kal dendiğinde evde kalındığı süreçteki sosyal ihtiyaçlarını karşılaması lazım.   Kanal İstanbul ihalesinin yapılmasını kamu vicdanı kabul etmez yine kayyum atamaları gibi bu dönemin şartlarından istifade ediyormuş gibi görünen gündemlerden kaçınmak lazım. Kovid mücadele yöntemine odaklanmak lazım.    Yöneticiler muhtemel iyi senaryoya değil en kötü senaryoya yönelik hazırlık yapmalıdır. Yöneticilerin görevi halkı en iyi senaryo beklentisine sokmak değil, en kötü senaryoya hazır olmaktır!   Eğer en olumsuz senaryo üzerine çalışılmış olsaydı Türkiye elindeki tanı kitlerini yurtdışına ihraç etmezdi geçen iki ay içinde bugün bu konuda haklı olarak hesap verme durumunda olan insanlar var çünkü bu tanı kitlerine bizim ihtiyacımız vardı.   Bu tanı kitlerinin yurtdışına satılması kararını alan kimdir? Uygulayan kimdir? Dünya bir krize girmişken Türkiye’yi tanı kitinden mahrum bırakacak kararı almak nasıl bir basiretsizliktir. Böyle bir karar nasıl alınır? Nasıl olsa Türkiye’ye uğramayacak diye en iyi senaryoyu düşünen zihnin ürünüdür. Hz. Yusuf kıssasını herkes yeniden gözden geçirmeliyiz: "Geleceğe tedbirli olmayanlar geleceği kaybederler."   Böyle bir krizde, Türkiye'de insanlar aş derdindeyken Kanal İstanbul ihalesinin yapılmış olmasını toplum vicdanı kabul etmez. Yine kayyum atamaları gibi bu dönemin şartlarından istifade ediyormuş gibi görünen gündemlerden kaçınmak lazım. Odak Kovid-19 olmalıdır.   Her türlü krizin çözümü insan onuruna saygıyla sağlanır. İnsan onurunu yok sayan, hangi dönemde olursa olsun kaybeder.  
Ahmet Davutoğlu 'basiretsizlik' dedi ve sordu: Tanı kitlerinin yurtdışına satılması kararını alan kimdir?

Gelecek Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu, koronavirüs başta olmak üzere, partisinin gündeme ilişkin değerlendirme ve önerilerini kamuoyuyla paylaştı. Kriz yönetiminin nasıl olması gerektiğine ilişkin eleştirilerini yapıcı bir şekilde aktarmak istediğini vurgulayan Davutoğlu, krtik noktalara dikkat çekti. 

 

İşte Ahmet Davutoğlu'nun konuşmasından satır başları: 

"Meselenin bir yönetim zihniyeti ile ilgili olduğunu gördük. Ne yapılması gerektiği ile ilgili yapıcı eleştirilerimizi aktarmaya devam edeceğiz o yüzden.

 

Bugün karşı karşıya kaldığımız bir yönetim krizi ve zihniyetini ele almak istiyorum çünkü en iyi eylem planı ortaya konsa da eğer yönetim biçimi, üslubu, yöntemi o eylem planlarını hayata geçirecek nitelik taşımıyorsa, noktasalsa, tepkiselse, öfkeye dayalı tepkiler veriyorsa krizi yönetmek çok zorlaşır.

 

Ankara’daki karar vericilere düşüncelerimi ve uyarılarımı çok açık bir şekilde aktarmayı bir vatandaşlık görevi olarak görüyorum. Bir kriz yönetimi nasıl gerçekleştirilir, bunları paylaşmak istiyorum çünkü belki de krizin başlarındayızdır…

 

İletişim yönetimi tek başına propaganda ile olmaz. Bir şeylerin saklandığı intibanı vermemek lazım. Bugün sosyal medyada her eleştiriyi provakatif olarak algılanmadan bilgileri şeffaf olarak paylaşmak çok önemlidir. Bunların paylaşılmadığı bir ortamda fısıltılarla yayılan bilgilerle bir fısıltı gazetesi paylaşmaya başlar, toplumla krizleri anında paylaşmak lazım.

 

Komşumuz İran’da, komşumuz sayılabilecek İtalya’da ölümler yaşanırken yurt dışından gelen dostlarımız hayretle bütün ülkelerde kontroller yapılırken Türkiye’de rahatlıkla geçtik dedi.

 

Havaalanlarında sadece ateşi yüksek hastaların kontrolü değil, ateşi yükselmediği halde taşıyıcı olabilecek hastalarla ilgili karantina işlemlerinin de hemen yapılması gerekirdi. O günlerde yurt dışından gelen dostlarımız hayretle bütün ülkelerde bu kontroller yapılırken Türkiye’de rahatlıkla geçtik dediler. Umre ziyaretleri daha önceden ertelenmeliydi.

