( (

Amerikalı Müslüman Yazar Friendler: ‘Teknoloji Bağımlılığı, Allah’ı Bize Unutturdu’

Kültür Sanat 15.12.2019 - 14:00, Güncelleme: 21.03.2023 - 03:23
 

Amerikalı Müslüman Yazar Friendler: ‘Teknoloji Bağımlılığı, Allah’ı Bize Unutturdu’

Konya İl Kültür ve Turizm Müdürlüğünün öncülüğünde, Mevlana’nın 746. Vuslat Yıldönümü Uluslararası Anma Törenleri (Şeb-i Arus) kapsamında düzenlenen etkinlikler, 7 Aralıkta buyana devam ediyor. Türbe Önü Buluşmaları adı altında gerçekleştirilen sohbet, muhabbet, meşk çadırına; yazar, akademisyen, müzisyen ve musiki toplulukları konuk oluyor. Etkinliklerin yedinci gününde, 70’li yıllarda İslamiyet’i seçerek Müslüman olan, Amerikalı yazar, ressam, fotoğraf sanatçısı, tasarımcı, film yapımcısı ve öğretim görevlisi Shems Friedlander, ‘Maneviyatın Unutulduğu Çağda Hazreti Mevlana’ konulu bir sohbet gerçekleştirdi.
Müslüman olduktan sonra 40 yıldır İslam’a ve Müslümanlığa hizmet eden Friedlander, İslam’ın ve Müslümanların mesellerini tartışan, konuşan ve çözümler üreten bir şahsiyet olarak aynı zamanda yazdığı eserleriyle de maneviyat yoluna hizmet eden bir isim oldu. İngilizce Öğretmeni Serap Kakan’nın tercümede yardımcı olduğu Friedlander, doğu ve batıyı tecrübe etmiş bir isim olarak maneviyatın unutulduğu, gündelik hayattan çıkartıldığı, maneviyatın önüne başka şeylerin geçtiği bu dünyada Mevlana’yı anlattı.   ‘Teknoloji İnsanların Doğasını Tüketiyor’ Konuşmasının başında ‘Selamün aleykum’ diyerek misafirleri selamlayan Friedlander, Televizyon, internet, video oyunları, sosyal medya, antidepresan, akıllı telefonlardan ve gençliğin bunalıma düşmesinden önce kitapların olduğunu, kitaplardan önce ise bilenin bilmeyenlere aktardığı sözlü geleneğin olduğunu söyledi. İnternet ve akıllı telefonların kitle oyalayıcı silahlar olarak sürekli hayatımıza müdahalesinin insanların doğasını yavaş yavaş tüketmeye başladığının altını çizen Friedlander, “Günümüzün gençliği yalnızlıktan depresyondan ve manevi hazımsızlıktan şikayetçi olduğunu belirterek, Allah’ı anarak kalbimizi nurlandırmak yerine, ne yazık ki sadece kalbimizi yakıyor ve eritiyoruz.” dedi.   ‘Manevi Unutkanlığın Tedavisi, Mevlana’nın Öğretilerinde’ Araştırmacıların, market telaşından, zillerin sesinden, kornalardan, tezgahtarların sesinden, uzak bir şekilde doğada yaşayan insanların çok daha farklı beyin yapıları olduğunu keşfettiklerini belirten Friedlander, Doğada yaşayan insanların daha bilinçli, ömürlerinin daha uzun, hafızalarının daha güçlü ve anlayışlarının da daha güçlü olduğu söyledi. Manevi unutkanlığın tedavisinin Mevlana’nın öğretilerinin günlük yaşama uygulanmasının altında yattığını belirten Friedlander,  “Mevlana sünnete bütün her şeyiyle bağlıydı. Modern zamanlarda İslamiyet’i anlamak gerekir. Hazreti Mevlana herkesi hayatın amacına uyandırmak ister. Dünyanın övgüleri de yergileri de değersizdir. Günümüzde insanlar ne yazık ki, fikir masasından birkaç kırıntı bilgi toplayıp bunu diğerlerini anlatmak, aydınlatmak amacıyla kullanıyorlar. Sonuçta son derece yalnız insanlar ve bu insanlar hızla son nefeslerine doğru koşuyor” ifadelerini kullandı.     ‘Teknoloji Bağımlılığı Allah’ı Bize Unutturdu’ Mevlana’nın ‘Eğer huzur bulmak istiyorsanız, kalbinizden dünya arzularını çıkartın.’ sözünü aktaran Friedlander, “Hepimiz Allah’ı zikretmeyi yavaş yavaş unutmaya başladık. Artık onun izlerini işaretlerini ufuklarda göremez olduk. Günümüzde teknoloji bağımlılığı Allah’ı bize unutturdu. Allah’ı hatırlamak onun isimlerini zikretmek. Ona ulaşmanın bir yolu. Çağımızın yoksulu manevi unutkanlığımızın ilacı imandır. İman öyle bir cübbedir ki giyicisinden her zaman daha geniştir. Cübbe hiçbir zaman küçülmez. Ama onu giyecek olan kişi ona sığabilmek için büyümek zorundadır. İman cübbesine sığabilme süreci hayatın ta kendisidir.” dedi.   ‘Dünya Arzularınızı Azaltın Allah’ı Daha Çok Zikredin’ “Mevlana’yı tarihi bir figür veya kişilik olarak çok fazla araştırmadığını, asıl ilgilendiğinin onun nasıl oturup nasıl kalktığı, günde iki kere her nefes alışverişinde, o kadar işinin arasında nasıl Allah’ı zikrettiğini, dünya maskesini yüzünden nasıl çıkardığını merak ettiğini söyleyen Friedlander, “Bizi Allah’a götüren, her nefes alışımızdaki Allah zikri kalplerimizi nurlandırır. Eğer bizde Mevlana’nın yaptığı gibi sürekli Allah’ı zikredersek belki de bizim de kalbimiz, gönül evimiz kurumayacak ve yerle bir olmayacak. Mevlana’nın öğrettiği her şey sünnete tabidir. Kendisinden önce gelenlerden öğrendiğini, kendinden sonra gelenlere öğreterek Mevlana ilham kaynağı oldu. Mevlana bize şunları öğretir. Gençliğimizi zihinsel ve manevi değerlerimizi nasıl yüceltebiliriz. İçimizde bir boşluk var ve bu boşluğu nasıl doldurabiliriz. Mevlana bize bunları gösteriyor. Dünya arzularınızı azaltın Allah’ı daha çok zikredin” diyerek sohbetini tamamladı. Program daha sonra soru cevap şeklinde bir süre daha devam etti.         
Konya İl Kültür ve Turizm Müdürlüğünün öncülüğünde, Mevlana’nın 746. Vuslat Yıldönümü Uluslararası Anma Törenleri (Şeb-i Arus) kapsamında düzenlenen etkinlikler, 7 Aralıkta buyana devam ediyor. Türbe Önü Buluşmaları adı altında gerçekleştirilen sohbet, muhabbet, meşk çadırına; yazar, akademisyen, müzisyen ve musiki toplulukları konuk oluyor. Etkinliklerin yedinci gününde, 70’li yıllarda İslamiyet’i seçerek Müslüman olan, Amerikalı yazar, ressam, fotoğraf sanatçısı, tasarımcı, film yapımcısı ve öğretim görevlisi Shems Friedlander, ‘Maneviyatın Unutulduğu Çağda Hazreti Mevlana’ konulu bir sohbet gerçekleştirdi.