 

 Tanı kitleri Sağlık Bakanlığının ifadesi ile ABD'ye ve Kolombiya'ya satılmadan önce Türkiye'de değerlendirilmeliydi. Israrla Gelecek Partisi olarak ligler ertelenmeli talebinde bulunduk.

 

Kriz yönetimi sistem mantığı ile yürütülmelidir. 

 

100 milyarlık kaynakta konut kredilerinden söz edilirse, kriz yönetimine güven kalmaz. Her şey ertelenebilir ama gıda tedariği asla ertelenemez. Bugün ekonomiye can suyu verilmesi önemli. Para arzından çekinmemek lazım. Ama bir rakam zikredip bunu nasıl ve kimlere kullandığınızı açıklamazsanız spekülasyonlar oluşur.

 

Özel statü intibası veren hiçbir uygulama kati suretle yapılmamalıdır!  Alınan önlemlerde ayrıcalıklardan kaçınılmalıdır. Belli kişilerin kitlere ulaştığı söylentisi toplumda güven duygusunu yok eder. Yine Millet Camii'nde belli kişilerle Cuma Namazı kılmaktan kaçınılmalıdır. Cuma Namazı Farz-ı Ayn'dır.

 

Burada en önemli hususlardan bir tanesi yerel yönetimlerle merkezi yönetimler arasındaki ilişkinin sağlam kurulmasıdır. Şu veya bu parti yok. İyi bir iş gördüğümüzde destek vermemiz lazım. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanının yaptığı iş doğru ise ona destek vermeliyiz, başka bir belediye başkanının yaptığı doğru bir iş varsa ona destek vermeliyiz. 

 

Test ve tedavilerde vatandaşlar arasında ayrımcılık olduğu, belli statüye sahip insanlara özel testler uygulandığı kanaati yaygınlaştığı zaman toplumda güven duygusunu koruyabilmek mümkün olmaz.

 

Hala sağlık çalışanlarımızın kişisel koruma kitleri sağlanmış değil. Aileleri büyük bir tedirginlik içinde. Onların ihtiyaçlarını her şeyden önce gözetmeliyiz.

 

Topluma evde kal diyeceksiniz… Bu, düzenli geliri olan biri için 'dinlenme' olarak bile görülebilir ama her sabah dükkanını açmak zorunda kalan esnaf için işçi için bu bir felaket haberi gibidir. O zaman evde kal deniliyorsa onlara, devletin evde kaldığı dönemde gıda tedariği doğalgaz elektrik su faturalarını ötelemesi bir vazifedir. Evde kal dendiğinde evde kalındığı süreçteki sosyal ihtiyaçlarını karşılaması lazım.

 

Kanal İstanbul ihalesinin yapılmasını kamu vicdanı kabul etmez yine kayyum atamaları gibi bu dönemin şartlarından istifade ediyormuş gibi görünen gündemlerden kaçınmak lazım. Kovid mücadele yöntemine odaklanmak lazım. 

 

Yöneticiler muhtemel iyi senaryoya değil en kötü senaryoya yönelik hazırlık yapmalıdır. Yöneticilerin görevi halkı en iyi senaryo beklentisine sokmak değil, en kötü senaryoya hazır olmaktır!

 

Eğer en olumsuz senaryo üzerine çalışılmış olsaydı Türkiye elindeki tanı kitlerini yurtdışına ihraç etmezdi geçen iki ay içinde bugün bu konuda haklı olarak hesap verme durumunda olan insanlar var çünkü bu tanı kitlerine bizim ihtiyacımız vardı.

 

Bu tanı kitlerinin yurtdışına satılması kararını alan kimdir? Uygulayan kimdir? Dünya bir krize girmişken Türkiye’yi tanı kitinden mahrum bırakacak kararı almak nasıl bir basiretsizliktir. Böyle bir karar nasıl alınır? Nasıl olsa Türkiye’ye uğramayacak diye en iyi senaryoyu düşünen zihnin ürünüdür. Hz. Yusuf kıssasını herkes yeniden gözden geçirmeliyiz: "Geleceğe tedbirli olmayanlar geleceği kaybederler."

 

Böyle bir krizde, Türkiye'de insanlar aş derdindeyken Kanal İstanbul ihalesinin yapılmış olmasını toplum vicdanı kabul etmez. Yine kayyum atamaları gibi bu dönemin şartlarından istifade ediyormuş gibi görünen gündemlerden kaçınmak lazım. Odak Kovid-19 olmalıdır.

 

Her türlü krizin çözümü insan onuruna saygıyla sağlanır. İnsan onurunu yok sayan, hangi dönemde olursa olsun kaybeder.

 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ipekyoluhaber.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
( (