Müslüman olduktan sonra 40 yıldır İslam’a ve Müslümanlığa hizmet eden Friedlander, İslam’ın ve Müslümanların mesellerini tartışan, konuşan ve çözümler üreten bir şahsiyet olarak aynı zamanda yazdığı eserleriyle de maneviyat yoluna hizmet eden bir isim oldu. İngilizce Öğretmeni Serap Kakan’nın tercümede yardımcı olduğu Friedlander, doğu ve batıyı tecrübe etmiş bir isim olarak maneviyatın unutulduğu, gündelik hayattan çıkartıldığı, maneviyatın önüne başka şeylerin geçtiği bu dünyada Mevlana’yı anlattı.

 

‘Teknoloji İnsanların Doğasını Tüketiyor’

Konuşmasının başında ‘Selamün aleykum’ diyerek misafirleri selamlayan Friedlander, Televizyon, internet, video oyunları, sosyal medya, antidepresan, akıllı telefonlardan ve gençliğin bunalıma düşmesinden önce kitapların olduğunu, kitaplardan önce ise bilenin bilmeyenlere aktardığı sözlü geleneğin olduğunu söyledi. İnternet ve akıllı telefonların kitle oyalayıcı silahlar olarak sürekli hayatımıza müdahalesinin insanların doğasını yavaş yavaş tüketmeye başladığının altını çizen Friedlander, “Günümüzün gençliği yalnızlıktan depresyondan ve manevi hazımsızlıktan şikayetçi olduğunu belirterek, Allah’ı anarak kalbimizi nurlandırmak yerine, ne yazık ki sadece kalbimizi yakıyor ve eritiyoruz.” dedi.

 

‘Manevi Unutkanlığın Tedavisi, Mevlana’nın Öğretilerinde’

Araştırmacıların, market telaşından, zillerin sesinden, kornalardan, tezgahtarların sesinden, uzak bir şekilde doğada yaşayan insanların çok daha farklı beyin yapıları olduğunu keşfettiklerini belirten Friedlander, Doğada yaşayan insanların daha bilinçli, ömürlerinin daha uzun, hafızalarının daha güçlü ve anlayışlarının da daha güçlü olduğu söyledi. Manevi unutkanlığın tedavisinin Mevlana’nın öğretilerinin günlük yaşama uygulanmasının altında yattığını belirten Friedlander,  “Mevlana sünnete bütün her şeyiyle bağlıydı. Modern zamanlarda İslamiyet’i anlamak gerekir. Hazreti Mevlana herkesi hayatın amacına uyandırmak ister. Dünyanın övgüleri de yergileri de değersizdir. Günümüzde insanlar ne yazık ki, fikir masasından birkaç kırıntı bilgi toplayıp bunu diğerlerini anlatmak, aydınlatmak amacıyla kullanıyorlar. Sonuçta son derece yalnız insanlar ve bu insanlar hızla son nefeslerine doğru koşuyor” ifadelerini kullandı.

 

 

‘Teknoloji Bağımlılığı Allah’ı Bize Unutturdu’

Mevlana’nın ‘Eğer huzur bulmak istiyorsanız, kalbinizden dünya arzularını çıkartın.’ sözünü aktaran Friedlander, “Hepimiz Allah’ı zikretmeyi yavaş yavaş unutmaya başladık. Artık onun izlerini işaretlerini ufuklarda göremez olduk. Günümüzde teknoloji bağımlılığı Allah’ı bize unutturdu. Allah’ı hatırlamak onun isimlerini zikretmek. Ona ulaşmanın bir yolu. Çağımızın yoksulu manevi unutkanlığımızın ilacı imandır. İman öyle bir cübbedir ki giyicisinden her zaman daha geniştir. Cübbe hiçbir zaman küçülmez. Ama onu giyecek olan kişi ona sığabilmek için büyümek zorundadır. İman cübbesine sığabilme süreci hayatın ta kendisidir.” dedi.

 

‘Dünya Arzularınızı Azaltın Allah’ı Daha Çok Zikredin’

“Mevlana’yı tarihi bir figür veya kişilik olarak çok fazla araştırmadığını, asıl ilgilendiğinin onun nasıl oturup nasıl kalktığı, günde iki kere her nefes alışverişinde, o kadar işinin arasında nasıl Allah’ı zikrettiğini, dünya maskesini yüzünden nasıl çıkardığını merak ettiğini söyleyen Friedlander, “Bizi Allah’a götüren, her nefes alışımızdaki Allah zikri kalplerimizi nurlandırır. Eğer bizde Mevlana’nın yaptığı gibi sürekli Allah’ı zikredersek belki de bizim de kalbimiz, gönül evimiz kurumayacak ve yerle bir olmayacak. Mevlana’nın öğrettiği her şey sünnete tabidir. Kendisinden önce gelenlerden öğrendiğini, kendinden sonra gelenlere öğreterek Mevlana ilham kaynağı oldu. Mevlana bize şunları öğretir. Gençliğimizi zihinsel ve manevi değerlerimizi nasıl yüceltebiliriz. İçimizde bir boşluk var ve bu boşluğu nasıl doldurabiliriz. Mevlana bize bunları gösteriyor. Dünya arzularınızı azaltın Allah’ı daha çok zikredin” diyerek sohbetini tamamladı. Program daha sonra soru cevap şeklinde bir süre daha devam etti.         

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ipekyoluhaber.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
( (